Günah işlerken ibadet etmeye utanıyorum?

Tarih: 31.12.2025 - 16:27 | Güncelleme:

Soru Detayı

Büyük günahlarım varken ibadet etmeye dua etmeye utanıyorum. Büyük günahlardan birini işliyorum, nişanlımla beraber yaşıyorum. İçimden dua etmek geliyor, namaz kılmak geliyor, özel gün ve gecelerde ibadet etmek geliyor ama kendimi yüzsüz hissediyorum. Tövbe sanki alay ediyormuşum gibi geliyor. Bu kadar büyük bir günahı işleyip nasıl kafamı secdeye götüreyim çok utanıyorum. Yani Allah katında ben her an uygunsuz biri değil miyim bu ibadetleri yapabilir miyim, kendimi çok dışlanmış kötü hissediyorum. Bu kadar korkuyorsam bu kadar önemsiyorsam niye yaptım bunu demez misiniz dersiniz. İnanın ben de kendime bunu çok soruyorum ama pişmanım, sonradan dank etti işte. Ama şimdi de ayırmak mümkün olmuyor. Seneye yazın inşallah evlenmeyi düşünüyoruz.

Ben bir arada yaşadığımız evde Kuran okuyabilir miyim? Okumayı çok istiyorum ama sanki daha da günah olacakmış gibi geliyor. Size zahmet lütfen bana bir yol gösterir misiniz, bana biraz detaylı açıklar mısınız? Çok teşekkür ederim şimdiden sağ olun.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İçinde bulunduğunuz durumdan dolayı ciddi çelişkiler ve vicdani bir muhasebe içinde olduğunuzu anlıyoruz. Bunun temel nedeni sizin de belirttiğiniz gibi günahlardır. Çünkü anlattıklarınızla aslında günahın ne olduğunu ve kişiyi nereye götürdüğünü de çok ibretli bir şekilde dile getiriyorsunuz.

Nitekim Kuran-ı Kerim, günahı genel olarak kişinin bireysel hayatını ve toplumsal hayatı derinden etkileyen bir olgu olarak anlatmaktadır. Çünkü günah işleyen bir insan en başta kendine sonra çevresindekilerin meşru haklarına müdahale etmekte hem dünya hem de ahiret hayatına zarar vermektedir.

Bu çelişkiniz ve vicdan azabınız aynı zamanda imanınızı ve Allah korkunuzu da göstermektedir. Bu bağ ve korkuyu devam ettirirseniz inşallah kurtulursunuz.

1. Zararın Neresinden Dönülürse Kardır

Açıklamanızdan da anlaşıldığı üzere, günahın farkındasınız ve vicdanen de bundan çok rahatsızsınız. Günahın bu dünyevi sıkıntısı yanında, ayrıca dini ibadetlerinizin aksamasına da sebebiyet vererek ahiret hayatınıza da zarar verdiği aşikârdır.

“Zararın neresinden dönülürse kardır” mantığı ile ne kadar erken bırakırsanız o kadar iyi olur. Günah kadar günahında ısrar edip onu yaşam biçimi haline getirmek büyük bir sorumluluktur.

Ayrıca Allah korusun günaha devam edilirse, bir sonraki aşaması melekler, ahiret günü ve Allah’ın varlığı ile ilgili şüphelerin başlamasıdır. İçinde bulunduğunuz sorgulama aslında bir sınırdır, şeytan böyle durumlarda sınırı aşıp imanınıza zarar vermek için devreye girecektir.

2. Allah’tan Ümidinizi Kesmeyin

Günah işleyen kişiyi bekleyen ilk tehlike, sizin de belirttiğiniz gibi, Allah ile arasına mesafe koymasıdır. Şeytanın telkinleri olan “sen artık günahkarsın ne yapsan ne etsen kurtulamazsın, bu günahı işliyorsan, namazı neden kılıyorsun ki, Allah seni kabul etmez, boşuna uğraşıyorsun” gibi sözler kişiyi ümitsizliğe atmak içindir. Görüldüğü gibi en büyük tehlike, herhangi bir günah değil; Allah’tan kopmaktır. Bundan dolayı öncelikle Allah’ın rahmetinden, affından ümidinizi kesmeyin.

Şu ayetleri sık sık okuyarak ümidinizi diri tutun:

“De ki: Ey kendilerine zulmeden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 39/53)

Bu ayet, “ümit ayeti” olarak bilinir; en ağır günahı olan için bile geçerlidir.

“Rabbinizin rahmeti gazabını geçmiştir.” (Enam, 6/54)

“Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bunun dışındakileri dilediği kimse için bağışlar.” (Nisâ, 4/48)

“Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve merhametli bulur.” (Nisâ, 4/110)

“Allah, tövbe edenleri sever ve temizlenenleri sever.” (Bakara, 2/222)

Hz. Peygamber (asm) konuya dair Kuran-ı Kerim’e atıfla şu ifadelerde bulunmaktadır.

“Kul, bir hata işlediği zaman kalbine siyah bir nokta vurulur. Şayet el çeker, mağfiret diler ve tövbe ederse kalbi cilalanır ve eski parlaklığına kavuşur… (Tirmizi, Tefsîr, 83)

Ayrıca unutmamak gerekir ki, “Günah işleyen ama sonra tövbe eden kimse, hiç günah işlememiş gibidir.” (İbn Mâce, Zühd 30)

3. Günah, Kapıyı Kapatmaz; Allah’a Dönüş Kapısını Yeniden Açar

Bu halimle Kuran-ı Kerim okuyabilir miyim, diye sormaktasınız. Günah, hele ki büyük günah, elbette ki kişinin dünya ve ahiret hayatı için büyük bir yüktür. Ancak kişinin günahı ne olursa olsun Allah ile ilişkisine, gönül bağına, kulluk vazifelerine engel değildir. Günah, asla Allah’a giden kapıyı kapatmaz; Allah’a dönüş kapısını yeniden açar. Çünkü kişi elbette, günahından dolayı Allah’ın huzuruna daha mahcup çıkacaktır, kusurunu ve zayıflığını daha iyi sergileyecektir, yanı O’nun huzuruna bir kul gibi çıkacaktır, ama vazgeçmeyecektir. Kulluk görevlerinden vaz geçerse, daha büyük günahlara kapı açacağı da kesindir.

Bu durumda, daha çok ibadet ederek, Kuran okuyarak, namaz kılarak, oruç tutarak, zikir çekerek Allah’a daha yakın olabilirsiniz. Ayrıca ibadetler, günahlara karşı kişiyi koruyan zırh gibidir. İbadetleri azaltmak değil, daha da artırmak gerekir.

4. Günah İşlemek İmansızlıktan Değildir

“Bu kadar korkuyorsam bu kadar önemsiyorsam niye yaptım bunu demez misiniz dersiniz. İnanın ben de kendime bunu çok soruyorum” diye kaygınızı ifade etmektesiniz.

Unutmayın günah işlemek imansızlıktan değil, şeytana ve nefsine mağlup olmaktandır. Allah, imtihan sırrına binaen insanın şehvet gibi bazı duygularına adeta sınır koymamıştır. Buna karşılık aşırılıklara sınırlar getirmiş, meşru dairede giderilmesine izin vermiş, en kötü durumda ise sabır ve dayanma gücü vermiştir.

Ayrıca bir kişi nefsini öldürüp veli makamına çıksa bile imtihanı devam ettiğinden her an şeytana mağlup olma ihtimali vardır.

Bu durumda kendinizi suçlamak ve imanınızı sorgulamak yerine, imtihan sırrını, nefis ve şeytanın varlığını, insanın duygularına had konulmadığını sık sık hatırlayıp günahlarla aranıza mesafe koyabilirsiniz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun