Kavim ve ümmet ne demektir?
- Kuran'daki kavim ve ümmet kavramlarını açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Cevap 1:
Kavim, topluluk ve halk demektir.
Sözlükte “aynı soydan gelen, töre, dil ve kültürleri bir olan insan topluluğu” anlamına gelen kavim (kavm) “ırk, millet” manasında da kullanılır.
Yeni bir kavram olan kavmiyye de (kavmiyetçilik) “milliyetçilik, ırkçılık” anlamındadır.
Arap dilcileri, kavim kelimesini genellikle tekili olmayan topluluk ismi olarak değerlendirmişlerdir.
Bunun çoğulu akvâm, çoğulunun çoğulu ekāvim, ekāvîm ve ekāyimdir. Kelimenin nadiren “nisâ” (kadınlar) karşıtı olarak yalnız erkekler için kullanıldığı olmuşsa da umumiyetle erkek ve kadınlardan oluşan topluluğu ifade eder; nitekim Kur'an-ı Kerîm’de her iki şekilde de yani hem müzekker hem müennes olarak yer almıştır.
Kavmiyye, Arapça’da milliyetçilik kavramını karşılamak için modern dönemde ortaya çıkmış bir kelimedir.
Ayrıca kavm karşılığı olarak ümmet kelimesi de kullanılır.
Kur'an-ı Kerîm’de kavim genellikle “topluluk” manasında 383 yerde ve tekil olarak geçmektedir.
Bu ayetlerde;
aklını kullanan,
bilen,
Allah’ı seven ve Allah tarafından sevilen,
düşünüp ibret alan,
iyi ameller işleyen,
iman eden,
şükreden,
söz dinleyen,
adaletli davranan kavimler yanında
bunların zıddı özelliklere sahip olanlardan da söz edilir. (Meselâ bk. Bakara 2/164, 230, 250, 258; Âl-i İmrân 3/117; Nisâ 4/78; Mâide 5/22, 26, 54, 58, 84; En‘âm 6/77, 99, 126; A‘râf 7/58, 81, 133, 138; Yûnus 10/67; Şuarâ 26/105, 160; Neml 27/60; Ankebût 29/30; Zâriyât 51/53)
İlahî bir rahmet olarak her kavme kendi dilini konuşan bir peygamber gönderildiği ve Allah’ın emirlerini tebliğ eden elçi gönderilmeden hiçbir kavme azap edilmeyeceği yine Kur'an-ı Kerîm’de belirtilmiştir.
Kur'an’da birçok ayet, peygamberlerin gönderildikleri toplumları Allah’a iman ve ibadete, iyiliğe ve doğru yola davet amacıyla yaptıkları, “ey kavmim” diye başlayan uyarı ve nasihatlerini ihtiva etmektedir. (Meselâ bk. Bakara 2/54; A‘râf 7/59, 61, 65, 73; Hûd 11/29, 50, 52, 85, 89, 93; Nûh 71/1-4)
Bazı ayetlerde, peygamberlere karşı kavimlerinin veya bazı kesimlerin takındıkları olumsuz tavırlar ve verdikleri cevaplar anlatılır. (Meselâ bk. A‘râf 7/60, 66, 82, 88, 90; Hûd 11/27, 38; Mü’minûn 23/24, 33; Neml 27/56; Ankebût 29/24, 29)
Kavim kelimesi hadis kaynaklarında hem tekil hem çoğul şekliyle kullanılır.
Bu rivayetlerde;
- Kavimlerin atalarıyla övünmesi yasaklanmakta (Müsned, II, 361, 524; Tirmizî, “Menâḳıb”, 74),
- Kişiyi haksız bir konuda kendi kavmini desteklemeye sevkeden asabiyet menedilmekte (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 112),
- Kur'an’ı sadece okumakla yetinip düşünce ve amellerine yansıtmayanlar eleştirilmekte (Buhârî, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 36; İbn Mâce, “Muḳaddime”, 12),
- Önceki peygamberler yalnız kendi kavimlerine gönderildikleri halde Hz. Muhammed (asm)’in bütün insanlığa gönderildiği vurgulanmakta (Buhârî, “Ṣalât”, 56; Müslim, “Mesâcid”, 3),
- Geçmiş peygamberlere karşı kavimlerinin olumsuz tavırlarından bahsedilmekte (Buhârî, “Enbiyâʾ”, 19, 31, 54),
- Bir kavme benzemeye özenen kişinin artık onlardan sayıldığı (Müsned, II, 50; Ebû Dâvûd, “Libâs”, 4),
- ve kişi hangi kavmi severse kıyamet günü onunla haşredileceği (Müsned, VI, 145, 160),
belirtilmektedir.
Kur'an’da ilâhî iradenin bir tecellisi olan sosyal farklılaşmayı gösteren dilleri, renkleri, örf ve âdetleri farklı kavimlerin ortaya çıkışı Allah’ın kevnî âyetlerinden sayılır. (Rûm, 30/22)
Bu sebeple sosyal farklılıklardan dolayı kavimlerin birbiriyle alay etmesi yasaklanmıştır; çünkü insanlar Allah katında hangi kavmin daha hayırlı olduğunu bilemezler. (Hucurât, 49/11)
İlke olarak her kavim Allah katında eşittir. Köken itibariyle aynı anne babadan gelen insanlar çeşitli kavim (şuûb) ve kabilelere ayrılmıştır. Allah katında gerçek üstünlük ölçüsü takvâdır. (Hucurât, 49/13)
Kur'an-ı Kerîm böylece kavimler arasındaki farklılığı bir ayırımcılık kaynağı olmaktan çıkarmayı, çeşitli kavimleri sosyokültürel farklılıkları yok etmeden bir araya getirip inanç esasına dayalı bir birlik kurmayı hedeflemiştir.
Peygamberler kavim olarak adlandırılan sosyal birimlere gönderilmiştir. Her peygamber gönderildiği kavmin mensubudur ve kavminin dilini konuşur. (İbrâhîm, 14/4; Rûm, 30/47) Böylece kavmiyle bir iletişim kurarak ilahî çağrıyı onların anlayacağı dille aktarır.
Dünyanın çeşitli yerlerinde aynı anda birçok peygamber yaşamış ve her peygamber kendi kavmine tevhid inancını tebliğ etmiştir. Önceki çağlarda bir dinî davetin alanı peygamberin mensup olduğu kavimle sınırlandırılırken, bu sınırlama Hz. Muhammed (asm) ile kaldırılmış, böylece Müslümanlık evrensel din olarak ortaya çıkmış ve yayılmıştır. Kur'an-ı Kerîm’de ve hadislerde hitap ve davetin özellikle bütün insanlığa ait olduğu vurgulanmaktadır.
İbn Kuteybe, Farabi, İhvan-ı Safa, Maverdî ve İbn Haldun gibi içtimaî konularda eser veren müellifler, kavim kelimesine özel bir anlam yüklemeyip onu sözlük anlamında kullanmışlardır.
Kavim, XX. yüzyılın başında Arapça’da ve Türkçe’de anlam kaymasına uğrayarak bir sosyoloji terimi haline gelmiştir. Kelime aslında “millet ve ırk” manasına gelmediği halde modernleşmeyle birlikte milliyetçilik akımının güçlendiği dönemde böyle bir anlam kazanmıştır..
Kaynaklar:
Kāmus Tercümesi, III, 544;
Babanzâde Ahmed Naim, İslâmda Da‘vâ-yı Kavmiyyet, İstanbul 1332, tür.yer.;
Zeyn Nûreddin Zeyn, Nüşûʾü’l-ḳavmiyyeti’l-ʿArabiyye, Beyrut 1986, s. 81-128;
Muhammed Ahmed Halefellah, “et-Tekvînü’t-târîḫî li-mefâhîmi’l-ümme, el-ḳavmiyye, el-vaṭaniyye, ed-devle, ve’l-ʿalâḳa fîmâ beynehümâ”, el-Ḳavmiyyetü’l-ʿArabiyye ve’l-İslâm, Beyrut 1988, s. 17-30;
Afîf el-Bûnî, “Fi’l-Hüviyyeti’l-ḳavmiyyeti’l-ʿArabiyye”, el-Müstaḳbelü’l-ʿArabî, XI/57, Beyrut 1983, s. 4-34;
A. J. Wensinck, “Kavim”, İA, VI, 453-454; a.mlf., “Ḳawm”, EI2 (İng.), IV, 780-781.
(bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Kavim md.)
Cevap 2:
Ümmet kavramı hakkında bilgi için tıklayınız:
- Kuran'da ümmet kavramı hangi manalarda kullanılmıştır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kuran'da “ümmet” kavramı hangi manalarda kullanılmıştır?
- Kur'an'daki meseller yaşanmış olaylar mıdır?
- Hz. Havva cennete girecek mi?
- Domuz, hangi peygamber döneminde haram kılınmıştır?
- İstidrac ile ilgili ayet ve hadisler nelerdir?
- Domuz neden haramdır; diğer hayvanlar neden helaldir? Başka pis hayvanlar da olduğu halde neden sadece domuz yasaktır?
- Kaç tane kavim veya topluluk, nerede, nasıl ve hangi sebeple helak olmuştur?
- İçerisine fare düşmüş yağlar rafine edilerek tekrar kullanılmaktadır. Bu yağları kullanmak caiz midir, rafine edilirse temizlenmiş olur mu?
- Kur'an'ın ilk mealini yazan ve yazdıran Yahudi mi?
- Yasak ağaca dokunmak zina mı?