Ehven-i şer açısından Hızır kıssasını değerlendirir misiniz?

Değerli kardeşimiz,

Hayatta insanın hoşuna gitmeyen pek çok durumlar, olaylar vardır. Ama hikmet nazarıyla bakılsa, bunların böyle olmasında nice hayırlar vardır. Kur'an şöyle bildirir:

وَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا شَيْـًٔا وَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۚ وَعَسٰٓى اَنْ تُحِبُّوا شَيْـًٔا وَهُوَ شَرٌّ لَكُمْۜ  وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

“Bir şey hoşunuza gitmediği halde sizin için hayırlı olabilir. Bir şey de hoşunuza gittiği halde sizin için kötü olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 2/216)

Hz. Musa ve Hz. Hızır’ın kıssası nice ibretlerle doludur. Bunlardan biri de bu kıssadaki üç olaydan ikisinde “ehven-i şer” örnekleri olmasıdır. Şöyle ki: 

1. Hz. Musa ve Hz. Hızır bir gemiye binerler. Hz. Hızır gemiyi yaralı bir hale getirir. Hz. Musa buna bir anlam veremez, hatta itiraz eder.

2. Hz. Musa ve Hz. Hızır yolda giderlerken bir çocukla karşılaşırlar, Hz. Hızır çocuğu öldürür. Hz. Musa “Masum birini nasıl öldürürsün!” diye tepki verir.

Hz. Hızır, üçüncü olaydan sonra görünüşte sıkıntılı olan bu olayların içyüzünü şöyle açıklar:

O gemi, denizden geçimlerini sağlayan birtakım fakirlere aitti. Ben, onu kusurlu hale getirmek istedim. Çünkü arkalarında, bulduğu her sağlam gemiyi gasbeden bir hükümdar vardı.

Çocuğa gelince; onun anne-babası mü’min kimselerdi. Bu çocuğun, ileride anne ve babasına isyan etmesinden ve onları inkâra sevketmesinden korktuk. İstedik ki, onların Rabbi, kendilerine huy temizliği bakımından daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk versin. (bk. Kehf, 18/65-82)

Görüldüğü gibi, geminin yaralı hale getirilmesi onu zorba hükümdarın el koymasından kurtarmış, çocuğun ölmesi muhtemel kötülüklerin önüne geçmiş, anne-babasına hayırlı evlat verilmesine vesile olmuştur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet