Necaset olan yer kuruyunca temiz sayılır mı?

Tarih: 20.08.2022 - 20:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Yer kuruduğunda temizdir" hadisi sadece toprak/kum hakkında mıdır?
- Yer veya fayansta da necasetin kaybolması geçerli mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kaynaklarımızda hakiki necasetlerden temizlenme şekli olarak; yıkama, silme, ovalama, sürtme, kuruma, pişirme, ateşle yakma, boğazlama, tabaklama ve istihale gibi yöntemler zikredilmiş ve bunlarla ilgili gerekli deliller ve açıklamalar getirilmiştir.

Hacmi olan veya kuruduktan sonra görülen pis maddeye necaset-i meriyye denir, akan kan gibi. Katı bir hacmi olmayan veya bulaştığı yerde kuruduktan sonra görülmeyen pis maddeye ise necaset-i gayr-i meriyye adı verilir, idrar gibi.

Bazı şeyler kurutmak ve toprak serpmekle temizlenir.

Yeryüzü ve yeryüzünde sabit olan ot, ağaç, yere döşenmiş taş, tuğla ve kiremit gibi maddeler pis olunca güneş, rüzgâr ve ateşin etkisiyle kuruyup üzerlerinde pisliğin eseri kalmazsa, bunlar temizlenmiş sayılır ve üzerlerinde namaz kılınabilir, ancak teyemmüm yapılamaz; çünkü bu tür yerler temiz ise de temizleyici değildir.

Fakat yerde sabit olmayıp koparılmış veya çıkarılmış ot, taş, tuğla ve kiremit gibi şeyler pislik eseri gidinceye kadar yıkamakla temiz olur; bunların kuruması temizlenmeleri için yeterli değildir.

Pis olan bir yer, pislik eseri gidinceye kadar üzerinden su akıtmak veya pisliğin kokusu hissedilmeyecek şekilde temiz toprak serpmek suretiyle temizlenir.

Bazı şeyler de silme ile temizlenir.

Yaş veya kuru pislikle kirlenen çakı, bıçak, cam, tahta, düz mermer, fayans ve tepsi gibi şeyler temiz bez, sünger veya toprakla pisliğin eseri kalmayacak şekilde silinirse temizlenmiş olur.

Bu kısa bilgiden sonra detaya gelince:

Kurumayla Temizlenme

Necasetlerin temizlenme şekillerinden biri, toprak ya da yere bulaştıkları takdirde kuruyarak temizlenmeleridir. Pislenmiş olan toprak ya da zeminin kuruyarak temizlenmesi, Hanefîlerin caiz gördüğü bir yöntemdir.

Ebu Davud’da geçen bir rivayette, İbn Ömer’in (r.a.) şöyle bir ifadesi bulunmaktadır:

"Hz. Peygamber (asm) zamanında mescitte gecelerdim. Bekâr bir delikanlı idim. Köpekler mescide girer çıkar, bevleder fakat kimse onların bevli üzerine su dökmezdi."(1)

İbn Ömer’in (r.a.) bu rivayetiyle istidlal eden Hanefîlere göre yer, güneş veya rüzgârın etkisiyle kuruduğu zaman renk ve koku gibi pislik eserlerinin gitmesiyle temizlenmiş olmaktadır.

Ebu Hanife ve İmameyn, ittifakla(2) bu şekilde temizlenmiş olan bir yerde namaz kılmanın caiz olduğunu söylerken, bu yerdeki toprakla teyemmüm etmenin ise caiz olmayacağını söylemişlerdir.(3) Çünkü teyemmüm edilecek olan yerin temiz olma şartı, Kuran’ın nassı ile sabit olan bir hükümdür.(4)

Toprak ya da yerin kuruyarak temizlenebileceği ise haber-i vahidle bildirilmiştir. Bu durumda; kuruyarak temizlenebileceği haber-i vahidle sabit olan bir toprakla teyemmüm edildiği takdirde, teyemmümün temiz bir toprakla yapılması tevatüren sabit olan ayetin kesin hükmünün yerine getirilmiş olamayacağı düşüncesiyle(5) Hanefî müçtehitler, kuruyarak temizlenen bir yerdeki toprakla teyemmüm edilemeyeceği hükmüne varmışlardır.(6)

