Bir kimse tutmadığı oruçlardan dolayı ahirette nasıl bir ceza görecek, namaz kılmayanlar kızgın sacda mı namaz kılacak?
Değerli kardeşimiz,
Ahirette artık ne namaz borcu ne de oruç borcunun ödeme imkânı vardır. Çünkü imtihan dünyada başlamış ve dünyada bitmiştir.
"O gün, paçalar sıvanır (işler zorlaşır, kıyâmet gününün dehşetinden) ve secdeye dâvet edilirler. Ama buna güç yetiremezler. Gözleri zelil ve alçalmış iken yüzlerini bir zillet kaplar. Halbuki onlar, (dünyada) sapasağlam iken secdeye dâvet ediliyorlardı." (Kalem, 68/42-43)
gibi ayetlerde ifade edilen secde ile ilgili emirler, gerçekten bir borcu ödemek için değil, kıyamet günü artık isteseler bile ibadet etmenin fiilen imkânsız olduğunu göstermek ve dünyada henüz imkanları varken insanların ibadet görevlerini ciddiye almalarını tavsiye etmeye yöneliktir.
"Artık o gün zalimlere, ne mazeretleri fayda verir ve ne de Allah'ın rızasını elde etmeye yönelik onlardan bir çaba istenir." (Rum, 30/57)
ayetinde ifade edildiği üzere, artık eski kusurları telafi etme imkânı ortadan kalkmıştır. İmtihan süresi kapanmış, sınıftan geçen geçmiş, kalan ise kalmıştır.
Bazı rivayetlerde, her organın kendine mahsus bir mükâfatı veya bir mücazatı/cezasının var olduğu ifade edilmiştir. Mesela, oruç tutanlar aç- susuz kaldığı için cennetin "Reyyan=susuzluğu gideren" adlı kapısından girecekler. Bu ise, "el-cezau min cinsi'l-amel = karşılıklar/ceza ve mükâfatlar, yapılan işin cinsine uygun olur" kuralını gösterir. İşte bu kurala göre, aç ve susuz kalmamak için dünyada oruç tutmayanlar, kıyamet gününün o sıcaklığı altında aç ve susuz bırakılarak cezalarının bir kısmını böyle çekmiş olacaklar. Ancak Allah dilerse bunu affeder ve ceza vermez. Bu onun bir lütfu olur. Bu ayrı bir konudur.
Namaz kılmayanlar için de -eğer affedilmezlerse- benzer bir durum olabilir ve kıyamet günü kızgın sac üzerinde ceza verilebilir. Ancak kaynaklarda böyle bir hadis rivayetine rastlayamadık.
Bununla beraber, soruda geçen tarzda bir ayet veya hadis olmasa bile, gerek ayetler gerekse sahih hadisler namazı terk etmenin büyük bir günah olduğu ve affedilmediği takdirde cezasının ağır olacağı bilinmektedir.
Misal olarak şu iki ayetin mealine bakılabilir.
“Nihayet onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, hevâ ve heveslerine uydular. Bu yüzden bu taşkınlıklarının cezasını ileride cehennemin gayyasına (cehennemde bir çukura) girerek göreceklerdir.” (Meryem, 19/59)
“Onlar(cennet ehli) mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. O suçlulara: “Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen? ” diye sorulur. Onlar derler ki: Namaz kılmazdık….” (Müddessir, 74/40-43)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Şefaat ayetlere ve hadislere göre hak mıdır?
- Âhiret hayatının devreleri nelerdir?
- Ölünce nelerle karşılaşacağız? Kabir hayatı hakkında biraz bilgi verir misiniz?
- Kabir azabının çeşitleri hakkında bilgi verir misiniz?
- MEKKE'NİN FETHİ-II
- Mahşerde ilk soru nedir?
- Cehenneme girmek mi, yoksa yok olmak mı daha iyidir?
- Ölüleri takip eden üç şey nedir?
- Mümin dost, cehenneme giren mümin dostuna şefaat eder mi?
- Bu dünyada da Allah ceza veriyorsa, öteki dünyayı niye yarattı?