Kafirlerin refah içinde olması nasıl açıklanabilir?
- İbrahim suresi 7. ayette “Hani Rabbiniz size: «Şayet şükrederseniz size olan nimetlerimi artırır da artırırım. Yok eğer nankörlük ederseniz, şunu bilin ki benim azabım çok şiddetlidir» buyurmuştu.”
- Gerek şükretmeyen Müslümanlar özelliklede gayrimüslimlerin varlık içerisinde olmasını nasıl anlamalıyız?
- Bu konuda Al-i İmran suresi 196-197.
“İnkar edenlerin diyar diyar gezip refah içinde dolaşması sakın seni aldatmasın; az bir faydalanmadan sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü duraktır!” ayetini bu durumda nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle şunu ifade edelim ki, ayette; kâfirlere dünya nimetleri vermem, inkârlarında devam ederlerse verdiklerimi de alırım anlamında bir ifade bulunmuyor.
İlgili ayetlerin meali şöyledir:
“Hani rabbiniz, ‘Eğer şükrederseniz size (nimetimi) daha çok vereceğim, nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.” (İbrahim, 14/7)
- Önce şunu unutmayalım ki, Kuran’ın bu gibi ifadeleri umumi değil, mutlaktır; bu sebeple bu tür ifadelerde verilen hüküm, herkesi kapsayacak şekilde umumi bir hüküm değil, bir kısmının ilgili hükme uygun düşmesi ve ona masadak olması ifadenin doğruluğunu teyit ettiği gibi, belagatin nazm-ı meanisine de ıtlakla göz kırpmış olacaktır.
- Bu ayette söz verilen nimet yalnız maddi nimet değil, aynı zamanda manevi ve ruhani nimetlerdir. Şükredenlerin kazançları sadece cismani değil, aynı zamanda ruhani nimetlerdir.
Şu bir gerçektir ki, cismani lezzetler içerisinde görünen nice kimseler var ki, ruhani yanlarıyla tam bir sıkıntı ve azap içerisindedir. Allah’a iman etmek, ahirete iman etmek bir şükürdür. Bu şükrün arttırdığı nimetler, ruh, akıl, kalp ve havass-ı selimedir. Bunlar vasıtasıyla kazanılan manevi huzur ve lezzet maddi lezzetlerin kat kat üzerindedir.
- Bununla beraber, nice zenginler nimeti hafife aldığı, ona karşı nankörlük edip israfla savurduğu için kısa zamanda huzurunu, güvenini, lezzetini kaybeden nice zenginlerin olduğu müşahede edilmektedir. (krş. Fahreddin Razi, ilgili yer)
- Ayrıca dünyada şükrederseniz, ahirette nimetimizi artırırız. Dünyada nankörlük ederseniz, ahirette azabımızı arttırırız. Böylece dünya ile ahiret muvazenesi yapıldığı için iki farklı yerlere ait farklı hükümler arasında bir çelişki söz konusu değildir. (krş. Maverdi, ilgili yer)
“Resulüm! Kâfirlerin refah içinde diyar diyar dolaşmaları, ticaret yaparak kazanç sağlamaları sakın seni aldatmasın! Bu, çok kısa süreli bir faydalanmadan ibarettir. Sonunda o kâfirlerin varacakları yer cehennemdir.” (Al-i İmran, 3/196-197)
Bu ayetlerde de ilk zamanlarda fakir bir durumda olan bazı Müslümanlar bir kısım Yahudi ve müşriklerin servet sahibi olduklarını görüp üzülüyorlardı, bu ayetler onları teselli etmek üzere indirilmiştir.
Ve ayette hayatın sadece geçici bir yaşamın bulunduğu dünyaya mahsus olmadığı, bilakis, ebedi ve baki bir ahiret diyarının da bulunduğuna, asıl kazancın orada elde edilen cennet gibi bir servetin olduğuna işaret edilmiştir.
Yoksa, muvazeneler sadece dünya hayatında geçerli olan zenginlik gerçek devamlı bir servet mahzeni olmadığına vurgu yapılmıştır.
Bu konuda söylenecek çok söz vardır, fakat kısa kesmek, gerisini zekilerin zekâvetine havale etmek daha makul ve daha zekicedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'a şükür, yemin ifadesi mi?
- Kur'an'da, yeryüzünde gezmek övülüyor mu yeriliyor mu?
- EŞ-ŞEKÛR
- "Allah, bir kimseye nimet verirse 'Elhamdülillah'ı çoğaltsın. Kimin kaygısı artarsa 'Estağfirullah' desin. Rızkı geciken de 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh' sözünü artırsın." hadisindeki "kaygı artması" neden "estağfirullah" dememizi gerektiriyor?
- Niçin şükrediyoruz, neden şükretmemiz gerekir?..
- Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz, sözü hadis midir, atasözü müdür?
- İstediğiniz her şeyi verdik, ne demek?
- Allah’ın nimetini hor görmemek için ne yapmalı?
- Bereketsizlikten Kurtulmak için 12 Yol!
- Sebe suresinde (15-19. ayetler), Sebe halkının kendilerine zulmettiklerinden bahsedilir. Bu halkın kendilerine yaptıkları zulmün ne olduğunu açıklayabilir misiniz?