Mali müşavirlerin iyi ve kötü yolu göstermekteki sorumluluğu nedir?

- Ben mali müşavirim 100 müşterim var ve benim gibi binlerce mali müşavirin ve muhasebecilerin ortak sorunları var.
- Biz devletle müşterilerimizin tam arasındayız. Müşterimize her yolu gösteriyoruz o hangisini tercih ederse biz de onun tercihi doğrultusunda devlete bildirim yapıyoruz. Yani kirayı ssk’yı tam gösterirsen bu kadar, az gösterirsen bu kadar vergin çıkacak diye bilgilendiriyoruz. O da genelde az göstermeyi tercih ediyor veya ay sonu bu kadar kdv veya vergin çekiyor diyoruz, o da fatura fiş buluyor biz de bunları işleyip beyan ediyoruz.
(Bu gerçek dışı bildirimler için müşteriden avanta veya ilave bir ücret talep etmiyoruz veya sahte fatura düzenlemiyoruz, ama gelen her şeyi de işliyoruz.
- Kaldı ki kanun mali müşavirlere sahte faturada sorumluluk yüklemiyor. Sadece müşterinin ve devletin iletişim dili olan beyannameyi vermeye aracılık ücretini alıyoruz. Bunu da mali müşavirler odası belirliyor.
- Bu işlemleri bütün esnaf da biliyor vergi dairesi de biliyor oda da biliyor ve acayip bir şekilde devlet de biliyor. Kayıt dışı ve fatura kullanımı o kadar fazla ki zaten devamlı af çıkarıyor.
- 2 sorum olacak:
1. Bu bozuk ve herkesin bildiği ve uyguladığı sistemde benim bunları bilmem ve beyan etmemdeki sorumluluğum nedir?
2. Ben iyi ve kötü yolu göstermekteki sorumluluğum nedir?
- Alternatif yolu göstermesek, sonrasında bu yol da varmış niye söylemedin deyip sıkıntı oluşturuyorlar.
- Bu mesleğin kaçınılmaz gerçekleri bunlar. Helal kazancıma şüphe düşürür mü?
- Çok araştırdım ama net cevap bulamadım mesleği bırakma noktasına geldim. 

Değerli kardeşimiz,

İki soru birbirine bağlı, biz de tek cevapta toplayalım:

Siz bu mesleği icra edecekseniz vergi mevzuatını, mükellefin gerçek durumunu ve buna göre gerçek yükümlülüğünü bilmek mecburiyetiniz var. Bunları bildikten sonra müşteri vergi kaçırmak istiyorsa, -ki yüzde çoğu bunu ister- ona da bunun yollarını bildirmeniz kaçınılmazdır; aksi halde sizi bırakır başka bir müşavir ile çalışır.

Şu halde meselemiz vergi kaçırmanın caiz olup olmadığı ile ilgilidir.

Bir ülkede şeriat uygulansın uygulanmasın, orada yaşayan insanların devlet eliyle yapılabilecek birçok hizmete ihtiyacı vardır. Devlet bu hizmetleri yapabilmek için vergi toplar. Vergiyi ödeyen şahıslar, bu gidere herkesin kendine düşeni doğru olarak ödemesi şartıyla katılmaya razı olurlar. Bir mükellef tam ödedi, diğeri tam ödemedi, kaçırdı ise tam ödeyenin hakkını (kul hakkı) yedi demektir. Bunun yolunu göstermek ve gerçekleşmesine yardımcı olmak elbette caiz değildir.

Bu durumda bir mali müşavir, vergi kaçırmayan gerçek ve tüzel kişilerle çalışma imkanı varsa, bunu seçip işlerini yaparak mesleklerini icra ederler. Böyle bir imkân yoksa, zorunlu geçimini sağlayacak kadar bu işi yürütür, ilk fırsat ve imkânda başka bir işe geçerler.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet