Kıyamet ile ilgili Devs kabilesi hakkındaki hadisi ve Naziat suresinde geçen kıyametle ilgili 42 ve 43.ayetlerin açıklamasını yapar mısınız?

Tarih: 19.02.2007 - 13:56 | Güncelleme:

Soru Detayı
Kütüb-i Sitte de yer alan, "Devs kabilesinin kadınlarının kıçları, Zü'l-Halasa putunun etrafında titremedikçe kıyamet kopmaz. Zü'l-halasa, Devslilerin cahiliye devrinde tapındıkları (Tebâle'deki) puttur." hadisi ile "Senden saatin (kıyametin) ne zaman gelip çatacağını sorarlar. Sen nerede, onun vaktini söylemek nerede?" (Naziat, 79/42, 43) ayetlerini izah eder misiniz?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

2. (5035)- Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Devs kabilesinin kadınlarının kıçları, Zü'l halasa putunun etrafında titremedikçe kıyamet kopmaz. Zü'lhalasa, Devslilerin cahiliye devrinde tapındıkları [Tebâle'deki] puttur." [Buharî, Fiten 23; Müslim, Fiten 51, (2906).]

AÇIKLAMA:

1. Hadisin bazı vecihlerinde Zü'l halasa putunun yeri de zikredilmiştir: Tebâle, burası, Taif'le Yemen arasında Yemen'e altı günlük mesafede bir karyedir. Ma'mer, rivayetinde: "Bugün orada kapalı bir bina mevcuttur." demiştir.

2. İbnu't-Tîn, "Devs kadınlarının kıçlarının titremesi" tabiriyle ilgili olarak der ki: "Hadiste, Devs kadınlarının mezkur puta giderken hayvana bindiklerine delil vardır; "kıçlarının titremesi"nden murad budur." Ancak İbnu Hacer bir başka mananın muhtemel olduğunu söyler: "Belki de onlar putun etrafında tavaf yaparlarken izdiham hasıl olur, sıkışma sebebiyle arkaları birbirlerine değer." Bu manada olan bir diğer rivayet şöyle:

"Benî Amir'in kadınlarının omuzları, Zü'l halasa putunun etrafında birbirini itmedikçe kıyamet kopmaz."

Ebu Hureyre'den gelen bir diğer hadisde (...)  "Lat ve Uzza'ya tekrar tapılmadıkça kıyamet kopmaz." buyrulmuştur.

Şarihler, tekrar puta tapmaya başlanacağını haber veren bu hadisleri değerlendirirken derler ki:

"Bu hadislerden maksad, yeryüzünden hakiki dinin tamamen silineceğini haber vermek değildir. Zira, İslam'ın kıyamet anına kadar devam edeceğini haber veren rivayetler vardır. Ancak zaman içinde din zaafa uğrayacak ve başlangıçta olduğu şekilde garib kalacak."

(Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi)

* * *

Naziat Suresi, 43-46. Ayetler:

"43- Sen nerde, onu anlatmak nerde?

44- Onun son ilmi Rabbine aittir.

45- Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın.

46- Onlar o kıyameti görecekleri gün sanki dünyada bir akşam veya kuşluğundan başka durmamışa dönecekler."

43. Bunda da iki mânâ söylenmiştir:

BİRİNCİSİ; "Nerde?", 'nin önce gelmiş haberi olarak, "Nerdesin sen onu anlatmaktan? Onu anlatmak senin görevin değildir. O, senden uzaktır." diye sorulan soruyu reddetmektir.

İKİNCİSİ, iki cümle olup "Nerde bu sual?" diye soruyu ret; mübteda, haberi olarak, "Sen son Peygamber, onun alâmetlerindensin." diye beyandır. Yani senin gönderilmen onun meydana gelme vaktinin yaklaşmakta olduğunu anlatıp dururken bununla yetinmeyip de sormaya kalkışmaları anlamsız ve yetkileri dışındadır.

44. Zira Onun sonu Rabbinedir. Bütün incelikleriyle ve herkes hakkında vuku bulma vaktine kadar bütün detaylarıyla onu bilmek Rabb'ına aittir, başkasına değil. Onu ancak o bilir. İlerisine karışmak onların haddi olmadığı gibi, daha fazlasını anlatmak da senin görevin değildir.

45. Sen ancak ondan korkacak, korunacak olan kimseleri sakındıracak bir habercisin.

46. Sanki onlar onu görecekleri gün, bu dünyada, bir akşam veya kuşluğundan fazla durmamışa döneceklerdir. Uzun zannedilen dünya ömrü o kadar çabuk geçer. Korkup sakınanlar o çeşit korkulardan kurtulurlar, sakınmayıp keyiflerine bakanlar da bir gün gibi ömürlerini geçirir, neticede o sonsuz belaya düşerler. Dolayısıyla "Ne zaman?" diye alay edip acele etmesinler.

Burada "Sen ancak korkutucusun." buyurulduğu için, bunun kimlere ve nasıl fayda vereceği açıklanmak üzere bu korkutmalar gelecek sûrelerde de ardarda anlatılacaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun