Mehdi diye bir kimse var mıdır; varsa gelmiş midir veya gelecek midir?

Tarih: 31.07.2011 - 01:55 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mehdî'yi inkâr eden kimse kâfir olur mu? - Mehdi'yi inkâr eden imam olursa, arkasında kıldığımız namaz geçerli olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

 

Mehdî meselesi, deccal meselesi gibi halkın dilinde çok dolaşan ve münakaşa edilen bir konudur. Kimileri, Mehdî gelmiştir, kimileri gelmemiştir, fakat gelecektir, kimileri de Mehdî diye bir şey yoktur, kimileriyse Mehdi'yi inkâr eden kâfirdir, demektedir. Bunun için meseleyi ele alıp, Peygamber (sav)'in hadîslerine ve Ehl-i sünnet ve'l Cemaat'ın cumhurunun görüşlerine dayanarak gerçeği açıklamaya gayret edelim. Şöyle ki:

Tarih boyunca Müslümanlar arasında Mehdî inancı pek yaygın bir şekilde süregelmiştir. Bu inanca göre ahir zamanda Ehl-i beyit'ten bir zat ortaya çıkacak, Müslümanlar kendisine biat edip, etrafında toplanacak ve bütün İslâm memleketlerini birleştirip hakimiyetini sağlayacaktır. Bu inanç gerçekten doğrudur. Çünkü; her ne kadar Buhari ile Müslim Mehdî hakkındaki hadîslere yer vermemiş iseler de Ebû Davud, Tirmizî, İbn Mace, el-Bezzar, Hakîm ve Taberanî gibi büyük muhaddisler onları tesbit etmişlerdir.

Bu hadîslerin bir kısmı zayıf ise de bir kısmı sahih ve diğer bir kısmı da hasendir. Şevkanî gibi bazı âlimlerin dediklerine göre Mehdi hakkındaki hadîsler mütevâtirdir. Yani Mehdî hakkındaki Peygamber (sav)'in sözü kesindir ve sabittir. İbn-i Haldun gibi bazı kimseler Mehdî hakkındaki hadîslerin tümünü zayıf olarak görmüşlerse de bu doğru değildir.

Mehdî hakkındaki hadîslerin bir kısmı şunlardır:

Dünyanın bitimine tek bir gün bile kalmış olsa Allah o günü uzatıp o adamı gönderecektir. (1)

Mehdî, Hz. Hasan veya Hz. Hüseyin’in soyundan gelen Ehl-i Beyt ailesinden olacaktır. (2)

Mehdî, geniş alınlı yüksek burunludur. (3)

Mehdî’yi Allah bir gecede ıslah edecektir (feyiz ve hikmetlerle donatacaktır). (4)

Doğudan bazı insanlar çıkıp Mehdî’ye ortam hazırlayacaklardır. (5)

Ehl-i Beyt Hz. Peygamber’den sonra belaya, sürgüne ve kovulmaya duçar olacaktır. Çünkü yüce Allah, Ehl-i Beyt için dünyaya karşılık ahireti seçmiştir. Sonunda doğu tarafından yanlarında siyah bayraklar olan bir kavim hayra talip olacak, istekleri verilmeyince vermeyenlerle savaşacaklardır. Hiçbir kavmin sizleri öldürmedikleri bir şekilde öldüreceklerdir. Aldıkları yardımla istedikleri verilince onlar da bunu kabul etmeyip Ehl-i Beyt’ten birine (Mehdî’ye) iktidarı vereceklerdir. (6)

Mehdî, zulümle dolu dünyayı adaletle dolduracak, yedi yıl hüküm sürecektir. (7)

Mehdî ilahi emirleri hayata geçirecek, sünneti ihya edecek ve bidatleri ortadan kaldıracaktır. Tevrat ve İncilin aslını bulup Ehl-i Kitab’ın Müslüman olmasını sağlayacaktır. (8)

Mehdî, barış ortamını tesis edip, bütün düşmanlıkları ortadan kaldıracak ve herkesin zenginleşmesini sağlayacaktır. (9)

Mehdî meleklerden oluşacak ordusuyla (Cebrail, Mikail) dünyaya hâkim olacaktır. Bütün Müslümanları hâkimiyeti altına alacak ve Araplara hâkim olacaktır. (10)

Mehdî hakkındaki hadîslerin bir kısmını numune olarak aktardık.

Bütün Müslümanların inancı, fakihlerin görüşü ve ahad da olsalar bu kadar hadîs, Mehdî'nin varlığını kabul etmek için yeterlidir. Ancak -yukarıdan da anlaşıldığı gibi- Mehdî hakkındaki hadîslerin bazıları zahiren birbiriyle çatışmaktadır. Çoğu hadisler, Mehdî'nin Fatıma'nın zürriyetinden olacağını belirtiyor. Bazısı Mekke ve Medine'den söz ederken, bazılarıysa Horasan'dan bahsediyor. Bunun için Mehdî ile ilgili hadîsleri okuyan tereddüde düşebiliyor.

Deccal hakkındaki hadîsler arasındaki zahiri/görünüşteki çelişki, Deccal'ın bir değil bir kaç kişi olduğu biçiminde yorumlanarak hadîslerin yol açtığı tereddütlere cevap verilmiştir.

Mehdî hakkındaki hadîsler arasındaki çelişkinin de Mehdî'nin bir değil, bir kaç kişi olduğu biçiminde yorumlanarak ortadan kaldırılmasına bir engel yoktur. Yani Mehdî bir değil, bir kaç kişidir. Bütün hadîslerin bir tek Mehdî'ye hamledilmemesi gerekir. Özetle, İbn-i Hacer gibi alimlerin açıkladığına göre, bir çok Mehdî vardır. Her zamanda bir iki Mehdî bulunabilir. Yalnız ahir zamanda gelecek olan büyük Mehdî birdir.

Hadîslerin açıkladığı gibi, "Muhammed b. Abdullah" ismini alan bir zatın ahir zamanda çıkıp beşeriyeti ıslah etmesi, yeryüzünü adaletle doldurması ve bütün İslâm âlemini birleştirip Allah'ın hakimiyetini yayması mümkün olduğuna göre, onu uzak görmek ve Peygamber (sav)'in hadîslerini -Ahad da olsalar- reddetmek anlamsızdır.

Ahad hadîslerin Peygamber (sav)'in sözü olup olmadığı şüphelidir. Bir veya birkaç kişi tarafından Peygamber (sav)'den nakledilmiştir. Bu nedenle, yüzde yüz Peygamber (sav)'in sözüdür denilemez. Ama bu şuna benzer: Nasıl ki Kur'ân âyetleri Allah (c.c.)'ın sözü olduğu gibi Buhârî ve Müslim'in ittifak ettikleri hadîsler de o derecede kesin olarak Peygamber'in sözüdür denilemezse, hadîs-i ahad ile sabit olan bir hüküm de mütevâtir veya meşhur hadîslerle aynı seviyededir, yüzde yüz Peygamber (sav)'in sözüdür, inkâr eden kâfir olur, denilemez. Ancak onu, âyete ters düşmediği ve ferdin düşünce ve hissine göre değil de akla ve nakle aykırı olmadığı takdirde reddetmek de anlamsızdır.

Hatta Ahad hadîsin Peygamber (sav)in sözü olması kuvvetle muhtemel olduğundan delilsiz olarak onu inkâr eden kimse fasık olur.

Yalnız, tahmini olarak her gün bir Mehdî namzeti gösterip yaygara yapmak ve Allah'ın Mehdi olarak kabul etmediği bir kimsenin Mehdiliğini ilan etmek Allah'ın hukukuna tecavüz ve ölçüsüzlükten doğan bir cüretkârlıktır.

Yukarıda her ne kadar Şevkanî ve benzerlerinin "Mehdi ile ilgili hadîsler mütevâtirdir, onları inkâr etmek küfürdür." gibi sözlerini aktardıysak da ahad hadîslerle ilgili buraya kadar anlattıklarımızın ışığında şunu diyebiliriz:

Mehdî hakkında varit olan hadîsler ahad hadîslerdir. Mütevâtir değildirler. Bu sebeple onları inkâr etmek de küfür değildir. Ancak demin dediğimiz gibi delilsiz olarak inkâr etmek bid'attır.

Mehdî, dünyadan haberi olmayan ve meczup birkaç kişiyi etrafında toplayan bir kişi olmadığı gibi, sarhoş, ayyaş ve şehvet peşinde koşan bir kimse de değildir. O, ciddî olarak İslâm'ın bütün hükümlerine sarılan ve zamanın ahval ve şeraitine göre yetişip gelişen cesur ve mü'min bir liderdir. (11)

Buna göre, Mehdi'yi inkâr eden kimse, fasık olsa bile kafir olmadığı gibi, arkasında kılınan namaz da geçerlidir.

İlave bilgiler için tıklayınız:

Mehdi kimdir? Mehdiyi nasıl bileceğiz? Gelecek ise ne yapacak? Mehdinin kim olduğunu nerden bileceğiz?

Mehdi'nin Özellikleri Nelerdir?

Hz. Mehdî ne zaman çıkacak?..

Hz. Mehdî neler yapacak?..

Hz. Mehdi’nin geleceğine inanmamak insanı kafir eder mi?

Deccal, Mehdî ve İsâ Aleyhisselâmı herkes tanıyabilecek midir?

Dipnot:
1) Ebu Davud, Mehdi, 1.
2) Ebu Davud, Sünen, 35; İmâdü’d-din Ebü’l-Fida İbn Kesir, el-Bidaye ve’n-Nihaye, Mısır 1358, c. I, s. 31.
3) İbn Hanbel, Müsned, c. II, s. 291.
4) İbn Mace, Sünen, 18.
5) Ebu Davud, Sünen, 35.
6) İbn Mace Fiten, 34. Bk. Heytemi, el-Kavlu’l Muhtasar fi Alameti’l Mehdiyyi’l Muntazar, No. 35.
7) Ebu Davud, Sünen, 35; Şehristani, Ebü’l-Feth Tacu’d-din Muhammed bin Abdülkerim b. Ahmed Şehristani, el-Milel ve’n-Nihal, çev. Muharrem Tan, Çağlayan Matbaası, İzmir 2006, s. 159.
8) İbn Hacer, Fethul Bari, c. VI, s. 91.
9) Hâkim, Müsdetrek, c. IV, ss. 557-558.
10) Tirmizi, Sünen, Bab. 52.
11) bk. Halil Günenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun