İslam günümüz ihtiyaçlarına cevap verebiliyor mu?

Tarih: 18.07.2006 - 00:54 | Güncelleme:

Soru Detayı
Bir ayette "hırsızlık yapan insanın kolu kesilmelidir" deniliyor. Fakat çağımız çok farklı, Allah geçmişi geleceği bilir, fakat Allah çağın farklı olduğunu bile bile öyle emretmesindeki hikmet ne olabilir? Aynı şekilde Efendimiz (asm) de adam öldürmenin cezasını yüz deve olarak belirtmiş. Ancak her ülkede deve yok yani bunların hikmeti ne olabilir?.. Elbette bir hikmet vardır, ancak hocam ben anlayamadım.
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hırsızlık, başkasının ter dökmek suretiyle kazandığı malını çalıp, kalbini yaralayan büyük bir hıyanet, vicdana sığmayan bir cinayettir. Bu cinayet, her asırda ve her yerde bulunmuş ve bulunmaktadır. Bunun için; yüce İslâm dini, verilen ceza, yapılan işe uygun olsun diye, bu insafsızlığı yapan kimse için ağır bir müeyyide getirip elinin kesilmesini emretmiştir. Bu müeyyide, uygulansaydı hırsızlık olayları en az düzeye inerdi.

"Sizin için kısasta hayat vardır. Ey akıl sahipleri, umulur ki gereğince sakınırsınız." (Bakara, 2/179)

âyetinin delaleti üzere, hayat hakkına zulüm ve tecavüz vahşetlerinden ve cinayetlerinden insan hayatını korumak için meşru kılınmıştır.

Gerçi kısas da bir yok etmeyi içerir ve bir zarara zarar ile karşılık verme gibi anlaşılabilir. Fakat bu yok etme hakkı, hayatı kaldıran bir cinayet ve vahşeti yok etmektir. Bu ise hayat hakkının yaşaması demektir. Bunun için dünyada adalet ve eşitliğe kısastan daha büyük bir misal gösterilemez ve zaten kısasın manası, eşitlik ve tam bir denklik demektir.

Yaşama hakkını yok eden bir caninin, yaşama hakkı olmadığını kendi gözüyle görmesi ne büyük bir adalet manzarasıdır.

Sonra hak ve adaletin bu güçlü manzarası altında hayat hakkının kendi kazancıyla ortadan kalktığını gören bir kimseyi affedip de kendisine yeniden bir hayat hakkı bağışlamada da öyle yüksek, öyle kutsal bir ihsan (iyilik yapma) manzarası vardır ki, insanlık âleminde bundan daha güzel, daha yüksek bir iyilik örneği gösterilemez.

"Kim o kimseyi (hayatını kurtarmak sûretiyle) yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur."(Mâide, 5/32)

İslam dini Arap yarımadasında indiği için, o insanların iktisadi ölçüleriyle bazı hükümler konulmuş olsa bile, bu ölçüler şart değildir. Kişi yüz deve yerine yüz devenin miktarı olan parayı diyet olarak öder. İlla da deve ödemesi şart değildir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- 1400 sene önce gelmiş olan İslam, çağımızın sorularına cevap verebilir mi ve günümüz ihtiyaçlarını karşılayabilir mi?..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun