İlham, insan iradesini yok eder mi?
- Kalbimize gelen iyilik, hayır, ibadet, melekten ilhamdır deniliyor; bunlar devamlı melek tarafından mı ilham edilir, yani bu yolla mı bu düşünceler oluşur, kendi irademizle bu düşünceler oluşmaz mı yani yaratılmaz mı?
- Mesela ilim yoluyla ibadeti, hayrı, öğrendiğim ve uygulamam gerektiğini bildiğim gibi, bu durumda ilham melekten değil iradem sebep olmuş olmuyor mu?
- Bir de ilham sadece Allah'ın veli kullarında olmaz mı?
- İnsanın kendi iradesiyle mi düşüncelerinin yaratıldığını ya da bu düşüncelerin melek yoluyla ilham mı olduğunu nasıl anlarır?
Değerli kardeşimiz,
Prensip olarak aklımız ve kalbimizi özgür irademizle kullanarak gerçeklere ulaşırız. Bir şeyi idrak etme mekanizması olan akıl, zeka, feraset gibi kabiliyetler, Allah tarafından insanlara lütfedilmiş ki, onların rehberliğinde hakikatin rotasından ayrılmasın.
Ancak, bu yapımızdaki var olan rehberlerimiz her şeyi hakkıyla kavrama imkânına sahip olmadıkları için, bunları eğiten ilahi vahiyler devreye sokulmuştur. Bizim rehberimiz olan akıl, vahyin rehberliğinde tahsil ve talim gördüğü zaman, sırat-ı müstakim denilen dosdoğru yolu takip edebilir. İşte ilham da “akla vahyin hakikatlerini hatırlatan bir kuvvet" olarak insanın yardımına gönderilir ki, pusulayı şaşırmadan yol alabilsin.
Bundan anlaşılıyor ki, ilham insanın iradesini devreden çıkarmaz, sadece o iradeye lojistik yardım sağlar. Ayrıca, insan her zaman ilhamla hareket eder, diye bir kural yoktur. Çünkü hareket etmesi için akıl, düşünce mekanizması zaten bir rehber olarak verilmiştir.
İlhamların dereceleri çok farklıdır. En küçüğü, en basiti, hayvanların ilhamıdır. Sonra, genel halk kesiminin ilhamı gelir. Sonra, genel olarak meleklerin ilhamı gelir. Sonra, evliyanın ilhamı, sonra, büyük meleklerin ilhamı gelir. (bk. Nursi, Sözler, s. 134)
İnsanların yararına olan bal yapma sanatı arıya ilham edildiği gibi, teknoloji sanatı da insanlara yararlı olsun diye bazılarına ilham edilmiştir.
Bize düşen, iyi bir işte muvaffak olduğumuz zaman, bunun Allah tarafından lütfedildiğini, ilham edildiğini düşünüp şükretmek ve aklımızı ön plana çıkarıp da şımarmamaktır. Yoksa biz, “ilham geldi mi, gelmedi mi” deyip bekleyerek bir yere varamayız. Yani görevimiz, iman şuuruyla eğitilmiş aklımızın rehberliğinde, özgür irademizi kullanarak rotamızı tayin etmeye gayret etmek ve bu konuda muvaffakiyeti de Allah’tan beklemektir. Yoksa biz, neyin ilham neyin ilham olmadığını bilmekle yükümlü değiliz.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Mevlana’nın, Şii olduğu ve Hz. Ali’yi ilahlaştırdığı iddiası doğru mudur; onun Ehl-i Beyt ve sahabe sevgisi hakkında bilgi verir misiniz?
- Allah’a inanan, peygamberleri kabul etmeyeni nasıl ikna edebilirim?
- Allah'ın, akıldan daha degerli bir alet yaratmadığı ile ilgili hadis var mı?
- İnsa, kendisi için önceden belirlenen hareketleri yapmaktadır, iddiasına ne dersiniz?
- Kur’an-ı Kerim indirilirken Cebrail’e ne ihtiyaç vardı?
- Organ bağışı, organ ve doku nakli helal midir? Müslüman olmayan bir kimseden organ almak ya da ona organ bağışlamak uygun mudur?
- Fetih suresinde 2023 yılına işaret var mı?
- Kur’an-ı Kerimi indiren Allah, neden insanların inanması ve inanmaması üzerine bu kadar eğiliyor?
- Hz Davud'un demircilerin piri olduğu doğru mudur?
- İsrailoğullarına verilen öldürme yasağının Tevrat’ta geçmediğini bahane ederek Kur’an’a iftira edenlere nasıl cevap verilebilir?