Bitkiler ölmediğine göre, yeniden dirilişe nasıl örnek olabilir?
- Yeniden dirilişe bir örnek olarak Rum Suresi, 50. ayetteki “…ölümünden sonra yeryüzünü nasıl diriltmektedir?..” ifadeyi aktardıktan sonra kışın ağaçların, nebatatın kurumasını ve baharda tekrar yeşermesini, meyveler vermesini örneklendirerek ölümden sonraki dirilişi ifade ediyoruz.
- Ancak birisi, ağaçlar kışın ölmez, yeni meyveler da baharda ürerler dedi.
- Fenni olarak bakıldığında ağaçlar ve diğer yeryüzündeki bitkiler kışın iskelet halini alsa da tekrar yeşerip meyve vermesine engel bir ölümü olmuyor.
- Ayeti kerimede yeryüzünün kurumasına ölüm denilmesi ile bu bilgiyi nasıl açıklayabiliriz?
Değerli kardeşimiz,
Ayette, ölümünden sonra arzın bitki vs. ile diriltilmesinden bahsediliyor. Yeryüzünün diriltilmesi, bir önceki yıldaki çiçek, yaprak, meyvelerin yeniden inşasıyla oluyor. Ayrıca tohumların yeniden canlandırılıp, inkişafıyla oluyor. Bu hadiseler ölümden sonra dirilişin birer örneğidir.
Ayette bunları yapan ölüleri de diriltir, deniyor ve aradaki benzerliğe dikkat çekiliyor. Yoksa şu ölüdür, bu ölü değildir tartışmasına girilirse asıl maksattan uzaklaşılmış olur.
Nitekim spermden insan, tohumdan bitkiler yaratıldığı gibi, insan da acbuzzeneb denilen parçasından yeniden diriltilecektir. Bitki ölüp geriye tohumunu bıraktığı ve ondan tekrar yaratıldığı gibi, insan da öyledir. Bazı bitkilerin tohumu yüzlerce yıl sonra yeşerdiği gibi, insanın geri kalan bazı hücreleri de öyledir.
Bitkiler konusuna gelince:
Bitkiler iki gruba ayrılır. Bir grup tek yıllıktır; diğeri çok yıllık.
Tek yıllık olanlar baharda tohum ve çekirdeklerin açılmasıyla yaprak, çiçek ve meyve verdikten sonra, genetik yapısını tohum veya çekirdeğinde bırakan Allah, onları hayat sahnesinden çeker. Arpa, buğday, mercimek, nohut ve mısır gibi bitkiler bu tiptendir. Bir yıl sonunda bu bitkilerin artık varlığından söz edilemez.
Bunların ertesi bahara tohumları kalmıştır. Bunlarda fizyolojik hayat faaliyetleri yavaşlatılmış halde devam etmektedir. İlkbaharda toprağa atılan buğday tanesi çürümesiyle hayatı başka bir ferde devredilir ve artık önceki bitkiden bir şey kalmaz. Yeni bir fertle hayat sahnesine çıkarılır.
Burada ayetin manasına aykırı bir husus yoktur.
Çok yıllık bitkilerde ise her yıl ilkbaharda; yaprak, çiçek, meyve ve çekirdekler yeniden yaratılmaktadır. Bunların da ayetin sarih manasıyla uyumsuzluğu söz konusu değildir.
Ağaç veya çalı formundaki bitkiler, hayati faaliyetlerin uygun olmadığı mevsimlerde, tohumlardaki gibi, fizyolojik faaliyetleri yavaşlatılarak devam eder.
Çok yıllık bitkilerin de belirli bir hayat süresi vardır. O tamamlanınca bir şekilde ortadan kaldırılır. Tek yıllık bitkilerin tohum ve meyvelerinde olduğu gibi, onların tohum ve çekirdeklerinde devam eden yavaşlatılmış hayati faaliyetler, yeni bir bitkiyi vermek üzere çürüyerek tamamen hayat sahnesinden çıkarılır.
Sonuç olarak, ayette işaret edilen, yeryüzündeki bitkilerin her ilkbaharda yeniden Hay ve Muhyi isimlerinin tecellisiyle hayat sahnesine çıkarılması ve sonbaharda Mümit isminin tecellisiyle bu vazifeden terhis edilmesi, biyolojik izah tarzı ile paralellik arz etmekte, bir aykırılık gözükmemektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- BİTKİLER ÂLEMİNE YARATILIŞ PENCERESİNDEN BAKIŞ
- Canlı hayvan yiyen bitkilerin cezası nasıl olacaktır?
- Varlıkların Yaratılış Gayesi
- El- Alim
- AĞAÇ DİKMENİN ÖNEMİ
- Varlıkların (kainat, melekler, cinler, insanlar,..) yaratılış sıralaması nasıldır?
- Ruhun ve ahiretin varlığını nasıl ispatlayabiliriz?
- “Yer, gökleri ve arasındakileri altı günde yaratan” (Secde, 32/4) ayetinde geçen “Yer ve gök arasındakiler”den kasıt nedir? Hayvanlar ile bitkiler midir?
- Cahil, akılsız ve şuursuz madde ve hücreler kendi başlarına gayeli işler ve harika organizasyonlar yapabilir mi?
- Dünya ne zaman yaratılmıştır ve insan dünyaya ne zaman gelmiştir? Ayet ve hadislerde bu konuda ne denilmektedir?..