Hz. Ayşe annemiz kıskanç mıydı?
- Hz. Aişe annemizin diğer annelerimizi kıskandığı, özellikle Hz. Hatice annemizi daha çok kıskandığı söyleniyor.
- Bu konuda sahih bir rivayet varmıdır? Arapçası ile paylaşır mısınız?
- Hz. Hatice ve Hz. Ayşe annelerimşz bir arada yaşamadıklarına göre hadis-i şerifi nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Evet, Hz. Aişe (r.anha) annemizin diğer annelerimizi, özellikle Hz. Hatice (r.anha) validemizi çok kıskandığı yönünde rivayetler vardır. Bunlardan bir tanesini Arapça metniyle birlikte verip açıklamaya çalışalım.
Hz. Aişe (r.anha) şöyle dedi:
وعن عائشة رضي اللَّه عنها قالت :
ما غِرْتُ على أَحَدٍ مِنْ نِسَاءِ النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم مَا غِرْتُ على خديجةَ رضي اللَّه عنها . ومَا رَأَيْتُهَا قَطُّ ، ولَكنْ كَانَ يُكْثِرُ ذِكْرَهَا ، وَرُبَّما ذَبح الشَّاةَ ، ثُمَّ يُقَطِّعُهَا أَعْضَاء ، ثُمَّ يَبْعثُهَا في صدائِق خدِيجةَ ، فَرُبَّما قلتُ لَهُ : كَأَنْ لَمْ يكُنْ في الدُّنْيَا إِلاَّ خديجةُ ، فيقولُ :« إِنَّها كَانتْ وكَانَتْ وكَانَ لي مِنْهَا ولَدٌ »
Peygamber (asm)’ın hanımlarından hiçbirini Hatice’yi kıskandığım kadar kıskanmadım. Üstelik onu (Resûl-i Ekrem’in yanında) hiç görmedim. Fakat Resûl-i Ekrem onu sık sık anardı. Bir koyun kesip etini parçaladığında, çoğu zaman Hatice’nin dostlarına gönderirdi. Bazen (dayanamayıp) Resûl-i Ekrem’e:
- Sanki dünyada Hatice’den başka kadın kalmadı, derdim. Resûl-i Ekrem:
“O şöyle şöyleydi” diye özelliklerini sayar ve “Çocuklarım ondan oldu.”, derdi. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 74-76).
وفي روايةٍ وإنْ كَانَ لَيذبحُ الشَّاةَ ، فَيُهْدِي في خَلائِلِهَا مِنْهَا مَا يسَعُهُنَّ .
وفي روايةٍ كَانَ إِذَا ذَبحَ الشَّاةَ يَقُولُ :
« أَرْسِلُوا بِهَا إِلى أَصْدِقَاءِ خَدِيجةَ » .
وفي روايةٍ قالت : اسْتَأْذَنَتْ هَالَةُ بِنْتُ خُوَيْلِدٍ أُخُتُ خَديجَةَ عَلَى رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم، فَعَرفَ اسْتِئْذَانَ خديجة ، فَارْتَاحَ لَذَلِكَ فقالَ :
« اللَّهُمَّ هَالَةُ بِنْتُ خوَيْلِدٍ » .
Bir rivayete göre Hz. Âişe:
- Resûl-i Ekrem koyun kesecek olursa, Hatice’nin arkadaşlarına yeteri kadar gönderirdi, dedi. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 74)
Başka bir rivayete göre ise Hz. Âişe şöyle dedi:
Resûl-i Ekrem koyun kestiği zaman, “Ondan Hatice’nin arkadaşlarına da gönderin.” derdi. (Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 75)
Başka bir rivayete göre Hz. Âişe şöyle dedi:
Hatice’nin kızkardeşi Hâle Binti Huveylid bir gün Resûlullah’ın huzuruna girmek için izin istemişti. Resûl-i Ekrem Hatice’nin sesini hatırladı ve:
“Allah'ım, bu Huveylid kızı Hâle!” diye heyecanlandı. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 78)
Vefakârlık Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)’in en önde gelen özelliklerinden biriydi. Onun bu özelliği, ilk eşi ve çile yoldaşı Hz. Hatice (r.anha)’nin şahsında âdeta billurlaşır. Zira Hz. Peygamber, meleğin kendisine vahiy getirdiğini söylediği zaman, herkes ondan şüphelendi. Fakat Resûl-i Ekrem’i çok iyi tanıyan Hz. Hatice, hiç tereddüt etmeden ona iman etti. Malını mülkünü emrine verdi. Allah’ın Resûlü’nü bütün varlığıyla destekledi. Hayatlarının yirmi dört yılını birlikte yaşadıkları böyle bir hayat arkadaşını, öyle bir vefakâr elbette unutamazdı. İslâm’ın ilk günlerinde yaşadıkları sıkıntılar ve bu sıkıntılara birlikte göğüs germeleri unutulacak gibi değildi. İşte bu sebeple Nebiyy-i Muhterem Efendimiz (asm) onu her fırsatta anar, hatırasını yâd ederdi.
