Bir kimsenin haddi aşmaması için azarlamanın İslami yolu nedir?
- İyi davranış tedavi yolunu takip etmeyen bazı insanlar var. Bazen hatalarından dolayı çocuklarımızı azarlamamız gerekir.
1) Hatalarını doğru anlamaları ve bunu zulüm olarak görmemeleri için nasıl azarlayalım?
2) Ömer (ra), Ebu Bekir (ra) kızlarına dünyevi malları çok sevmeleri konusundaki hatalarını nasıl anlatabildiler?
3) Dünya hayatını ön planda tutarak Hz. Muhammed (asm)’i incitmemek üzere destekleyici bir eş olmayı onlara nasıl öğrettiler?
Değerli kardeşimiz,
Cevap 1:
Azarlama, genel olarak tahkir ve galiz sözleri içermemelidir. Her çocuk aynı mizaçta olmadığına göre, çocuğun bildiğimiz kadar mizacına uygun nasihat etmeliyiz.
Ebeveynin aile içindeki tutum ve davranışları da bu konuda önemli rol oynar.
Anormal bir şekilde çocuklarla laubali davranan anne-babaların sözleri çocuk üzerinde fazla etkili olmayabilir. Tecrübe ile sabittir ki, ebeveynlerden bazılarının dayağı bile çocuğu etkilemez iken, bazılarının yalnız bir sert bakışı gereken neticeyi almaya kâfi gelir.
Demek ki, terbiye metodu anlık reflekslerle değil, sürekli gösterilen davranışlarla olmalıdır.
Bu davranışlar arasında, çocuklara karşı, samimiyet, sevgi, şefkat, alabildiğine güçlü bir şekilde yansıtılırken, gayrı ahlaki tutum ve davranışlarından ötürü de üzüntü duyduklarının sinyalini vermelidirler.
Cevap 2 ve 3:
İslam’da, güzel ahlak denilen iki şey çok önemlidir:
Allah’a karşı saygı, mahluklara karşı ise şefkat göstermek.
Burada öyle zannediyoruz ki, Allah’ın gösterdiği yolda, aynı zamanda babanın çocuklarına, kocanın eşine söyleyeceği sözler de geçerlidir. Yeter ki derinlemesine düşünüp ders çıkaralım. Yani, dünya ve ahiret dengesini güzelce yapıp muhatapların önüne koyalım.
Bu elbette bir anda olmaz, bilakis sürekli bir süreç ister. İlk cevaptaki bazı ifadelerin ve tespitlerin bize yardımcı olacağını düşünüyoruz.
İlgili ayetlerin meali şöyledir:
Ey peygamber! Eşlerine şöyle de: "Dünya hayatını ve güzelliklerini istiyorsanız gelin size bir şeyler vereyim, sonra da güzellikle sizi serbest bırakayım. Yok eğer Allah’ı, resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız şunu bilin ki Allah, içinizden güzel davrananlara büyük bir ödül hazırlamıştır.” (Ahzab, 33/28-29)
Rivayete göre, Efendimiz (asm) nafakayı az bulan eşlerinden küsüp tek başına bir çardağa çekildiği zaman, Hz. Ömer onu ziyaret edip konuştuktan sonra, kızı Hz. Hafsa’ya gitti ve “Senin bir ihtiyacın olduğu zaman onu bana söyle.” dedi. Sonra Hz. Aişe’ye gitti ona da şöyle dedi: “Güzel bir kadın olmak, eşinin (Hz. Peygamberin -asm-) sevgisini kazanmış olmak, sakın seni mağrur etmesin... Ya (Hz. Peygamberi inciten bir tarzdaki) arzu ve isteklerinden vaz geçersin ya da senin hakkında Kuran inecektir.” (Taberi, Ahzab, 33/28. ayetin tefsiri).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kadın, kocasının giydiği kıyafetlere karışabilir mi?
- Hz. Ömer'in karısının kendisine sesini yükseltmesi olayı sahih mi?
- Hayırlı mümin, hanımına hayırlı olan mı?
- Hz. Aişe’nin yemek tabağını kırma olayı nedir?
- Peygamber Efendimize, eşleri arasında kalma süresinde bir eşitlik gözetmeme hakkı veren ayetin manası nedir?
- Aile Reisi Ve Baba Olarak Hz. Peygamber (A.S.M.)
- Eşim şiddet uyguluyor, ne yapmalıyım?
- Çok konuşanlara karşı nasıl bir tutum sergilemeliyiz?
- Kadının özgürlüğü kısıtlanıyor mu?
- Evimi nasıl Nur medresesi gibi yapabilirim?