Bir kimsenin süt annesine karşı ne gibi görevleri vardır?
Değerli kardeşimiz,
Sütanne, öz anne gibidir, sütannenin kocası da öz baba gibidir. Sütannenin diğer çocukları ise öz kardeş gibidir.
Madem ki sütanne ve sütbaba, öz anne ve baba gibidir, o halde onlara da aynı hürmet, saygı gösterilebilir, eğer bakıma ihtiyaçları olursa bakım hizmetleri elden geldiğince ve imkân nispetinde yerine getirilebilir.
İslam, sütanneye bazı konularda âdeta teyze ile anne arası bir makam vermiştir.
Elbette teyzelik makamı farklıdır ve örfen teyzeye “ana yarısı” deriz, ancak sütannenin de farklı özellikleri vardır.
Mesela, teyzemizin çocuğu ile evlenmemiz helal iken, sütannemizin çocuğu ile evlenmemiz öz kardeş gibi haram kılınmıştır. Elbette bunun böyle olmasının sebebi Allah’ın bu şekilde murad etmesidir, ama muhakkak henüz tam keşfedilmemiş nice tıbbi hikmeti de vardır.
Peygamber Efendimiz (asm) de sütannesini hep yüceltmiş, ihtiyaçlarını karşılamış, bazen anne, bazen teyze gibi her yönüyle kendisine sahip çıkmıştır. Siyer ve tarih kaynaklarında bunun pek çok örneğini bulmamız mümkündür.
Örneğin, sütannesi olan Hz. Halime validemize karşı son derece şefkat ve saygı gösterir, gördükçe “anneciğim, anneciğim” diyerek hürmet eder, sırtındaki ridasını çıkarıp altına sererek üzerine oturtur, bir ihtiyacı varsa gidermeye çalışırdı.
Nitekim, Peygamber Efendimizin (asm) Hz. Hatice ile evlendikten sonra Mekke’ye gelen sütannesi Halime’yi ağırladığı, beni Sad yurdunda yaşanan kuraklıktan ve hayvanlarının telef olmasından dert yanan sütanneye destek olmak üzere eşi ile görüştüğü, bunun üzerine varlıklı bir hanım olan Hz. Hatice'nin Halime’ye kırk koyun, binek olarak da bir deve hediye ederek sütannenin gönlünü aldığı bildirilir. (bk. İbn Sad, Tabakat, 1/93, İbn Cevzî, el-Vefâ, 1/114)
Peygamber Efendimizin (asm) bu sevgi ve saygısı, şefkat ve merhameti sadece sütannesine karsı değildi. Sütannesinin akrabalarıyla da ilgilenir, süt kardeşine ve yakınlarına ikramda bulunur, onlar da “Sen küçükken de büyükken de ne güzel kefil olunansın." diyerek, memnuniyetlerini dile getirirlerdi. (Sahâbîler Ansiklopedisi, s. 263)
Buradan hareketle bizlerin de olası sütannelerimize gerekli her türlü hürmeti göstermemiz ve kendilerine sahip çıkmamız, bizden beklenen ve bize yakışan bir davranış olacaktır.
Özetle, sütanne, sütbaba ve süt kardeşlerle evlenmek haramdır, bakma, dokunma açısından öz anne, öz baba ve öz kardeş gibidir.
Ancak, sütanne, sütbaba ve süt kardeşler arasında miras olmaz ve nafakalarını karşılama zorunluluğu getirmez.
Bu esaslara dikkat ederek, böyle bir iyiliğe iyilikle karşılık vermek, ikram etmek, ilgi ve alaka göstermek hem insani hem ahlaki hem de dini bir erdemliliktir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Baba bir ablamın kızı bana mahrem mi?
- Evlatlık alınan kız çocuğu kardeşinin hanımı tarafından emzirilse süt mahremiyeti oluşur mu?
- Üvey kardeşle evlenmek helal mi?
- Peygamberimiz (s.a.v.) sütannesinden kaç yaşındayken ayrılmıştır, daha sonra süt annesiyle ve süt kardeşiyle görüştüğü olmuş mudur?
- Halime (r.anha)
- Şafii mezhebine göre, annemin süt kız kardeşinin erkek çocuğu süt yeğen olur mu?
- PEYGAMBERİMİZİN SÜTANNEYE VERİLMESİ VE HARİKALAR
- Kısır olan bir bayanın ilaçla sütünün gelmesi ve bu sütü içen bebeğin süt evlat olması mümkün müdür?
- PEYGAMBER EFENDİMİZİN ANNESİNE GETİRİLMESİ
- Kadın, neden çocuğunu emzirmek zorunda değil?