Kur’an’da birden çok manaya gelen kelimelere nasıl mana verilir?

Tarih: 17.03.2015 - 01:24 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kur'an-ı Kerim'deki bir kelimenin, birden çok manaya gelişi, kişinin keyfi isteğine göre de olabiliyor; doğru nasıl mana verilir?
- Ayetlerden örnekler vererek açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kelimelerin birden çok manaya gelişi (müşterek oluşu) sadece Arapça’da değil hemen her dilde söz konusu olan bir durumdur.

Türkçemizde birden çok anlama gelen bir kelimenin hangi manada kullanıldığını sözün akışı, siyak ve sibakı göz önünde bulundurularak anlaşılabildiği gibi, Kur’ân-ı Kerim’de geçen çok anlamlı bir kelimenin manasını tesbitte de siyak ve sibak, yani sözün öncesini ve sonrasını göz önünde bulundurmak, ayrıca, “Kim söylemiş, kime söylemiş, ne için söylemiş, nerede söylemiş, hangi makamda söylemiş?” gibi söze anlam katan unsurlar göze alınmalıdır.

Mesela, “ayn” kelimesi lügatte göz, göze, aynısı gibi anlamlara gelmektedir. Ancak ifadenin akışı içinde hangi mananın kastedildiğini anlamak zor değildir.

Mesela, “Hırsızlık yapan kadın veya erkeğin elini kesin.” âyetindeki “fekta’û” kelimesine kesme yerine çizmek manasını vermek âyetin siyakı açısından doğru değildir. Çünkü âyetin devamında bu cezanın bir nekâl olduğu yani ağır bir ceza olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Peygamberimiz (asm) ve sahabenin açıklama ve uygulamaları da bu anlayışın doğru olmadığını göstermektedir.

Ancak bazı durumlarda müşterek kelimenin farklı anlamları muhtemel olabilir. Mesela “Boşanmış kadınlar üç kurû’ müddeti beklerler.” âyetinde hayız ve hayızdan temizlenme (tuhur) manası taşıyan kuru’ kelimesi için her iki mana da muhtemel olduğundan Hanefî ve Şafii âlimler arasında ihtilaf söz konusu olmuştur.

“Sizi tavırdan tavıra geçirerek yarattı.” âyetine, “Sizi evrim süreçlerinden geçirerek yarattı.” manası vermek gibi, kelimelerin manalarıyla oynandığına dair örnekler de söz konusudur.

Böyle bir manaya cüret edenin iddiası tavır kelimesiyle günümüz Arapçasında evrim manasına gelen tatavvur kelimesinin aynı kökten gelmesidir.

Oysa tatavvura evrim manasının verilmesi, sonraki dönemlerde söz konusudur.

Kelimelere sonradan yüklenen anlamlar değil, nüzul dönemindeki anlamlarına göre mana vermek gerekir.

Dolayısıyla âyetlere bu tür yaklaşımlar Yahudilerin Tevrat’ı tahrifiyle alakalı “Kelimeleri yerlerinden kaydırıp tahrif ediyorlar.” âyetinde ifade edilen durumdan başkası değildir.

Böyleleri bırakın müteşabih âyetleri, manası açık olan muhkem âyetleri dahi kendi heva ve arzuları istikametinde tevil ve tahriften çekinmemektedirler.   

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun