Sahratun nar nedir, la havle vela kuvvete zikrin kökeni nedir?

Tarih: 31.01.2023 - 08:28 | Güncelleme:

Soru Detayı

- 2 meleğin sahratun narı yenmek için dediği zikir diyorlar, doğru mu?
- Meşhur olan Sahratun Nâr hikayesi hakkında Ebu Ali Sina derki: Adem Aleyhisselam peygamberin Mushaf’ında görmüşler ki, Hak Teala hazretleri Adem Safiyyullah Aleyhisselamı yaratmadan önce bir şahıs yarattı ve ismine Sahratun Nâr dedi. Onun sureti söyle idi. Başı insan başı gibi, iki eli ve iki ayağı insan gibi olup, basından ayağına kadar insan yüzü gibi elinde, ayağında, karnında ve basında tastamam 4000 adet yüzü vardı. Her yüzünde de insan gibi kası, burnu, ağzı ve gözü vardı. Hak Teala onu ateş ile havadan yaratmıştı. Su ile toprak ona karışmamıştı. Hak Teala ona 900.000 yıl ömür verdi. Bir Sahratun Nâr Allah Teala hazretlerine münacat edip dedi ki; İlahi Mevlayı! Bu kulunu yalnız yarattın, bana cana yakın bir yoldaş yoktur ki onunla arkadaş olayım. Hak Teala duasını kabul etti ve o münacatı nefsinden bir nur zahir olup, bir dişi Sahratun Nâr yaratıldı. Bunlara Adem Aleyhisselam gibi nefis verildi ve cima' ettiler. Dişisi hamile kaldı ve uzun zaman sonra 4000 tane oğlan doğurdu. 900.000 yıl içerisinde Sahra cima etti ve nesli çoğaldı. Sahranın nesli yeryüzünü doldurdu. Daha sonra Sahra Allah'ı unutup kötü yola saptılar, toprak ve rüzgar oldular. Çoğalıp dünyayı doldurdular. Daha sonra fesada başladılar, tesbih ve tehlili unuttular. Yedi yer inledi ve Allah c.c. bunların üzerinden kaldırılmasını rica etti. Hak Teala hazretleri yedinci kat semanın meleklerine emretti ki: Sahra'nın kavmiyle cenk edip onları helak ediniz. Yedinci semanın melekleri helak etmeden aciz oldular ve üzüldüler. Hak Teala hamele-il arstan iki melek gönderdi. Birinin ismi HAVL ve diğerinin ismi KUVVEH idi. Gelip bu Cinleri helak ettiler. Sahra’nın kavminden iki kişi kaldı. Birisi erkek diğeri dişi idi. Bu kalan Cinler onların neslinden olup, daha sonra yine çoğaldılar. Allah c.c. onların üzerlerine birer müvekkel Melek koydu.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu bilgiyi sadece Firdevsi-i Tavil’in "Davetname" adlı eserinde bulduk, başka hiçbir yerde bulamadık. (bk. Firdevsi Tavil, Davetname, Büyükkarcı, Fatma (1995). Firdevsî-i Tavîl ve Davetnâme’si, s. 114-115)

Firdevsi-i Tavil’in Davetname adlı eseri “masallar hazinesi” görüntüsünü vermektedir. Bu nedenle kısa bir değerlendirmeye tabi tutmakta fayda olduğunu düşünüyoruz:

a) Kitapta, uzun bir senet zincirinde İbn Sina’nın Cafer-i Sadık’tan rivayetinden söz edilmiştir.

Bunun doğru olması imkansızdır. Zira Cafer-i Sadık’ın ölüm tarihi, 765’tir. İbn Sinan’ın ölüm tarihi ise, 1037’dir. Aralarında yaklaşık 270 yıl vardır. Bu yanlış da bu bilginin bir değerinin olmadığını ortaya koymaktadır.

b) Kitapta “sahratu’n-nar" yani ateş kayası veya ateşten kaya hikayesi “Hikaye: sahratu’n-nar” "hikaye-i meşhur est..” gibi bir başlık da bunun İran’ın meşhur masallarından tercüme edildiğini göstermektedir. Zaten kitabın bazı yerlerinden onun “Arapça-Farsça”dan tercüme edildiği açıkça bildirilmiştir.

c) Bu masalın mahiyeti bütün semavi kitaplara aykırıdır. Zira semavi kitaplarda ilk yaratılan insanın Âdem olduğu bildirilmiştir.

d) Özellikle, Kuran’ın birçok ayetlerinde ilk yaratılan insanın Hz. Âdem olduğu ve ilk yaratılan insandan daha önce (kitapta denildiği gibi) acayip bir varlığı yarattığına dair hiçbir bilgi yoktur. 

Misal olarak bazı ayetlerin meallerini verelim:

Sizi bir tek candan yaratan odur. Sonra sizin için; bir (Müstekarr) kalacak yer, bir de emanet olarak duracak yer vardır. Biz ayetlerimizi anlayan kimseler için açıkça bildirdik.” (Enam, 6/98)

(Yani: Bütün insanların, ilk insan olan babaları Hz. Âdem'den çoğalmış olmaları Allah’ın kudretinin delilleridir. Ayette zikredilen Müstekarr: Ana rahmi veya yeryüzündeki ikamet; emanet yeri ise: sulb veya kabirdeki ikamettir).

“O yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.” (Secde, 32/7)

“Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.” (Hicr, 15/26)

Allah sizi topraktan, sonra nutfeden yarattı. Sonra da sizi birbirinize eş kıldı. Onun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır ne doğurur. Bir canlının ömrünün uzun olması da kısa tutulması da mutlaka yazgıya uygun olarak gerçekleşir. Kuşkusuz bunlar Allah için kolaydır.” (Fatır, 35/11)

Görüldüğü gibi insanın yaratılışı ile ilgili bu ayetlerin hiçbirinde “davetname” kitabındaki bilgiden bir kırıntı bile yoktur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun