Kaf suresi 18. ayete göre her sözümüz kayıtlıysa, bazı şeyleri meleklerin yazmaması nasıl açıklanabilir?

Tarih: 27.09.2014 - 01:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın. (Kaf, 50/18)
- Üç kişiden kalem kaldırılmıştır; erginlik çağına kadar çocuktan, iyileşinceye kadar akıl hastasından ve uyanıncaya kadar uyuyandan" (Buharî, Hudud, 22, Talak;11; Ebû Dâvud, Hudud,17; Tirmîzî, Hudûd,1)
- Kişinin sağındaki melek iyilikleri yazar, solundaki de kötülükleri, iyilikleri yazan kötülükleri yazana amir durumundadır. Zira insan bir iyilik yaptığı zaman sağdaki melek onu on iyilik olarak yazar. Ancak insan bir kötülük yaptığı zaman sağdaki melek soldakine şöyle der: Onu yedi saat bekle, belki tesbih veya istiğfar eder(Taberi, XXVI, 159; Muhammed b. Harun er-Rüyani, Müsnedu'r-Rayani, II, 286. Bu hadisi Zemahşeri, Kurtubi ve Beyzavi zikretmiştir. İbni Ebi Hatim de Ahnef b. Kays'dan aynı hadisi şu şekilde rivayet etmiştir:)
- "Sağdaki melek iyilikleri yazar ve o soldakine amir durumundadır.. Kul bir günah işlerse soldakine dur, yazma der ve eğer kul Allah'a istiğfar ederse o günahı yazmaktan onu men eder. Ama kul istiğfar etmezse o günahı yazar."
- Ayeti kerimede hiçbir söz söylemez ki buyurulurken hadislerde bazı kişilerden kalem kaldırıldığı (çoçuk,deli...) ama ayette bunlar istisna edilmemiş veya kişi istiğfar ederse işlediği günahın mesela ettiği küfürün yazılmayacağı belirtilmiş buna binaaleynh, bazı alimler her söylenen söz yazılır bazıları ise sevap ve ya günah gerektirenler yazılır diyor. Bu meselede itikadımız ne olmalı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetlerin meali:

“Zaten onun sağında ve solunda yerleşmiş iki kayıtçı vardır. Ağzından çıkan bir tek söz olmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın.” (Kaf, 50/17-18)

- Alimlerin ifade ettiğine göre, ayette yer alan “rakîb” kelimesi gözetici; “atîd” ise daima (insanın yanında) hazır bulunan melek demektir. (bk. Zemahşeri, Maverdi, Beğavî, Semarkandi, Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri)

- Bazı alimlere göre, bu melekler her şeyi, hatta kişinin hasta halinde yaptığı iniltilerini dahi yazarlar.

- Diğer bazı alimlere göre ise, burada yazılan şeyler -bir sorumluluğu ifade eden- günah veya sevap getiren amellerdir. Sevap veya günaha medar olmayan şeyler yazılmaz. (bk. Zemahşeri, İbn Kesir, ilgili yer)

İkrime de “Bu melekler (her şeyi değil, yalnız) hayır ve şer olan şeyleri yazarlar.” demek suretiyle bu ikinci görüşü kabul etmiştir. (bk. Taberi, Beğavi, Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri)

İbn Aşur’un da dediği gibi, burada maksat sevap ve günahla ilgili olan şeylerin yazılmasıdır. Sorumluluğu olmayanların sözlerini, sevap ve günaha medar olmayan şeyleri yazmak hikmete aykırıdır. Çünkü Kur’an’ın genel muhtevası gibi, ayetin siyak ve sibakı da işin bu yönüne vurgu yapıldığını göstermektedir. (İbn Aşur, ilgili yer)

Bu ikinci görüşü savunanların delili şu hadis rivayetidir:

“Kişinin sağındaki melek iyilikleri yazar, solundaki de kötülükleri.  İyilikleri yazan kötülükleri yazana amir durumundadır. Zira insan bir iyilik yaptığı zaman, sağdaki melek onu on iyilik olarak yazar. Ancak insan bir kötülük yaptığı zaman, sağdaki melek soldakine şöyle der: Onu yedi saat bekle, belki tesbih veya istiğfar eder.(Taberi, Beğavi, Beydavî, ilgili yer)

- Üçüncü bir görüşe göre, insanların gün boyu konuştuğu her sözü yazılır. Ancak günün sonunda “kalk, git, gel” gibi sorumluluğu olmayan / sevap ve günaha medar olmayan / mübah olan sözler silinir. (bk. Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri)

Özetlersek: Ayetin ifadesi, mutlak olduğu cihetle “günah veya sevap getiren sözler” ile takyid edilebilir.

Buna göre ayette nekre olarak kullanılan “kavlin” kelimesi “muteberin fi’d-din” şeklinde melhuz bir sıfatla tavsif edilebilir.

Bu nedenle, ilgili ayetin manası: “Ağzından çıkan (dinde değer ifade eden) hiçbir söz olmaz ki yanında, bu iş için hazırlanmış gözcü olmasın.” şeklinde olur.

Veya ayetin ifadesine, üçüncü görüş olarak kaydettiğimiz bilgilere göre bakılabilir.

Ayetin üslubu, bu iki görüşe de uygundur. Böyle bir yorum yapıldığı takdirde ayet ile hadis rivayetleri arasında bir çelişki söz konusu olmaz. Aslında açıklamalarından anlaşıldığı üzere, bu görüşleri benimseyen alimlerin maksadı da bu çelişkiyi ortadan kaldırmaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun