İçki içmek, kırk gün namaz kılmaya engel mi?

Tarih: 13.03.2023 - 12:54 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hayır, içki içmek, kırk gün namaz kılmaya engel değildir. Kişi sarhoş değilse, namazını kılar ve kılmalıdır.

Allah Teâlâ, insanoğlunu yaratırken üzerine birtakım sorumluluklar yüklemiştir. Yapılmasını emrettiği şeyler helal, yasakladıkları ise haramdır. Kul, yaptıkları neticesinde ya cennete ya da cehenneme girmektedir. O yasaklarından bir tanesi de içki içmektir.

Allah Teâlâ, Kuran-ı Hakim’de;
- İman sahiplerine içki içmenin pis bir iş olup şeytan ameli olduğunu,[1]
- Aralarındaki kin ve düşmanlığın içki ile peyda edildiğini,[2]
- Mutlak kurtuluşun içki içmekten uzak durulmasıyla olacağını,[3]
ifade etmiştir.

Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, içki ile ilgili;
- Her sarhoşluk veren şey haramdır,[4]
- Allah Teâlâ içkiye, onu dağıtana, içene, üzümünü sıkana, kendisi için sıktırana, taşıyana, kendisi için taşınana, satana, satın alana ve parasını yiyene lanet etmiş,[5]
- Kişi dünyada tövbe etmediği takdirde ahirette cennet şarabından[6] mahrum kalacağını,[7]
- Her kötülüğün başının ise içki içmek olduğunu,[8]
- İçki içerken kâmil manada mümin bir hâlde olmadığını[9]
haber vermiştir.

Bir hadis-i şerifte de Efendimiz (asm) buyurmuştur ki:

“Kim içki içer de sarhoş olursa, kırk sabah namazı kabul olunmaz. Sarhoş olduğu hâlde ölürse cehennemde, eğer tövbe eder ise Allah tövbesini kabul eder. Tekrar içki içerse, kırk gün sabah namazı kabul olunmaz. O hâlde ölürse cehennemde, tövbe eder ise Allah tövbesini kabul eder. Yine tövbesini bozar da içki içerse, kırk gün sabah namazı kabul olunmaz. O hâlde ölürse cehennemde, tövbe eder ise Allah tövbesini kabul eder. Bu şekilde üç defa içki içtikten ve tövbesini de bozduktan sonra, dördüncü seferde Allah Teâlâ’nın içki içene 'Redgatü’l-habal' içirmesi üzerine artık haktır.”

Sahabe efendilerimiz, “Ey Allah’ın Rasulü! O da nedir?” diye sorunca Efendimiz (asm), “Cehennemliklerin içeceğidir.” buyurmuştur.[10]

Başka bir hadis-i şerifte de aynı şekilde kişi, üç sefer içki içer sonrasında da tövbesini bozarsa Allah Teâlâ, irin ve kan nehrinden onları içireceğini zikretmiştir.[11]

Bununla beraber anlıyoruz ki, cehennemliklerin içeceği irin ve kandır.

Zikredilen hadisin sıhhati hakkında muhakkik âlimler, “sahih” hükmünü vermişlerdir.

Hadis-i şerifin manası:

Kişi, içki içtiğinde kırk sabah namazı kabul olunmazdan maksat; kırk gün müddetinde kılacağı tüm beş vakit namazlarının sevabı kabul olunmaz. Çünkü kişi, içki içtiğinde içtikleri kanında kalır ve kırk gün müddetince vücudundan atılmaz.

Demek ki, kıldığı namaz geçerlidir, ancak ondan alınacak sevaptan mahrum kalır. Bu nedenle bir Müslüman asla içki içmemeli, ondan uzak durmalıdır. Ancak bu günaha girdiyse hemen tövbe etmeli ve namazlarını zamanında kılmalıdır.

Bu hadis-i şerif, içki içmek gibi bir günaha niyet eden kişiyi bu günahtan sakındırmaya yöneliktir. Yoksa bir Müslüman günah işlemekle namazı asla terk edemez, zira bir farzı zamanında yerine getirmek farzdır, bunu terk eden ayrıca büyük günah işlemiş olur.

Bir Müslüman, iki şekilde Allah Azze ve Cellenin emirlerini yerine getirir:

Birincisi, ibadeti istenilen şekilde yerine getirirse hem vazifeyi yerine getirmiş olur hem de sevabı hak ederek hanesine mükafatını yazdırmış olur.

İkincisi de ibadeti istenilen şekilde yap(a)mayarak sadece vazifeyi yerine getirirse, sevabından mahrum kalarak ibadetin sorumluluğundan kurtulmuş olur, yani Allah Teala, neden namaz kılmadığını değil neden içki içtiğini sorar.

Namaz, Allah’ın kullarına canlarını teslim edinceye kadar yüklemiş olduğu bir mesuliyettir. O yüzden kul alkol de alsa, uyuşturucu kullanmış da olsa namazın, orucun ve diğer farzların ve vaciplerin sorumluluğu üzerinden düşmez. Sadece haramlarından kaçınmadığı için yaptığı ibadetin sevabından mahrum kalmış olur.

O hâlde içki, namazın kılınmasına engel değildir; mükâfatın alınmasına engeldir.

Her ne kadar içki içmek haram olsa da namazı terk etmek ondan daha da büyük bir günahtır.

Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, “İmandan sonra en büyük hakikat, namazdır.”[12]

Kul, namazı dosdoğru ve namazın rükünlerine uygun kılarsa Allah Teâlâ’nın haber verdiği üzere onu kötülükten alıkoyar.[13]

Her ne kadar kul, hatalar yapsa ve Rabbinin rızası doğrultusunda davranışlar sergilemese de şeytanın vesveselerine kapılmamalıdır.


[1] bk. Mâide, 5/90.

[2] bk. Mâide, 5/91.

[3] bk. Mâide, 5/90.

[4] bk. Buhârî, Hadis No: 4343; Müslim H. No: 1733.

[5] Müsned, Hadis No: 5716; Ebû Dâvûd, H. No: 3674; İbn Mâce, H. No: 3380. Başka bir lafız için bk. Tirmizî, H. No: 1295; İbn Mâce, H. No: 3381.

[6] Cennet ehlinin içeceği içki, Cennet şarabı olup içinde sarhoş edici bir madde bulunmamaktadır.

[7] “Tövbe etme” pasajı, ayrı bir şekilde nakledilmektedir: Buhârî, Hadis No: 5575; Müslim H. No: 2003.

[8] İbn Mâce, Hadis No: 2733; Hâkim, H. No: 7231; Beyhakî, Şuabu’l-îmân, H. No: 5588.

[9] Buhârî, Hadis No: 2295; Müslim, H. No: 86.

[10] Müsned, Hadis No: 6773; İbn Mâce, H. No: 3377.

[11] Ahmed, H. No: 4917; Abdurrezzâk, Musannef, H. No: 17058; Tirmizî, H. No: 1826. Başka bir lafız için ayrıca bk. Nesâî, H. No: 5570.

[12] Nursî, Saîd, Tarihçe-i hayat, Envâr Neşriyât, İstanbul 2016, s.128.

[13] Ankebût, 29/45.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun