İslam dininin cihad, örtünme gibi hükümleri, insanların İslam'a daha çok yakınlaşmasına mani olmuyor mu? Allah'a inanmak kolay, her yerde delilleri var, ama İslam için aynı şey söylenemez...
Değerli kardeşimiz,
Kur'an'ın vazifesi, Risale-i Nur Külliyatı'nda iki şubeye ayrılarak incelenir: Daire-i Rububiyetin hakikatını ve daire-i ubudiyetin ahvalini insanlara öğretmek.
Daire-i rububiyet denilince Allah'ın zatı, sıfatları, fiilleri ve isimleri anlaşılıyor. Kur'an Allah'ı insanlara böylece tanıtmış ve onları batıl inançlardan korumuştur.
Daire-i ubudiyet ise, insanların Allah'a karşı vazifeleri demektir. Allah insanlara neleri emretmiş, onları nelerden yasaklamıştır? Hangi fiiller, haller davranışlar Allah'ın rızasını celbeder, hangileri onun kahrına sebep olur? Bu soruların cevapları Kur'an'da en mükemmel şekilde verilmiştir.
Bu iki dairede de insan aklının kendi başına konuşacak tek kelimesi yoktur. Her iki sahada da zamanın bir etkisi düşünülemez. Allah, zatı ve sıfatlarıyla ezelde nasılsa yine öyledir. Allah'ın razı olduğu insan modeli de ezelde ne ise yine odur.
Şu var ki, geçmiş peygamberler döneminde farklı asırlarda muamelata dair değişik hükümler nazil olduğu da bir vakıadır. Ve bu değişim insanlığın tek bir peygamberden ders alacak ve tek bir kitapla terbiye görecek seviyeye erişmesiyle son bulmuştur.
Bu tip tartışmalar, yahut itirazlar, daha çok muamelata ve ahlaka dair hükümler üzerinde yapılıyor, ama o hükümlerin aksi de ortaya konulamıyor. İtirazlar toplumdaki dejenereye alışan kesimden gelmekte ve bu çarpık toplum yapısıyla Kur'an hükümlerinin uyuşmayacağı görülerek bu tip iddialara girişilmektedir.
Hakikatler çoğunluğa göre değişmezler. Hakikat ne ise odur. Kitleler onu bulmaya ve ona uymaya çalışacaklardır; hakikati kendilerine uydurmaya değil.
İki örnek verelim. Kur'an faizi ve içkiyi yasaklamıştır. Bu iki derde müptela olanlardan başka hiç kimse, bunların güzel ve faydalı şeyler oluğunu iddia edemez. Bir ülkede yahut bir asırda insanların büyük çoğunluğu içki içiyorsa ve faize girmişse bundan Kur'an'ın o ülkeye ve o asra hitap etmediği manası çıkmaz. Aksine, o insanların Kur'an'a muhatap olmaktan çok uzaklaştığı, çok gerilerde kaldığı ve dejenere olduğu manası çıkar. Diğer hükümler de bunlar gibidir.
İnsanın İslam ile ilgili hükümleri problem olarak görmesi, esasında Allah'a olan imanının eksikliğinden kaynaklanmaktadır. İslam'da cihadın olması, Peygamberimizin (asm) evliliği, kadının örtünmesi vb. konular Allah'ın emri ve izni ile olmuştur.
Allah'ın bunca mucizevi eserlerini gören bir insanın hikmetini bilmediği konulara takılması, İslamiyet'in eksikliğinden değil o insanın bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- 1400 sene önce gelmiş olan İslam, çağımızın sorularına cevap verebilir mi ve günümüz ihtiyaçlarını karşılayabilir mi?
- Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?
- Kur'an-ı Kerim'in bütün ayetleri günümüzde geçerli midir? Kur'an-ı Kerim de nesh edilen ayet var mı?
- Kur'an-ı Kerim'in örtünme, boşanma, miras gibi günlük hayatımızla ilgili konularda, günümüzde geçerliliğini yitiren ayeti var mı?
- Kur'an'ın hükümlerinin tamamı günümüzde geçerli mi? Günümüzde de kadına mirasta yarı pay verilmesi doğru mu? Yoksa çağımızın şartlarına göre Kur'an yorumlanması uygun mudur?..
- Etrafımdaki insanlar İslamiyet'in de kölelik ve cariyelik, erkeğin kadından üstün olması gibi yanlış hükümlerinin olduğunu idda etmektedirler. Bunlara nasıl cevap verebilirim?
- Peygamberlerin görevi nedir?
- Kuran'da geçen, "Yahudi ve Hristiyanları dost tutmayınız." ayeti nasıl anlaşılmalıdır?
- İslam diniyle muhatap olan ilkler, Kur'an-ı Kerim'i ve hadis-i şerifleri nasıl bir yöntem ile anlarlardı?
- Kutuplarda namaz ve oruç konusunda neden İslam'ın güçlü bir açıklaması yok?