Hüküm verme yetkisi yalnızca Allah’ımıza mı ait?
Hz. Âdem Allah’ımızın verdiği hükmü çiğnediğinden dolayı cennetten çıkarılmıştır. Sorum şudur. Neden hüküm verme yetkisi yalnızca Allah’ımıza ait?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, Allah’ın uluhiyetinde ortağı olmadığı gibi rububiyetinde de ortağı yoktur; mülk onundur, hüküm onundur, var eden odur…
Bu nedenle Allah izin vermediği sürece, Allah’tan başka hiç kimse hüküm koyamaz.
Bunu bir örnekle açıklayalım:
Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez. Ancak Allah bildirirse bilebilir:
Nitekim, "O gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez. Ancak seçtiği resüller başka. (Onlara bildirir.) ..."(Cin, 72/26 ve 27) mealindeki ayette bu gerçeğe dikkat çekilmiştir.
Şu halde, Allah bildirmedikçe kimse gaybı bilemez şeklinde ifade edilmelidir.
Aynen bunun gibi, hüküm vermek de yalnız Allah’a aittir, ancak Allah bir kuluna hüküm koyma izni verdiyse, o kulu da hüküm verebilir.
Şimdi ilgili bazı ayetlerin meallerini verelim:
“Allah ile birlikte başka bir ilahı çağırma/ona ibadet etme! Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Zat-ı akdesi hariç her şeye ölmeye mahkumdur. Hüküm vermek yalnız ona aittir ve mutlaka ona dönersiniz.” (Kasas, 88) mealindeki ayet ve benzeri pek çok ayette hüküm vermenin yalnız Allah’a ait olduğu vurgulanmıştır.
“O gün onlar (inkârcılar mahşer meydanında her taraftan görünecek şekilde) açıkta olurlar. Onlar hakkında hiçbir şey Allah’a gizli değildir. “O gün mülk kimindir?” denilir ve cevap olarak da “mülk/hükümranlık sadece bir ve karşı konulmaz güce sahip olan Allah’ındır.” (Mümin, 16) mealindeki ayette de hüküm verme yetkisinin yalnız Allah’a ait olduğuna işaret edilmiştir.
- Hakimiyetin en önemli özelliği ortaklığı kabul etmemektir. Bir devlette iki padişah, bir ilde iki vali, bir mahallede iki muhtarın olmaması bunun açık delilidir.
“Hüküm verme yetkisi yalnız yüceler yücesi ve en büyük olan Allah’a aittir” (Mümin, 12) mealindeki ayetten daha açık bir ifade bulunur mu?
Demek ki hüküm koymak sadece Allah’a aittir.
Ancak Allah teala, başka ayetlerde Hz. Peygamber (asm) Efendimize de hüküm koyma izni verdiği belirtiliyor.
Nitekim;
“Onlar ki, ellerindeki Tevrat ve İncil’de yazılı bulunan o elçiye, o ümmi peygambere uyarlar. O ki kendilerine iyiliği emreder, onları kötülükten men eder; onlara temiz ve hoş şeyleri helal, pis ve çirkin şeyleri haram kılar…” (A’raf, 7/157)
“Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, ezilip büzülüp kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.” (Tevbe, 9/29)
mealindeki ayetlerde Peygamberimize (asm) haram kılma yetkisi verildiği açıkça görülmektedir.
İkinci ayette "Allah’ın haram kıldığı..." denildikten sonra, Resulünün haram kıldığı da ayrıca belirtilmiştir. Bu nedenle her ikisini de sadece Allah’ın haram kıldığı ayetler olarak sınırlamak yanlış olur. Allah’ın haram kılması ayetlerle olduğuna göre, Resulünün haram kılması bundan ayrı olmalıdır. Ancak Resulünün haram kılması da Allah’ın izni iledir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Zor gelmeyeceğini bilseydim, gece namazını farz kılardım." hadisine göre farz kılma yetkisi içtihadi midir?
- Ahzab suresi 36. ayetinden peygamberimizin de hüküm verebileceğini anlıyorsak, aynı mantıkla Tevbe suresi 1. ayeti nasıl açıklayabiliriz?
- İnsanlığın Zirve Noktası, Eşsiz Örnek Hazreti Muhammed (asm)
- Allah'ın kitabında olmayan şartlar ileri sürüyorlar, sözüne göre hadislere gerek yok mu?
- Peygamber ücret ister mi?
- Hz. Muhammed’in bir kişiyi yakmak istemesi merhametiyle nasıl uyuşur?
- Peygamberimizin haram kılma yetkisi var mıdır?
- Allah'ın elçisine uymamızı emreden ayetleri açıklar mısınız?
- Allah’ın resulü bir işe hükmettiğinde artık seçme hakkınız yoktur- Hadis Savunması 8
- 1400 sene öncesinden hadisler nasıl geldi?