Ancak Mevsılî’nin zikrettiği bir görüşe göre ise, kuruyarak temizlenen bir toprakta namaz kılmak caiz olduğu gibi teyemmüm abdesti almak da caizdir. Çünkü toprak kendi bünyesindeki şeyleri istihale ile kendi tabiatına çevirmektedir. Bu, toprağın en tabi özelliğidir. Bu durumda, topraktaki pis şeyden eser kalmadığı için -şarabın sirkeye dönüşerek istihaleyle temizlenmesi gibi- toprak da temizlenmiş olmaktadır.(7)

Hanefîler, kuruyarak temizlenme işleminin caiz olduğu alanı toprakla sınırlı tutmayarak çerçeveyi biraz daha genişletmişlerdir. Buna göre; yere döşenmiş olan taş ve tuğla ile yere sabit olan kesilmemiş ağaçlar ve otlar da muhtar olan kavle göre kuruyarak temizlenmiş olmaktadır. Yerden ayrılmış olan tuğla, kamış, kesilmiş ağaçlar ve otlar kuruyarak temizlenmiş olmayıp yıkanmaları gerekmektedir.(8)

Kuruyarak temizlenme meselesinde Şafilerin yaklaşımı şöyledir:

İmam Şafi de kavl-i kadimine göre Hanefîler ile aynı görüşte olup necis hâle gelmiş olan toprak ya da yerin kuruyarak temizlenmiş olacağını söylemiştir. Ancak mezhepteki esas olan görüşe göre yer kuruyarak temizlenemez. Bu durumda yapılması gereken, yerdeki necaset katı ise necasetin kendisini kaldırarak, sidik gibi sıvı bir necaset ise necasete galip gelene kadar su dökerek temizlemektir.(9)

Bu hususta küçük bir değerlendirme yapılacak olursa; kesilmemiş ağaç ve otların da kuruyarak temizlenmiş olabilecekleri yönündeki Hanefîlerin görüşünün, umum-u belva ve zaruret gibi durumlar göz önüne alındığında çiftçilik yapanlar için tercihe şayan ve önemli bir görüş olduğunu ifade etmek gerekir. Çünkü başta domuz olmak üzere değişik hayvanlar nedeniyle pislenen ve henüz tarladan toplanmamış olan mahsullerin, güneş ve rüzgâr sayesinde kuruduklarında temizlenmiş olmaları, birçok mahsulün heder olmasını engellemiş olacaktır.

Silerek Temizleme

Temizlikte asıl yöntem olan yıkama işleminin yanısıra başka temizlik yöntemleri de kullanılmaktadır. Bunlardan biri de silerek temizleme yöntemidir.

Hanefî mezhebine göre ayna, cam, tırnak, yağlı boyalı kaplar ve gümüş tablalar gibi parlak şeyler, necaseti içlerine çekmediklerinden dolayı silmek suretiyle temizlenebilirler.

Bu konuda Hanefî ulemasının delili, sahabe-i kiramın savaş esnasında kullandıkları kılıçlara bulaşan kanları silerek temizleyip bunlarla namaz kılmış olmalarıdır. Pislik kuru, fakat sidik ve şarap gibi cürmsüz olursa sadece ıslak bezle silinebilirken yaş ise cürmlü olsun cürmsüz olsun ıslak veya kuru bezle silinerek temizlenebilmektedir.(10)

Şafilerde ise silme yöntemiyle necasetlerin temizlenmesi caiz görülmemiştir. Ancak yıkanarak temizlenebilirler.(11)

Kaynaklar:

1) Ebû Davut, Taharet, 137.
2) Cessas, Muhtasaru İhtilâfi’l-ulemâ, (Tasnif. Ebû Cafer Ahmed b. Muhammed b. Selâme etTahâvî İhtilafü’l-ulema) Thk. Abdullah Nezîr Ahmed, 1. Baskı, Beyrut-Lübnan 1995, C. 1, s. 133.
3) Mergînânî, Hidaye, 1/236; İbn Âbidin, Reddü‟l-Muhtar,1/513.
4) Nisa, 4/43.
5) Mevsılî, İhtiyar, 1/45.
6) Bedreddin Aynî, Binaye, 1/722.
7) Mevsılî, a.g.e., 1/45.
8) Mevkufatî, 1/100.
9) Şirazi, Mühezzeb, 1/57; Gazzalî, el-Vasît fi’l-Mezheb, 1/196.
10) Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, 1/243;
11) bk. Kenan Kara, Fıkıh Mezhepleri Açısından Temizlenme ve Suların Mahiyeti, Trakya / Edirne, 2021, Yüksel Lisans.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun