Hz. Ömer hidayeti kendisi mi istemişti, yoksa tamamen Peygamberimizin duasıyla mı bu gerçekleşmişti?

Tarih: 02.10.2014 - 08:18 | Güncelleme:

Soru Detayı

- "İnsanlar hidayeti kendileri ister, Allah onu yaratır." diyor bir Prof Youtube vidiolarında. Altına videoya yorum yazmışlar bir sürü. Bir yorumcu şöyle yazmış...
- Madem böyle bir karar verdin, söyle bakalım: Hazret-i Ömer hidayeti kendisi mi istemişti, yoksa tamamen Rasulullah -s.a.v.- Efendimizin duasıyla mı bu gerçekleşmişti?
- Ne anlamalıyız, doğrusu nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- İman ve hidayetin Allah’ın bir lütfu olduğunda şüphe yoktur; bazen sebepsiz de bu ihsanı yapabilir. Ancak genel anlamda ve imtihanın bir gereği olarak önce insanın cüzi iradesini kullanması esastır. İlahi ihsan da onu takip eder.

- Bediüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadelerinden de bunu anlamak mümkündür:

“İman, Sa'd-ı Taftazanî'nin tefsirine göre: 'Cenab-ı Hakk'ın istediği kulunun kalbine, cüz'-i ihtiyarının sarfından sonra ilka ettiği bir nurdur.' denilmiştir. Öyle ise iman, Şems-i Ezelî'den vicdan-ı beşere ihsan edilen bir nur ve bir şuadır ki, vicdanın içyüzünü tamamıyla ışıklandırır.” (bk. İşarat-ül İ'caz, s. 42)

- İnsanın cüzi iradesinin devrede olması, iman ve hidayetin Allah’ın bir lütfu olduğuna aykırı değildir. Çünkü, insanın her irade ettiği şey gerçekleşmeyebilir...

- Hz. Ömer’in hidayeti sırf bir ikram-ı ilahi olarak değerlendirmek mümkün olduğu gibi, onun bu konuda cüzi iradesini kullandığını söylemek de mümkündür. Çünkü, burada onun kız kardeşi ve eniştesine Kur’an’ı okumalarını istemesi, onu dinlemesi onun iradesini göstermektedir. Ondan sonra imanın kalbine ilka edilmesi ise ilahi bir ihsan olmuştur...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun