Kıyamet günü kafirler inanacaklar mı?
10-11. Göğün bütün insanları kuşatan belirgin bir dumana bürüneceği günü bekle. Bu acı veren bir azaptır.
12. “Rabbimiz, üzerimizden azabı kaldır, bizler artık inanmaktayız.” (diyecekler).
13-14. Kendilerine apaçık bir elçi geldiği, sonra ondan yüz çevirerek, “Bu, kendisine bazı şeyler öğretilmiş biri, bir deli!” dedikleri halde onlar mı bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar?
- Bizler inanmaktayız diyecekler buyuruluyor ya 12. ayette bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar?
- Şimdi onlar inanacaklar mı inanmayacaklar mı, nasıl karşılaştırılır?
Değerli kardeşimiz,
- Bizim anladığımız tek soru: “Dünyada peygamberimize mecnun diyenlerin ahirette iman etmeleri nasıl olabilir? Kâfirler orada inanacaklar mı?” şeklinde özetlenebilir.
İlgili ayetlerin meali şöyledir:
"Göğün, bütün insanları kuşatan belirgin bir dumana bürüneceği günü bekle. Bu acı veren bir azaptır. 'Rabbimiz, üzerimizden azabı kaldır, bizler artık inanmaktayız.' (diyecekler). Kendilerine apaçık bir elçi geldiği, sonra ondan yüz çevirerek, 'Bu, kendisine bazı şeyler öğretilmiş bir deli!' dedikleri halde, onlar mı bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar!"
"Biz azabı biraz hafifleteceğiz. Kuşkusuz siz de hemen eski halinize döneceksiniz. Amansız bir şekilde yakaladığımız gün yaptıklarının cezasını hakkıyla vereceğiz." (Duhan, 44/10-16)
Bu ayetlerin nüzul sebebi genel olarak iki şekilde yorumlanmıştır.
Birincisi: Hz. Peygamber (asm) Mekke’de iken müşriklerin kıtlık yaşamaları için ettiği bedduadır. Açlıktan dolayı bünyeleri zayıflayıp bozulmuş ve gökte dumanın yayılıp her tarafı sardığını görür gibi bir hâle girmişlerdir. Bu ayetlerde zikredilen hususlar bu kıtlık olayının çerçevesinde seslendirilmiştir.
Ayetlerde geçen “Bu acı veren bir azaptır. Rabbimiz, üzerimizden azabı kaldır, bizler artık inanmaktayız (diyecekler). Onlar mı bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar! (Yine de) Biz azabı biraz hafifleteceğiz. Kuşkusuz siz de hemen eski halinize döneceksiniz.” mealindeki ifadeler bu yoruma uygundur. Özellikle “Amansız bir şekilde yakaladığımız gün yaptıklarının cezasını hakkıyla vereceğiz.” mealindeki ifadede yer alan bu yakalama ve intikam işinin Bedir savaşıyla ilgili olduğunu düşünen İbn Abbas, İbn Mesud, Mucahid, Ubey b. Kab gibi âlimlere göre bu yorum doğrudur.
İkincisi: Kıyamet alametlerinden biri olan bu dumanın kıyametten biraz önce ortaya çıkmasıdır. Bu takdirde ayetlerdeki ifadeler bu olayla ilgilidir. (bk. Taberi, Razi, ilgili ayetlerin tefsiri)
- Kıyamet günü kâfirlerin iman etmeleri ile ilgili soruya gelince;
Bu durum garipsenecek bir şey değildir. Dünyada iken inanmadığı gerçekleri gözleriyle görmüyorlardı. Mahşerde ise artık her şeyi gözleriyle görecekler.
Böyle bir durumda inanmamak mümkün değildir.
Şu var ki, makbul iman dünya hayatına ait olduğu için, ahiretteki bu imanın bir kıymet-i harbiyesi yoktur. Çünkü artık imtihan bitmiş, inanmadıkları ahiret hayatı başlamıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ayette geçen duhan / duman ne demektir?
- Duhan 12. ayeti iman ettik mi, iman edeceğiz mi?
- Ahir zaman alametlerini oluş sırasına göre anlatır mısınız?
- Kabir azabının çeşitleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Corona virüsü Allah tarafından Çin'e verilmiş ilahi ikaz mıdır?
- "Mümin erkeklere ve mümin kadınlara eziyet eden, sonra tövbe de etmemiş olanlar için cehennem azabı ve yangın azabı vardır." (Buruc, 85/10) ayetinde geçen "yangın azabı" nedir? İkinci bir cehennem midir?
- 3. Delil: Mümin suresi 46. Ayet
- İstiska (Yağmur) Namazı
- Ölenler günahlarını çekmeye başladı mı?
- Müthiş hastalık