En hayırlı amel, yemek yedirmen ve selam vermendir, hadisini açıklar mısınız?

En hayırlı amel, yemek yedirmen ve selam vermendir, hadisini açıklar mısınız?
Tarih: 09.01.2016 - 01:37 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Peygamber efendimize (asm) İslamın en hayırlısı hangisidir, diye sorulduğunda, “insanlara yemek yedirmen ve tanıdığına tanımadığına selam vermendir” diye cevaplamıştır.
-  Bu hadis bize ne anlatmak istemiştir ve biz bu hadisten ne gibi dersler çıkartabiliriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhumâ’dan rivayet edildiğine göre, bir kimse Resûlullah aleyhissalatü vesselama:

“Müslümanın hangi ameli daha hayırlıdır?” diye sordu. Hz. Peygamber de:

“Tanıdık tanımadık herkese yemek yedirmen ve selam vermendir.” buyurdu. (Buhârî, Îmân 6, 20; Müslim, Îmân 63)

Yemek ikram etmek ve selamı yaymak, hayır yapmakta iki önemli adımdır. Özellikle insanlar arası ilişkilerde bu iki hareket, birçok olumlu adımların atılmasını sağlar.

“Tanıdık tanımadık herkese” kaydı, hadisin metninde selâm vermekle ilgiliymiş gibi gözükmektedir. Tercümeler de hep buna göre yapılmıştır. Ancak Ali el-Kârî’nin de işaret ettiği gibi, bu “tanıdık tanımadık herkese” kaydı, hem selâm verme hem de yemek yedirme tavsiyelerinin her ikisi için de geçerli olabilir. Biz bu ihtimali dikkate alarak tercümeyi ona göre yaptık.

Yemek yedirmek ve selâm vermek toplumda sıcak ilişkilerin, köklü dostlukların kurulması ve güzelliklerin artması için iki önemli iyiliktir. Bunların muhataplarının “tanıdık tanımadık herkes” olması, her iki iyilik için de en geniş çerçevenin tespiti anlamına gelir.

Burada önemli bir noktayı daha hatırlamakta fayda vardır. Sevgili Peygamberimiz (asm), kendisine en üstün amellerin neler olduğunu soranlara, özellikle kendi durumları açısından yani onlar için en hayırlı ameli söylemek suretiyle cevap verirdi. Onun usulü bu idi. O yüzden cevapları değişik olurdu.

Buradan hareketle, hadisimizde ismi verilmeyen soru sahibinin yemek ikramı ve selâm verme konusunda ya çok hassas ve dikkatli ya da biraz kusurlu biri olduğunu düşünebiliriz.

Böylece Peygamberimiz (asm), soruyu soran kişi, bu konularda çok hassas ve dikkatli biriyse, buna devam etmesini ve yaptığı işin ne kadar önemli oludunu ifade ederek onu övmüştür ya da bu konularda biraz ihmalkar davranan biriyse, bundan sonra ihmal etmemesi konusunda bir uyarıda bulunmuş ve bunları yapmaya teşvik etmiştir.

Yemek ikramı da selâmı yaymak da başlı başına birer cömertliktir; benzer yönleri vardır. Zira insanlar, genellikle yakınlarına ve sevdiklerine ya da iltifat ve iyiliğe layık gördüklerine ikramda bulunur ve onlara selâm verirler.

Oysa her iki halde de kimseyi küçümsemeden herkese aynı davranabilmek son derece önemli bir olgunluk ve iyiliktir. Bazı kendini beğenmişler, gözlerinin kestiği kimselere selâm verirken çoğu insanı selam vermeye layık görmezler. Bu asla doğru bir hareket değildir.

Aynı şeyi yemek ikramında, davetlerde de görmek mümkündür. Oysa İslâmiyet yemek yedirmekte ve selâm vermekte böyle bir ayırıma gitmeden Müslümanlara eşit davranmayı emretmektedir.

Zamanımızda özellikle büyük şehirlerde, kimin ne olduğunu, hangi inanç ve düşünceye sahip bulunduğunu, çoğu zaman kestirmeye imkan yoktur. Buna rağmen tanıdık tanımadık herkese selam vermek ve ikramda bulunmak, Müslüman iyilik severliğinin anlaşılması bakımından da oldukça önemlidir. Çünkü insan, ihsanın kuludur. İyilik görmekten, iyisin denilmekten hoşlanmayan normal bir insan düşünmek mümkün değildir.

Anormaller ise, zaten konu dışıdır. Onlara ne yapsanız hayra geçmez.

Buna göre:

- Müslüman herkese iyilik yapmaya bakmalıdır.

- İyilik konusunda, tanıdık tanımadık herkese yemek yedirmenin ve selam vermenin özel bir yeri ve önemi vardır.

- Toplumda sıcak ilişkilerin ve samimi dostlukların kurulmasına Müslümanlar öncülük etmelidir.

- Hz. Peygamber (asm)’in cevapları, soru soranların özel durumlarını dikkate alan önceliklere sahiptir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun