İbadetlerde huşuyu sağlayabilmek ve muhafaza etmek için ne yapmak gerekir? Huşu olmuyorsa ibadet kabul olmaz mı?

Tarih: 03.11.2006 - 11:49 | Güncelleme:

Soru Detayı
Amacım ve isteğim ibadetlerimi sırf Allah rızası için yapmaktır. İçimi sıkan bir şeyler oluyor. 1. Bazen ibadetlerimi huşu içinde yaparken bazen de sanki sadece öylesine yapmışım gibi, bunun sebebi nedir? Böyle bir ibadet kabul olur mu? 2. Bazen ibadetleri yaparken içimde bir ses, sanki onu bir gösteriş için yapmışım gibi geliyor, bence böyle bir şey yok. Ama üzülüyorum. İbadetlerimiz hangi davranışlarımızla gösteriş için yapmış sayılır?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Namazın geçerli olması gereken şartlar bellidir. Bu bakımdan namaz kılarken isteksiz olmak veya sanki gösteriş gibi yaptığına hükmetek namazı bozmadığı gibi namazın geçerliliğine de mani değildir.

İnsanda nefis vardır. Nefis insanı her zaman ibadetlerden soğutmaya çalışır. Bu da gösteriyor ki içinizden gelen ses nefis ve şeytanın sesidir. Ayrıca "Namazım geçerli midir?" gibi vesveseye kapılmaya gerek yoktur. Biz namaz kılmakla mükellefiz. İbadetlerimizi kabul edecek olan Allah'tır.

"Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler." (Müminun, 23/2)

Bu ayette geçen "huşu" kelimesinin manasını Elmalılı Hamdi Efendi şöyle açıklıyor:

"Ki onlar namazlarında huşû içindedirler. Huşûu, bazıları korku, çekingenlik gibi kalp fiillerinden olmak üzere tarif etmiş; bazıları da sükûnet İçinde olmak ve sallanmayı terk etmek gibi organlara ait fiillerden göstermiştir. Doğrusu huşu, aslı kalp'te, tezahürü beden de olmak üzere ikisini de içinde bulundurur. Kalbe ait tarafı, Rabbin azamet ve celâli karşısında kendi küçüklüğünü göstererek nefsi, Hakk'ın emrine baş eğdirip söz dinlettirecek ve edeb ve azimden başka bir şeye yönelmeyecek şekilde kalbin son derece bir saygı hissi duymasıdır."

"Dış görünüşle ilgili yönü de, vücut organlarında bu duygunun belirlenmesiyle bîr sakinlik ve sükûnet meydana gelmesi, gözlerinin önüne, secde yerine bakıp, sağa sola, şuna buna iltifat etmemesidir. Bundan dolayı, "huşû"un aslı namazın şartlarından olan niyetin samimiliği ile; tezahürleri de namazın adâb ve diğer tamamlayıcıları İle ilgilidir. Hasen'den ve İbnü Sîrin'den rivayet olunduğuna göre Resulullah ve ashabı namazda güzlerini gökyüzüne kaldırırlardı, bu âyetin inmesi üzerine önlerine eğdiler ve ihtisar'ı terk ettiler.(İhtisar; Elleri böğürlere koymaktır.) Buhari ve Müslim'de Hz. Aişe (r.anha) den de rivayet olunur ki: "Resulullah'a namazda iltifat (yüzünü çevirip bakma) hakkında sordum, buyurdu ki: "O bir çalmadır ki, şeytan onu kulun namazından çalar, kaçar."(Buharî, Ezan, 93; Ebu Davud, Salât, 161; Tirmizî, Cuma, 59; Nesaî, Sehv, 10)

"Hakim Tirmizî'nin, Kasım b. Muhammed yoluyla Esma binli Ebî Bekir'den Hz. Aişe'nin annesi Ümmü Ruman'dan rivayet ettiği bir hadiste, muhterem Ümmü Ruman (r.anha) demiştir ki; "Namazımda sallanıyordum. Ebû Bekir (r.a) gördü, beni öyle bir azarladı ki, az daha namazdan çıkacaktım. Sonra da dedi ki: 'Resulullah'ı dinledim, şöyle buyuruyordu: Herhangi biriniz namaza durduğunda her tarafı sakin olsun, yahudiler gibi sallanmasın. Zira namazda azaların sükûneti namazın tamamındandır."(Alusî, Tefsir, XVIII/3) (bk. Elmalılı, ilgili ayetin tefsiri)

Bu hadis Kenzu’l-Ummal (h. No: 22535)’da da geçmektedir. Müellif hadis hakkında herhangi bir tahlilde bulunmamıştır. Keza İbn Asakir (Tarihu Dimaşk, 56/236) de aynı hadise yer vermiş, o da hadis hakkında bir değerlendiremeye yer vermemiştir.

Bu kaynaklarda az da olsa eleştiriye yer verildiği halde, bu hadis hakkında bir eleştiriye yer verilmemesi, ayrıca manasının fıkıh kitaplarındaki bilgilerle örtüşmesi, bu hadisin sahih olduğuna bir işaret sayılabilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Namazda Huşu' ne demektir? Huşu ile namaz kılmak ve gafletten kurtulmak için ne yapmak gerekir? 

- HUŞÛ..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun