Kur'an, midraş metinlerinden mi kopyalanmıştır?

Tarih: 12.06.2015 - 16:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

Bana gelen bir mesaj var buna nasıl cevap vermeli:
1) Hangi bilimciler müslümanmış? Şu ana kadar bir tane bile müslüman bilim adamı duymadım?
2) Kuran midraş metinlerinden kopyalanmıştır. Midraş metinleri Tevrat'ın tefsiri niteliğindedir. Ama bu midraş metinlerinde bazı çeviri hataları vardır bu sonradan kanıtlandı. Midraş metinlerindeki hatalar aynen Kuran’da da mevcut. Mesela Tevrat'ta İbrahim’in ateşe atılması diye bir olay geçmez. İbrahim ur'a sürüldü ve ur ona zarar vermedi şeklindeki ayet bir yahudi tefsirci tarafından aremiceye çevrilirken İbrahim ateşe atıldı ama ateş ona zarar vermedi şeklinde çevrilmiştir. Çünkü o tefsirci ur’un bir şehir ismi olduğunu bilmiyordu. Aramice’deki ateş anlamına gelen or kelimesinin İbranice’deki karşılığı zannediyordu. İşte bu hata Kuran’ın midraş metinlerinden kopyalandığının sarsılmaz kanıtı.
3) Kuran’da bilimsel mucize de yoktur. Kuranda evren yedi kat yer yedi kat gök güneş ay ve şeytanlara atılan yıldızlardan ibarettir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Önce bu adama Prof. Dr. Fuat Sezgin’in Almanca olarak telif ettiği ve yüzlerce Müslüman bilim adamına yer verdiği "GAL ve GAS"ına bakıp cehaletini gidersin, sonra konuşsun...

- Keza, Mahmut Karakaş’ın yazdığı “Müsbet İlimde Müslüman Alimler” adlı eserinde, astronomi, fizik, kimya, matematik, tıp ve benzeri bilim alanlarında onlarca müslüman bilim adamının varlığını görmek mümkündür.

- Bununla beraber, bütün dünyada tıp ilminin babası olarak bilinen Müslüman bilim adamı İbn Sina’dan haberdar olmamak antika bir cehaletin göstergesidir.

Verdiğimiz bu bilgiler gösteriyor ki “Yalancının mumu bazen yatsıdan önce de sönebilir.”

Cevap 2:

Şimdi biri kalkıp dese ki: “Bu iddiaları seslendiren bir cindir. Nusaybin Cin kabilesindendir. Onun için bu cinin tuzağına düşmemek gerekir. Eğer gerçekten cin değilse kendini -yedi sülalesinden itibaren- hiçbir cinle irtibatlarının olmadığını ispat etsin!..” ne diyecektir?

Bu adam insan olduğunu ispat edebilir mi? Kesinlikle -bu tarzda- ispat edemez.  

Demek ki spekülasyonlarla akılların midesini bulandırmak çok kolaydır.

Oysa bu tür spekülayonlar; akıl yoksunu, ilim yoksulu ve palavradan başka bir serveti olmayan adamların işidir.

- Bu akıl fukarası adamlara göre, Kur’an’da olup da Tevrat’ta olmayan her şey yanlıştır. Bu iddia sahibi, ya fanatik bir Yahudidir ya bir Hristiyandır yahut da objektif bakmak yerine dine saldırmayı tercih eden bir Ateisttir ki, yerine göre Tevrat'la Kur’an’ı, yerine göre de Kur’an’la  Tevratı vurmaya çalışır.

- Bütün serveti dinsizlikten ibaret olan bu akıl yoksunu zavallıya göre, Midraş’taki bilgiler Kur’an’ın alıntı kaynağı ise, şu bilgilere ne diyecek?

Haşa Hz. Muhammed (asm), yaşadığı dönemde Tevrat’tan kopya çekmek isteseydi, Tevrat dururken onun bir tefsiri olan Midraş’a tevessül eder miydi? Oysa ki, tam tersine Kur’an’da bizzat Tevrat’a aykırı, Tevrat’tan farklı olarak anlatılan onlarca konunun yer aldığı ayetler vardır. Onlardan biri de Yusuf peygamberin kıssasıdır. Tevrat’ta, Hz. Yusuf’un rüyasını kardeşlerine anlattığı, Kur’an’da ise anlatmadığı ifade edilmektedir. Tevrat’taki ifadeler şöyledir:

“Ve Yusuf rüya görüp kardeşlerine bildirdi ve ondan daha ziyade nefret ettiler. Ve onlara dedi: rica ederim gördüğüm bu rüyayı dinleyin…” (Tekvin, 37/5-6)

Kur’an’daki söz konusu ayetlerin meali ise şöyledir:

“Hani Yusuf babasına demişti ki: Babacığım, ben on bir yıldız ile Güneşin ve Ayın bana secde ettiklerini gördüm. (Babası)Yavrucuğum, dedi, rüyanı kardeşlerine anlatma; sonra sana bir oyun oynarlar. Hiç kuşkusuz şeytan, insan için açık bir düşmandır."(Yusuf, 12/4-5).

Özetlersek:

a) Kur’an’ın Mirdaş’tan alıntı olduğunu söyleyen kimse, bu iddiasını ispat etmek zorundadır. İlginçtir, iddiacı sadece iddia ettiğini delil kabul etmekte ve “İşte bu hata kuranın midraş metinlerinden kopyalandığının sarsılmaz kanıtı” demekten utanmamaktadır. Eğer iddiaların ispat şekli böyle ise, yukarıda ifade edildiği gibi, “Bu adam Nusaybin cinlerinden bir cindir.” iddiası da kesinlik kazanmıştır.

b) Yukarıda gösterildiği üzere, Hz. Yusuf ile ilgili kıssada Kur’an ayetlerinin bırakın -Mirdaş ifadelerini- bizzat Tevrat’tan çok farklı olduğunu göstermek suretiyle söz konusu iddianın bir iftiradan ibaret olduğunu ispatlamış bulunuyoruz.

Şimdi sıra müfteride: O da Nusaybin cinleri ile bir irtibatının olmadığını ispat etmek için oradaki cinlerle kendisinin DNA larını karşılaştırıp bilimsel bir sonuç alması gerekir, yoksa bunu kabul etmiş sayılır.

Cevap 3:

Kur’an’da bilimsel mucizelerle ilgili hususların bir kısmı Sitemizde vardır, bakılabilir.

Yine de bir misal olarak şu ayetleri nazara verebiliriz:

1. "Allah O'dur ki, gökleri -görebildiğiniz- bir dayanak olmaksızın yükseltti." (Ra'd, 13/2) mealindeki ayette  göklerin -gözle görülen bir dayanak olmaksızın- ayakta durdurulduğuna vurgu yapıldığı gibi, çekim kanunu gibi gözle görülmeyen direklerin varlığına da işaret edilmiştir.

2. Kur'an-ı Kerim'de evrenin yaratılışı şöyle açıklanır: "O gökleri ve yeri yoktan var edendir." (En'am, 6/101) Bu ayet şimdiki ilim dünyasının ulaştığı son nokta olan "tüm evrenin zaman ve mekan boyutlarıyla bir sıfırdan, büyük bir patlamayla ortaya çıktığı" gerçeğini 1.400 sene evvel haber vermiştir.

3. Kainatın daima genişlediği artık ilim ve bilim dünyasının kabul ettiği bir ilmi buluştur. Buna Kur'an şu ayetiyle işaret etmektedir.

"Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik. Ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz."(Zariyat, 51/47)

4. XX. asrın bir buluşu da her yıldız ve gök cisimlerinin bir yörüngede durduğu gerçeğidir. Bu duruma Kur'an

"Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ay'ı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor." (Enbiya, 21/33)

5. Güneşin sabit olarak durduğu zannedilirdi. Oysa Kur'an güneşin sabit değil, aksine daima hareket eden ve belirli bir hızla ilerleyen bir gök cismi olduğunu söylüyordu. Ve asırlar sonra da ilim onu tasdik edecekti. Şöyle ki:

 "Güneş de kendisi için tespit edilen bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan ve her şeyi hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir." (Yasin, 36/38)

- Keza, yedi gök ve yer tabaklarının ispatı konusu da Sitemizde mevcuttur; bakılabilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun