Allah'ın, akıldan daha degerli bir alet yaratmadığı ile ilgili hadis var mı?
Değerli kardeşimiz,
Peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:
“Kişiyi ayakta tutan aklıdır. Aklı olmayanın dini de yoktur.” (Camiü’s-Sağir, 4: 528 (H. No:6159)
Böylece teklifin akla yapılacağını beyan etmiş oldular. Bundan dolayı bilginler: “Sahih nakil, sarih akla muhalif düşmez.” demişlerdir. Her faziletin bir esası, her edebin bir kaynağı vardır. İnsanlardaki faziletin esası ve edebin kaynağı Allah’ın din için bir esas yaptığı ve dünya için direk kıldığı akıldır.
Hz. Enes’ten rivayet edilen bir hadiste: “Biri Resulullah’ın (sav) huzurunda birisini övdü. Peygamberimiz (sav): ‘Bu adamın aklı nasıldır?’ diye sordu. Sahabeler cevap verdi: ‘Ya Resulullah biz bu adamın iyiliklerinden ve ibadetlerinden bahsediyoruz. Siz aklını mı soruyorsunuz?’ dediler. Peygamberimiz (sav):
‘İnsanlar ahmaklığı ile günahkarlardan daha büyük hatalara düşerler. İnsanların yarın kıyamet gününde mertebeleri akılları nispetindedir.' (İhya-ı Ulum, Gazali, 1/211) İnsan aklı gibi, hidayete eriştiren ve felaketten kurtaran bir şey kazanmadı. İşitmediniz mi, facirler cehenneme atıldıklarında ‘Biz aklımızı kullanmış olsaydık bu cehenneme düşmezdik.’(Mülk, 67/10) diye pişmanlık gösterisinde bulunacaklardır." [Maverdi, Ebu’l-Hasen Ali bn. Muhammed, Edebü’d-Din ve’d-Dünya (Beyrut-Lübnan, 1979), s. 2] buyurdular.”
Hz. Aişe (ra) bir gün Peygamberimiz’e (sav) sordular:
“Ya Resulullah insanlar dünyada ne ile üstünlük kazanırlar?” Peygamberimiz (sav) cevap verdi:
“Akıl ile..” Hz. Aişe sordu:
“Herkesin kıymeti ameliyle ölçülmez mi?” Peygamberimiz (sav) cevap verdi:
“Ya Aişe! Onlar akıllarından fazla bir şey yapabilirler mi? Allah’ın onlara verdiği akıl nispetinde ibadet ederler. Ondan sonra da amelleri nispetinde mükafatlandırılırlar.” (Gazali, İhya, 1/213)
Yine İbn-i Abbas’dan (ra) mervidir ki, Resulullah buyurdular:
“Her şeyin bir aleti vardır: Müminin aleti akıldır. Her şeyin bir biniti vardır. Kişinin biniti akıldır. Her şeyin bir direği vardır. Dinin direği akıldır. Her kavmin bir dayanağı vardır. İbadetin dayanağı akıldır. Her kavmi bir çağıran vardır. Alimi ibadete çağıran akıldır. Her şeyin bir tamirci ustası vardır. Ahiretin tamircisi akıldır. Herkesin kendisinden sonra unutulmayacak bir eseri vardır. Sıddıkın eseri akıldır. Her yolcunun bir çadırı vardır. Müminin çadırı akıldır.” (Gazali, İhya, 1/213)
Yine buyurdular:
“En akıllınız, Allah’tan çok korkanınızdır. En iyiniz Allah’ın emir ve yasaklarına riayet edeninizdir. Her ne kadar nafile ibadetleriniz az bile olsa.” (Gazali, İhya, 1/214)
İşte Aklın bu öneminden dolayı Peygamberimiz (sav)
“Allah akıldan daha değerli bir şey yaratmamıştır.” (Gazali, İhya, 1/217) buyurdular.
Evet, akıl Cennetten kıymetlidir. Zira kimse aklı verip, Cenneti almaz.
Hz. Ali (ra):
“İnsanı, şeref ve izzet sahibi yapan üç şey vardır. Bunlar: Akıl, din ve ilimdir.” der. (bk. Maverdi, Edebü’d-Din ve’d-Dünya, s. 4, 11)
Gazali’ye göre akıl göz gibi bir alettir. Onun görmesi için “Tevfik-i İlahi” denilen ilimle hayatlanmış ve “Vahy-i İlahi” denilen güneşle ona medet verilmiş olmalıdır. “Tevfikten ve dinden mahrum olan akıl, kamil akıl değildir. Amir bn. Kays: “Aklın seni dinen yakışıksız söz ve fiillerden men ediyorsa, sen gerçekten akıllısın.” demiştir. Nitekim Hz. Ömer (ra), Ubey bn. Ka’ab ve Ebu Hureyre (ra), Peygamberimiz’in (sav) huzuruna gidip, sordular:
“Ya Resulullah! İnsanların en alimi kimdir?” Resulullah cevap verdi:
“Akıllı olandır.” Tekrar sordular:
“En çok ibadet eden kimdir?” Resulullah (sav):
“En çok akıllı olan.” Bu sefer:
“İnsanların en faziletlisi kimdir?” diye sordular. Resulullah (sav):
“En akıllı olan...” Sordular:
“Ya Resulullah akıllı kimse, mürüvvet sahibi, cömert, konuşmasını bilen ve hatırı sayılır kimse değil midir?” Peygamberimiz (sav):
“Bu saydıklarınız dünyaya aittir. Ahiret ise muttakilerindir. En akıllı kimse ise muttaki olan kimsedir.” (Gazali, İhya, 1/217) karşılığını verdiler.
Yine buyurdular ki:
“Muhakkak ki, akıllı kimse Allah’a inanan, Resulünü tasdik eden ve Allah’a ve Resulüne itaat ederek amelini İslamiyete uygun kılandır.” (age, 1/218)
Aklın da üç mertebesi vardır. Birincisi: İfrat; Diğeri: Tefrittir. İstenen ise: Vasat olanıdır. İfrattan “Cerbeze”, tefritten “Hamakat” ortaya çıkar. Gerçek akıl ise, aklın vasatı olan “Hikmet” mertebesidir ki, “Hakkı hak bilir, ona uyar; batılı batıl bilir, ondan da sakınır.” (İşaratü’l-İcaz, 29)
Hz. Peygamber,
"Akıllı, nefsini kontrol altına alıp, ölümünden sonraki ebedi hayat için hazırlanan kimsedir." (İbn-i Mace, Züht, 31) buyurmuştur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- MÜCEDDİD
- Ahiret kardeşlerinizi çoğaltınız, anlamında bir hadis var mıdır?
- Peygamberimizin şemaili / siması, dış görünüşünü (fiziksel özelliklerini) anlatır mısınız?
- En faziletli, en sevaplı ameller nelerdir? Sevabı en büyük beş hayırlı iş/amel nedir acaba?..
- AKIL
- Sadece diliyle tövbe istiğfar etmek, yalancıların tövbesidir, sözü ne demektir?
- İslam'ı akılla anlamaya dair hadisleri açıklar mısınız?
- Hz Ebu Bekir'in imani mevzularda katı ve teslimiyetçi; bunun dışındaki konularda ise esnek hareket etmesi konusunda bilgi verir misiniz?
- İslam dogmatik bir din mi?
- Mümin kulun en güzel eğlencesi mescitlerde def çalıp, zikr etmektir, sözü hadis mi?