Kaybolan ya da denizde boğulup cesedi bulunamayan kimsenin gıyabi cenaze namazı kılabilir mi?
Değerli kardeşimiz,
Suda boğulan kimse için, boğulup öldüğü kesinlik kazandığında, vücudunun herhangi bir parçası bulunmuşsa üzerine cenaze namazı kılınır, bir beze sarılıp kabre konur. Cesedinden hiçbir parça bulunamamışsa yine gıyaben cenaze namaz kılınabilir. Bu kimse bulunamadığından şüphesiz kabri de olmayacaktır. Kemiklerine veya cesedinin bir parçasına rastlanırsa, bu parça kabre konabilir. Bu kimsenin ölüm tarihi boğulduğu tarih veya galip zanna göre takdir edilen tarih kabul edilir.
"Resûlullah (asm), Necâşî’nin vefatını, ölümünün aynı gününde haber vermiş ve ashabıyla beraber musallaya giderek, orada gıyaben saf bağlatıp dört tekbir getirerek namaz kıldırmıştı.” (1)
Başka bir rivayete göre siyahî bir kadın -veya bir genç- mescidin temizlik hizmetini yürütüyor, süpürüp temizliyordu. Resulullah (asm) bir ara onu göremez oldu "Kadın -veya genç- ne oldu?" diye bilgi sordu. "O öldü!" dediler. Bunun üzerine "Bana niye haber vermediniz?" buyurdular. Ashab sanki kadıncağızın -veya gencin- ölümünü önemsemeyip küçümsemişlerdi. Aleyhissalatu vesselam: "Kabrini bana gösterin!" diye emrettiler. Kabir gösterildi. Resul-i Ekrem kadının kabri üzerine cenaze namazı kıldı. Sonra: "Bu kabirler, sahiplerine karanlıkla doludur, Allah, onlar için kıldığınız namazla kabirleri onlara aydınlatır." buyurdular. (2)
Huzurda bulunmayan gaib olan bir ölü üzerine namaz kılmak, Hanefi ve Maliki mezhebine göre caiz değildir. Şafi ve Hanbelî mezhebine göre ise caizdir. Şafi ve Hanbelîler delil olarak, Peygamberimizin, Habeş kralı Necaşi’ye gıyabi bir şekilde cenaze namazını kılmasını gösterirler ve derler ki: “Eğer gıyabi cenaze namazı kılmak caiz olmasaydı, Peygamberimiz Necaşi’nin cenaze namazını gıyabi olarak kılmazdı.”
Hanefi ve Malikiler ise buna şöyle cevap verirler:
“Bu, Peygamberimize mahsus bir iştir. Peygamberimizin bazı özel hallerinin bulunması normal ve mümkündür. Hem Peygamberimizin diğer hadis-i şeriflerinde, cenaze namazının kılınabilmesi için ölünün hazır bulunması gerektiği bildirilmektedir. Bizler, bu hadisleri esas alır ve onlara göre hükmederiz.”
Ülkemizde de, Müslümanların gönlüne girecek bir hayat yaşayan bazı kişilerin cenaze namazları gıyabi olarak kılınmaktadır. Bu namazda, Hanbelî ve Şafi mezhebindeki fetvalar esas alınmaktadır. Herhalde Peygamberimizin (asm) “Ümmetimin ihtilafı rahmettir.” hadisiyle kastettiği rahmetlerden biri de budur.
Dipnotlar:
1. Buhari, Cenaiz 4, 55, 61, 65, Menakibu'l-Ensar 38; Müslim, Cenaiz 62, 63, (951); Muvatta, Cenaiz 14.
2. Buharî, Cenâiz 67, Salât 72, 74; Müslim, Cenâiz 71, (956); Ebu Dâvud, Cenâiz 67, (3203).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ölünün arkasından hayır, dua ve iyilik olarak neler yapılabilir? Yasin suresi ve başka hangi dualar ölünün kabir azabını hafifletmek için okunmalıdır?
- İmam tekbiri unutursa cenaze namazı geçerli olur mu?
- Ölmüş bir yakınımızın arkasından veya mezarının başında sesli ağlamak günah mıdır?
- Ölünün arkasından Kur'an okunur mu?
- GİYABİ CENAZE NAMAZI KILMAK CAİZ MİDİR?
- Mezar taşına yazılan yazılar hakkında bilgi verir misiniz; ne gibi yazılar yazılabilir?
- Cenaze namazı sırasında, tanınmayan bir cenaze hakkında hüsnüzanda bulunmak doğru mudur?
- İslamiyet'ten önce cenazelerin / ölülerin defin işlemi nasıl yapılıyordu? Peygamber Efendimizin (asm) annesi ve babası nasıl defnedilmiştir?
- Mezarlıkta ölüye selam verilir mi, verilirse bu nasıl verilir? Ölüye nasıl dua etmeliyiz, dua ederken ayakta kalmak caiz mi?
- Mezarları inşa etmenin, mermerden yapmanın bir sakıncası var mıdır? Müslümanların mezarı nasıl olmalı?..