Mahsulden vergi ve giderler olursa öşür durumu nasıl olur?

Tarih: 02.07.2023 - 20:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

- 200 dönüm bağ kiralıyoruz mahsulden vergi/müstahsilimiz olursa uşur/öşür durumu nasıl olur?
- Parça parça kimi 3 dönüm kimi 40 dönüm ortalama 200 dönüm kadar bağ kiralıyoruz, bağdan yerine göre yaprak ve üzüm olarak tonlarla hasadımız olabiliyor...
- Yerine göre 20 kişi kadar çalıştırıyoruz hasat döneminde ayrıca devlete vergi ve müstahsil kesildiği de olabiliyor. Üzümü pekmez yapıyoruz, yaprağı da satamazsak birkaç ay hatta 1 seneye kadar bekletebiliyoruz.
- Bunları da göz önünde bulundurursak kiraladığımız arazilerin kira/çalışan masrafı/vergi ödemeleri de dahil olurken uşur veya öşür belirlemesi neye göre nasıl olur veya olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Türkiye’de tarlanın ekilmesi için başkasına verilmesi konusunda iki farklı uygulama vardır. Bunlardan birisi, tarlanın belli bir bedel karşılığında kiraya verilmesidir. Bu uygulamada tarla sahibi belli bir ücret alır, çıkan mahsulden hiçbir şey almaz.

Diğer uygulama ise tarlanın, ortaklık şeklinde verilmesidir. Bu uygulamaya bazı bölgelerimizde yarıcılık da denilmektedir. Bu uygulamada tarla sahibi belli bir ücret almamakta, çıkan mahsul, tarla sahibi ile yarıcı arasında anlaştıkları oranda bölüşülmektedir.

Kiraya verilen tarlanın öşrü, Hanefi mezhebinden İmam Ebu Yusuf ve Muhammed’in de içinde bulunduğu çoğunluğun görüşüne göre kiracıya aittir. Çünkü öşür, tarlanın değil, çıkan ürünün hakkıdır. Çıkan ürünün de tamamını kiracı aldığına göre öşrü vermek de ona düşer.

Tarlayı eken kiracı, gübre, ilaç gibi ekstra masraflarla birlikte kira masrafını çıkardıktan sonra, geriye kalan ürün nisap miktarına (beş vesk / ürününe göre 653-1000 kg. arası, mesela buğdayda 653 kg.) ulaşırsa çıkan mahsulün öşrünü verir. (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, III, 276-277; Karadavi, Fıkhu’z-zekat, I, 400, 402)

Yarıcılığa verilen tarlanın öşrünü de tarla sahibi ve kiralayan hisseleri oranında verirler. Her biri, payına düşen ürünün, -nisap miktarını aşması durumunda- öşrünü verir. (İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, III, 278; Karadavi, Fıkhu’z-zekat, I, 398-399)

İyilikte bulunma, sılayırahim vb. düşüncelerle tarlanın, akrabalara veya fakir kimselere bedelsiz olarak verilmesi ise dinimizin teşvik ettiği bir davranıştır. Bu şekilde ödünç olarak verilen tarlanın öşrü tarlayı kullanana aittir. Tarla sahibinin herhangi bir yükümlülüğü yoktur. (Karadavi, Fıkhu’z-zekat, I, 398)

Kural olarak, sulanması masrafsız olan arazilerden elde edilen ürünün onda biri, masraf edilerek ve emek sarf edilerek sulanan arazilerden elde edilen ürünün ise yirmide biri öşür olarak verilir. Sulama ile birlikte, günümüz tarım şartlarının gerektirdiği gübre, ilaç ve mazot gibi masrafların öşür hesabında dikkate alınıp alınmayacağı tartışmalı bir konudur. Bu ilave masraflar üretimin maliyetinde önemli bir yekûn oluşturduğundan, bunların öşür hesaplamasında dikkate alınması görüşü daha uygundur.

Bu nedenle tarım ürünleri, sulama masrafları ve yukarıdaki ilave masraflar çıkarıldıktan sonra nisaba ulaşması hâlinde 1/10 oranında zekata / öşre tabidir. Eğer masraflar çıkarılmadan verilecekse 1/20 oranında öşür verilir.

Tarım ürünlerinde nisap miktarı, buğday, arpa, mısır, pirinç gibi saklanabilir ürünlerde, beş vesktir. Bunun günümüzde kullanılan ağırlık birimi ile karşılığı, ürüne göre 653-1000 kg arasında değişmekte mesela buğdayda 653 kg’a tekabül etmektedir.

Bunların dışındaki ürünlerde ise yukarıdaki maddelerden beş veskinin değeri en düşük olanının kıymetine denk olan miktardır.

Seralarda yetiştirilen ürünler için de aynı hükümler geçerlidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun