Fikirler doğmaz ve doğurmaz diyerek Allah’ı inkar edene ne denilebilir?

Tarih: 28.01.2016 - 09:09 | Güncelleme:

Soru Detayı

Bir ateistin iddiaları:
- Allahü Teala Celle Cellalühü doğmamıştır ve doğrulmamıştır. Çünkü o bir fikirdir. Fikirler doğmaz, ölmez, doğurmazlar. Allahü Teala'nın eşi benzeri yoktur. Çünkü, ilginç bir fikirdir, tüm olanaksızlıkları barındırdığı tasavvur edilen bir fikirdir. Allah ezeli ve ebedidir. Çünkü, bilincin başlangıcıyla var olmuştur, bilinç var olduğu sürece o da fikir olarak olacaktır. Allah kıyam bi nefsihidir (kendi kendisine yeter). Çünkü fikirler, genel olarak kendi kendilerine yeter, gerekli olan tek şey bilinçtir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu iddialar cevapları hak etmeyecek kadar mesnetsiz birer kuruntudur.  Yine de kısaca bakalım:

- “Allahü Teala Celle Cellalühü doğmamıştır ve doğrulmamıştır. Çünkü o bir fikirdir. Fikirler doğmaz, ölmez, doğurmazlar.”

Önce, şunu sormak gerekir, sen  bu yorumun doğru olduğunu nereden biliyorsun? Başka birisi kalkıp dese ki: “Bu ayetlerin ifadesi, haşa Allah’ın bir taş olduğuna işarettir. Çünkü taşlar, ne doğar ne de doğurur...” Ne cevap vereceksiniz?..

- Kaldı ki, fikirler hem doğar hem de doğurur. “Fikirlerin doğduğu ve doğurduğu” gerçeği insanlık tarihinden beri bilinmektedir. Örneğin, “klasik düşünceler/fikirler, modern düşünceler/fikirler” ifadeleri ve benzerleri fikirlerin sonradan doğduğunu göstermektedir.

Dünyada hiç bir insan yok ki, daha önce bir fikirde olup da daha sonra başka bir fikri benimsemiş olmasın. Bu her sahada geçerlidir. Bu sonradan doğan fikir, başka bir fikrin ürünüdür. Buna “telahuk-u efkar “denir.

O halde eski fikir yeni fikri doğurmuştur. “Bunun fikir babası şudur...” şeklindeki veciz ifade de fikrin doğduğu ve doğurduğu gerçeği seslendirilmiştir. Çünkü bir fikrin babası varsa, o fikir de onun yavrusudur.

- “Allahü Teala'nın eşi benzeri yoktur. Çünkü, ilginç bir fikirdir, tüm olanaksızlıkları barındırdığı tasavvur edilen bir fikirdir” iddiasına gelince;

- Burada da şunu soralım: “Ey palavracı efendi! Sen bu yorumu bilimsel bir veriye dayandırabilir misin? Elbette asla?!."

- Kaldı ki, “eşsizlik, benzersizlik” kavramı prensip olarak iyi şeyler için kullanılır. Bu adam ise, bunu “tüm olanaksızlıkları barındırmak” olarak değerlendirmiştir.

Buna göre, bu iki kavramın tahakkuk etmesi imkânsız olmakla beraber, çok kötü ve de çirkin şeyleri anlatmaya yöneliktir. Eğer bu böyleyse, bu iddia sahibi de dünyanın “eşsiz ve benzersiz” bir mahlukutur.

- Ateiste göre,  “Allah ezeli ve ebedidir. Çünkü, bilincin başlangıcıyla var olmuştur, bilinç var olduğu sürece o da fikir olarak olacaktır.”

Bu düşüncede olan ya “ezeli ve ebedi” kavramlarının ne anlama geldiğini bilmiyor, yahut da ağzının söylediklerini kulakları duymuyor.. Zira diyor ki, “Allah’ın ezeli olması”, onun bilincin başlangıcıyla var  olması anlamına gelir. Halbuki, “bilincin başlangıcıyla” ifadesi, bilincin bir başlangıcı olduğunu, dolayısıyla ezeli olmadığını göstermektedir.

Zaten ateistin bu iddiasının temel amacı, “Allah düşüncesi insanlar tarafından hayal edilmiş olduğu iddiasını” anlatmaktır. Dolayısıyla, buradaki “bilinç”ten maksadı insan bilincidir.

İnsanların en sonunda yaratılmış bir varlık olduğu bilinmektedir. Buna göre, iddia sahibi, işin uzmanları tarafından 13-14 milyar yıl önce var edildiği tahmin edilen evrenden on milyar yıldan daha fazla bir süre sonra var olan insanın ezeli olduğunu söylemiş oluyor.

Ezeli kavramını -bilmeyerek de olsa- insanın varlık dönemine bağlayan iddia sahibi, “ebedi” kavramını da bilincin/insanın varlık süresi olarak tespit etmiştir. Bu kavramı anlatırken, “Bilinç var olduğu sürece, o da fikir olarak olacaktır.” şeklindeki sözleri bunun açık ifadesidir.

Şimdi, ne dediğini bilmeyecek kadar cahil olan birine cevap yetiştirmek gerçekten kıymetli vaktimizi zayi etmekten başka bir işe yaramaz, diye düşünüyoruz. Ne var ki, site olarak sorulara cevap vermek için varız…

- Ateistin yumurtladığı şu eşsiz cevherlere bakın!. Diyor ki:

“Allah kıyam bi nefsihidir (kendi kendisine yeter). Çünkü fikirler, genel olarak kendi kendilerine yeter, gerekli olan tek şey bilinçtir.”

İnsanda birazcık olsun haya duygusu olur. Boyunu aşan işlere burnunu sokmaz. Atalarımız boşuna dememişler: “söz gümüş ise sükut altındır.”

Burada ilk cevherini “Allah kıyam bi nefsihidir.” sedefine dökmüştür. Halbu ki, İslami literatürde “kıyam bi nefsihi” ifadesi, Allah’ın bir sıfatı olarak zikredilir.

“Kıyam” kelimesi bir mastar olup ayağa kalkmak, ayakta durmak anlamına gelir. Siz bir adam için “bu kişi kıyam bi nefsihidir” derseniz, “bu adam ayağa kalkmaktır. Veya ayakta durmaktır” demiş olursunuz.. Oysa “Allah,  kendi kendine yeterlidir/kendi başına vardır, hiç bir şeye ihtiyacı yoktur” demek için “Allah kâim bi nefsihidir.” demek gerekir. Çünkü, Kıyam ayakta durmaktır, kâim ise ayakta durandır. Öyle anlaşılıyor ki, ateistlerin bütün sermayeleri belahet ve cehaletleridir.

- Bununla beraber, “fikir” için “kendi kendine yeter” demesi, başlı başına bir cehalet komplikasyonudur. Çünkü, bir fikrin kendi kendine yeterli olduğunu söyleyebilmek için başka bir Galaksiden gelmek gerekir. Zira, bu dünyada “Her konuda benim fikrim yeterlidir, hiç kimseye ihtiyacım yoktur.” diyen bir akıllı insanı bulmazsınız.

Üstelik böyle bir iddiada bulunan kimseye deli damgasını vurmaktan da geri durmazlar.. Zira, biz biliyoruz ki, bütün kâinatta bir tekâmül kanunu vardır. He canlı fiziki olarak gelişme merdivenleri tırmanması zorunlu olduğu gibi, fikir ve düşünce planında da belli basamakları kat etmesi gereklidir.

Eğitim ve öğretimde olduğu gibi, bütün iş alanlarında seviye bakımından farklı fikir, beceri sahiplerinin olduğunu inkâr eden kimseye, artık diyecek bir şey yoktur...

İlave bilgi için tıklayınız:

İhlas Suresi'nin nüzul sebebi ve tefsiri hakkında bilgi verir misiniz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun