Kısır olan bir bayanın ilaçla sütünün gelmesi ve bu sütü içen bebeğin süt evlat olması mümkün müdür?

Tarih: 27.04.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kısır olan bir kadının ilaçla sütü gelse, bu sütü içen kız çocuğu o kadının kocasına neden mahrem olmuyor?
- Örneğin, çocukları olmayan bir aile bir kız çocuğu evlatlık almış olsunlar. İlaç kullanarak kadının sütü gelse ve çocuk henüz süt emme yaşındayken bu kadını emse, bu durumda kadın çocuğun sütannesi olacaktır.
- Aynı şekilde çocuğun süt emdiği kadının kocası da süt emen çocuğun sütbabası olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Uzmanlardan alınan bilgiye göre, bazı ilaç ve destek yöntemleri, kadınlarda süt salgılayan oksitosin hormonunun uyarılmasına ve sütün gelmesine neden olabilmektedir.

Bebeğin ilk iki yaş içerisinde emdiği süt, süt hısımlığının meydana gelmesi için yeterlidir. (bk. Bakara, 2/233) Bu itibarla hangi sebeple gelirse gelsin, bir kadının sütünü, süt emme çağındaki bir çocuğun emmesi halinde, bu çocukla, süt emziren kadın ve bu kadının yakınları arasında süt hısımlığı meydana gelir.

İlgili ayetin mealini ve kısa açıklamasını verelim:

“Geçmişte olanlar bir yana, babalarınızın nikâhladığı kadınlarla evlenmeyin; çünkü bu bir edepsizliktir, iğrenç bir şeydir ve kötü bir yoldur. / Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kız kardeşin kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, eşlerinizin anaları, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla birleşmiş değilseniz (nikâh ortadan kalktığında) kızlarını almanızda size bir sakınca yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir, Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” (Nisa, 4/22, 23)

Hemen bütün dinlerde ve beşerî hukuklarda, belli derecelerdeki yakınlar arasında evlenme yasaklanmış, bu yakınlık tarafların evlenmelerine mâni olarak değerlendirilmiştir.

İslam’a göre evlenme manileri bu ayetler yanında sünnet ve icma kaynaklarına da dayanmış, bu kaynaklardaki açıklamalarla -aralarında evlenme akdi yapılması caiz olmayanlar listesi- tamamlanmıştır. Sütanne, sütbaba sütkardeşler ve diğer bazı süt hısımlarının -evlenmenin yasak olması bakımından- öz anne ve akraba gibi olmaları ilgili ayet ve hadislerle sabit olmuş, İslam’a mahsus bir anlayış ve hükümdür.

İlk iki yaşında çocuğu emziren kadın, tıpkı doğuran ana gibi çocuğun hayatının idamesini sağlamakta yani Allah Teâlâ çocuğun hayatının devamına sütanneyi vasıta kılmaktadır. Bu bakımdan emziren kadın anne kabul edilmiş, emen çocuğun onunla ve bir kısım yakınlarıyla evlenmesi haram kılınmıştır.

Müctehidlerin çoğuna göre iki yaşını doldurmamış çocuğun midesine inen bir yudum süt dahi “süt hısımlığı” ilişkisi için yeterlidir. Bazı rivayetlere dayanarak bunu beş doyumluk emmeye kadar çıkaranlar olmuştur. (Müslim, Rada, 26-32; Ebû Dâvûd, Rada, 9-11)

Analarıyla nikâhlanıp cinsel temas yapan kocaya, kadının başka kocadan olan kızlarının haram olduğu ayette açıkça yazılmıştır.

Kadının sütü, kocasından hamile olarak değil de ilaç, hormon vb. ile gelse bile bu sütün süt akrabalığı hasıl edeceği müctehiderin çoğunluğunun içtihadıdır.

Yalnız Ahmed b. Hanbel’in, böyle bir durumda sütbaba olmaz görüşü de sütbaba olur görüşü de rivayet edilmiştir.

Buna göre, ilaç ve iğne gibi yöntemlerle kadının sütü gelse bile, çocuk henüz süt emme yaşındayken bu kadını emse, bu durumda kadın çocuğun sütannesi olduğu gibi, çocuğun süt emdiği kadının kocası da süt emen çocuğun sütbabası olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun