Hz. İsa ile Peygamberimizin tebliği arasında farklılığın sebebi nedir?
- Bütün Peygamberlerin amacı Allah'ın dini İslam'ı anlatmaktır. Ancak Peygamberlerin tebliğ durumlarında farklılıklar yok mudur?
- Mesela İsa (as) tebliğ yaparken Peygamberimizden çok daha romantik bir dil kullanmasının nedeni nedir?
- Mesela Hz. İsa ilk taşı günahsız olanınız atsın demiştir ama Peygamberimiz zina yapan bir kadını -çok sormasına rağmen- recm ettirmiştir. İsa (as) bir tokat atıldığı zaman diğer yanağını çevirirken Peygamber efendimiz kısası getirmiştir ve daha birçok örnek.
- Tebliğde şekiller neden farklı şekilde olmuştur?
Değerli kardeşimiz,
- Kur'an’da “Din Allah katında İslam’dır.” mealindeki ifadeden bütün dinlerin İslam diniyle aynı olduklarını düşünmek yanlıştır. Çünkü, bütün dinlerin şeriatlarındaki hükümlerin bir kısmı mutlaka farklıdır.
Eğer öyle olmasaydı, yeni bir din göndermeye ihtiyaç kalmazdı.
Dinlerin birliği, hakikati değişmeyen iman esaslarıdır. Bu sebeple, diğer dinlerle İslam’ı, aynı görmek, farklı yönlerini garipsemek hatadır.
- Peygamberlerin tebliğdeki farklı üslupları, muhatapların durumu, anlayışları, görgü seviyeleri ve benzeri sebeplerden kaynaklanmış olabilir.
Ancak soruda verilen örnekler, bir tebliğ üslubundan ziyade, doğrudan Allah’ın vahyinin farklı yansıması olarak değerlendirilmelidir.
Şeriatların önemli hükümleri aynı kalmakla beraber, bir kısmı farklılık göstermiştir.
İslam şeriatında -sahih hadislere dayanan bir hüküm olarak- recim vardır. Fakat dört erkek şahidin zorunlu tutulması, bu konudaki cezaların uygulanmasını âdeta imkânsız hale getirmiştir.
Nitekim, Asr-ı Saadette şahitlerle tespit edilip recim edilen bir tek örnek yoktur. Olanların hepsi kendi ikrar ve itirafları sebebiyledir.
- Hz. Musa’nın şeriatında da zina suçunun karşılığında recim / öldürme cezası vardır. (bk. Kitab-ı Mukaddes, Tesniye, 22/22-24)
Hz. İsa’nın şeriatında fazla hükümler yoktu. Bu hükümler daha çok Tevrat kaynaklıdır.
Nitekim, bir kısım Yahudiler, Hz. İsa'ya zina ederken yakalanmış bir kadın getirmişler ve: (onun Hz. Musa’ya bağlı kalıp kalmayacağını denemek ve özellikle suçlu çıkarmak için) Musa peygamberin bu gibilere recm cezası verdiğini kendisinin buna ne diyeceğini sormuşlardır.
İsa onlara, "İlk taşı günahsız olanınız atsın." deyince, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa'yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu. İsa doğrulup ona, “Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?” diye sordu. Kadın, “Hiçbiri, efendim.” dedi. İsa, “Ben de seni yargılamıyorum.” dedi. “Git, artık bundan sonra günah işleme!” (bk. Yuhanna 8/3-11)
Burada şu noktayı unutmamak gerekir:
Söz konusu Yahudiler Hz. İsa’nın amansız düşmanlarıydı. Hz. İsa bunları yalancın olduklarını düşünmüş olabilir. Ancak açıkça bunu seslendirmemiş, çok akıllıca bir palanla “İlk taşı günahsız olanınız atsın.” diyerek şahitliklerini uygulamaya koymamış olabilir.
Tevrat’ta çok açık olan bu recm hükmü şayet Hz. İsa’nın şeriatında da açıkça yer alsaydı, onun bunu es geçmesi elbette mümkün değildi. Zira, hiçbir peygamber Allah’ın izni dışında bir iş yapmaz, bir hüküm koymaz ve onu terk etmez.
- Bununla beraber, recm edilen kişilerle ilgili Hz. Muhammed (asm)’in gösterdiği tavırları da büyük bir şefkat ve merhametin göstergesidir. (Bu konu sitemizde de işlenmiştir... Maiz’den yüz çevirmesi gibi…)
Hz. İsa’nın “Birisi yüzüne bir tokat vurursa diğer yanağını da çevir.’’ sözünün gerçek anlamı şudur:
“İman kardeşlerinizden olan bir Musevi sizin yanağınıza vurursa, siz ona deyin ki: İşte diğer yanağım, gelin ona da vurun!”
Bu tavsiye, genel bir kural şeklinde değil, dar çerçevede söylenmiş, iman kardeşliğini pekiştirmeye yöneliktir.
Yoksa, “Ey insan vur vurabildiğin kadar, bir kolumu kopardın gel diğer kolumu da kopar. Bir gözümü çıkardın gel diğer gözümü de çıkar.” anlamına değildir.
Bu konuda “affetmeyi” tavsiye eden, daha büyük feragatleri isteyen, bir çok ayet ve hadis vardır.
Kaldı ki Hz. İsa’nın şu sözünü de hatırlamak gerekir:
"Yeryüzüne barış getirmeye geldiğimi sanmayın! Ben barış değil kılıç getirmeye geldim." (Matta 10; 34-36)
- Bununla beraber, kısasta hayat vardır. Kısas müessesi, hem hakları korur, hem insanlık şeref ve onurunu muhafaza eder, hem de zalimi cezasız, mazlumu da yardımsız bırakmayan bir adalet simgesidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- İncil'i özetle deseler "sevgi" derim. Kur'an'ı özetle deseler...
- İncil'de sevgiyle ilgili çok ayet olmasına rağmen, Kur'an'da sevgiye...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ayette, Mescid-i Aksa'nın yıkılıp Süleyman Mabedinin yapılacağına işaret var mı?
- Hz. Nuh, tufandan sonra peygamberliğe devam etmiş midir?
- Peygamber Efendimiz, “Benimle Allah arasında hiçbir meleğin ve peygamberin ulaşamadığı özel bir vakit vardır.” derken neyi kastetmek istemiştir?
- Batıl yok olmaya mahkum mu?
- Yavuz Sultan Selim Alevi katliamı yapmış mıdır?
- Allah, neden Yahudileri helak edip yok etmemiştir?
- Allah dinde aşırıya gidenleri sevmez ayeti, radikalliği mi tanımlıyor?
- "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." ayetini açıklar mısınız? Her türlü çalışmalarda geçerli midir bu durum? Ne eksik ne fazla, tam karşılığı mı verilir?
- Allah neden kadınları güçsüz yaratmıştır? Bunu Hz. Havva'nın cezası ile ilgili bir durum olduğunu söylüyorlar. Sizce neden böyledir?
- Kadın-erkek karışık diye hacca gidilmez mi?