Hz. Hatice (r.anha) annemizin fedakârlığına Cebrâil (as) bile hayrandı. Bu vahiy meleği bir gün Resûl-i Ekrem Efendimizle sohbet ediyordu. Hz. Hatice’nin elinde bir kapla gelmekte olduğunu haber verdi. Sonra da şunları söyledi:
“Hatice yanına geldiği zaman, ona Rabbinden ve benden selâm söyle! Ona cennette inciden yapılmış bir saray verileceğini müjdele!” (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20).
Birini iyi taraflarıyla fazlaca anmak, ona duyulan sevgi ve bağlılığın en belirgin işaretidir. Bunu çok iyi bilen Hz. Aişe (r.anha) annemiz, Resûlullah (asm)’ın onu daha çok sevdiğini anlayarak kıskanmıştır. Onun: “Sanki dünyada Hatice’den başka kadın kalmadı!..” demesi bu kıskançlığın en açık belirtisidir.
Kıskançlık duygusu Hz. Aişe (r.anha)’yi zaman zaman Hz. Hatice (r.anha) aleyhinde daha ağır konuşmaya sevketmiştir. Bir defasında Hatice annemizin kızkardeşi Hâle, Efendimiz’in huzuruna girmek için izin istemişti. Hâle’nin sesi Hz. Hatice’nin sesine çok benzediği için vefakâr eşini hatırlayıveren Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) aniden heyecanlandı ve:
“Allah'ım, bu Huveylid kızı Hâle!” dedi.
Bu manzarayı gören Hz. Aişe (r.anha) dayanamadı:
- İhtiyarlıktan ağzının dişleri dökülmüş ve bir zamanlar ölüp gitmiş Kureyşli bir kocakarının nesini anıp duruyorsun? Allah sana onun yerine daha hayırlısını verdi, demişti. (Buhârî, Menâkıbü’l-ensâr 20; Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 78).
"Daha hayırlısı" sözüyle de kendi kendisini kasteden Hz. Âişe’nin bu sözünü yerinde bulmayan Resûlullah Efendimiz (asm) şunları söyledi:
“Hayır, Allah Teâlâ bana ondan daha hayırlısını vermedi. Halk bana inanmazken o inandı. Herkes bana yalancı derken o doğru söylediğimi kabul etti. Kimse bana bir şey vermezken o beni malıyla destekledi ve Cenâb-ı Hak bana ondan çocuklar ihsan etti.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 118).
Hz. Hatice (r.anha) aleyhindeki sözleriyle Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)’i üzdüğünü gören Hz. Aişe (r.anha) çok pişman oldu: “Seni gönderen Allah’a yemin ederim ki, bundan sonra onu sadece hayırla anacağım.”, diye özür diledi.
“Çocuklarım ondan oldu.” sözüyle Resûl-i Ekrem (asm), Mâriye (r.anha)’den doğan oğlu İbrahim dışındaki bütün çocuklarını Hz. Hatice(r.anha)’nin dünyaya getirdiğini anlatmak istemiştir. Cihan kadınlarının sultanı Ümmü’l-Haseneyn Hz. Fâtıma’nın annesi, Resûl-i Kibriyâ’nın gönlünde işte böyle bir yere sahipti. (Hz. Hatice hakkında daha fazla bilgi için bk. TDV İslâm Ansiklopedisi, XV, Hatice maddesi)
Buna göre;
- Bir dostun, sevgilinin ölümüyle her şey sona ermemelidir. Güzel hatıralar anılmalı, sevgiler gönülde yaşatılmalıdır.
- Hz. Hatice (r.anha) annemiz Resûlullah (asm)’a ve onun getirdiği dine bütün gönlüyle bağlıydı. Her şeyini bu uğurda seve seve harcadı. İşte bu sebeple onu hem Allah hem de Resûlullah sevdi. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 345)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet