Hz. Meryem, Hz. Fatıma ve Hz. Ayşe arasındaki derece farkı neden kaynaklanıyor, tam olarak neler farka sebep oluyor?

Tarih: 20.09.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Meryem daha edepli, daha namuslu denebilir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evvela Hz. Meryem, Hz. Fatıma ve Hz. Ayşe arasındaki derece üstünlüğünü gösteren farklı ifadeler vardır:

Bir hadis-i şerife göre,  Efendimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:

“Cennet kadınlarının en faziletlileri; Huveylid’in kızı Hatice,  Muhammed’in kızı Fatıma, İmran’ın kızı Meryem ve Muzahim’in kızı (Firavun’un karısı) Asiye'dir.” (bk. Heysemî, Zevaid, 9/223).

Ahmed b. Hanbel, Ebu Yala, Taberanî’nin rivayet ettiği bu hadisin senedindeki bütün raviler sikadır / sağlamdır.(bk. a.g.e). Bu sahih hadisteki sırlamaya göre, Hz. Fatıma, Hz. Meryem’den daha üstündür.

Diğer bir rivayete göre Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurdu:

“Cennet halkının hanımefendileri; sırasıyla önce İmran’ın kızı Meryem, sonra Muhammed’in kızı Fatıma, Hatice, sonra da Firavun’un karısı Asiye'dir.” (bk. a.g.e).

Ancak bu hadis rivayeti zayıftır.

İçinde Hz Ayşe (r.anha)’nin de geçtiği başka bir rivayet ise şöyledir:

"Erkeklerden  pek çokları kemâle ermiştir. Kadınlardan ise İmrân’ın kızı Meryem, Firavun’un karısı Asiye, Huveylid’in kızı Hatice ve Muhammed’in kızı Fâtıma’dan başka kimse kemâle ermemiştir. Hz. Ayşe’nin kadınlara üstünlüğü, tiridin diğer yiyeceklere üstünlüğü gibidir.” (Buhari, Enbiya 45; Müslim, Fezâuilu's-Sahabe 70)

Kim üstün olursa olsun, bunun gerekçesini “Daha edepli, daha namuslu” olarak algılamak son derece yanlış ve İslamî terbiye ve edebe aykırıdır.

Bunlardan hangisinin daha takvalı olduğunu söyleme imkânımız yoktur. Her birinin Allah’a karşı saygı ve sevgilerinin yüksek boyutta olduğunda şüphe yoktur. Yalnız şu değerlendirme yapılabilir ki, Hz. İsa gibi bir pegamber-i zişanın annesi olmak, Hz. Cebaril’in üflemesiyle -babasız olarak- bir peygamber dünyaya getirme şerefine nail olmak, Hz. Meryem’i eşsiz bir konuma koymaktadır.

Buna mukabil, Hz. Muhammed (a.s.m)’in kızı, Hz. Ali (ra)’nin eşi, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyn’in annesi, İslam dininin en büyük hamelesi olan Ehl-i beytin mahzeni, ekser tarikat kutuplarının ve özellikle de Hz. Mehdi’nin nenesi olması haysiyetiyle Hz. Fatıma (r.anha)’nın da eşsiz bir konumda olduğunu göstermektedir.

Hz. Ayşe (r.anha), Hz. Muhammed (a.s.m)’in Hz. Hatice'den sonra en çok sevdiği ve bakire olarak aldığı tek eşi Ayşe'dir. Bir rivayete göre Cebrail, bir kez Hz. Muhammed (asm)'e, Ayşe biçiminde, yeşil giysili bir kız getirip, "Bu, senin dünya ve ahiret eşindir." demiştir. (İbn Hacer, Üsdü'l-ğâbe, 5/503)

Hz. Ayşe (r.anha), Mustalik Oğulları Savaşı'na katılmış, savaş dönüşünde İfk Olayı vukubulmuş ve Nur Suresi'nin 11-26'ncı ayetleri inerek Hz. Ayşe (r.anha)'nin masumluğunu vurgulamıştır. Hz. Ayşe (r.anha), son derece zeki, derin din bilgisine, tıbba ve edebiyata vakıf olan Hz. Peygamber (asm)'den en çok hadis rivayet edenlerin başında gelir.

Buna göre denilebilir ki, Hz. Meryem kendi dönemindeki kadınların hanımefendisi, Hz. Fatıma ise, kendi döneminin (İslam ümmetinin) kadınlarının hanımefendisidir. Hz. Ayşe de kendi döneminin kadınlarının en hayırlı hanımefendisidir. (Allah onlardan razı olsun)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun