Bana hakaret eden birine ne yapayım?

Tarih: 27.12.2023 - 15:53 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Biriyle kavga ettim hakaretler ölmüşlerime ve bana küfürler etti fakat ben hep alttan alıp konuyu bitirdim fakat içim bir türlü soğumuyor ne yapmalıyım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Hakaret eden bir kişiye karşı takınılacak tutum, hakaret eden kişinin kimliği, hakaretin ölçüsü, sürekliliği vb. gibi faktörlere göre değişir.

Aynı şekilde hakarete uğrayan kişinin de yaş, cinsiyet, konumuna göre değişeceği için burada net sınırlar çizmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Mesela:

Yoldan geçerken bir sarhoşun sataşması da hakaret sayılır. Böyle birisine karşı ses çıkarmamak ve hızlıca oradan uzaklaşmak en doğru davranıştır.

Veya öfkeli ve kızgın bir aile büyüğünün rahatsız edici, onur kırıcı söz ve davranışları da hakaret sayılır. Bunlara karşı saygı ve edep düsturları içinde hakaretlerinin yanlış olduğunu ifade edip kişinin kendisini savunması tavsiye edilebilir.

Veya eşin, hayat arkadaşının onur kırıcı söz ve davranışlarını içeren hakaretlerine de aynı şekilde karşılık vermemek, ama daha sonra sakinleştiği bir zamanda bundan ne kadar rahatsız olunduğunu, incindiğini, onur kırıcı olduğunu kararlı ve net bir şekilde dile getirmek çözüm açısından en doğru olanıdır. Aksi hâlde hakaretler eşler arasında karşılıklı bir kısır döngüye dönüşecek ve hep sürüp gidecektir.

Bunun dışında arkadaş çevresinde, iş yerinde veya herhangi bir yerde yabancı birisinin hakaretlerine maruz kalmaktan da söz edilebilir.

Böyle durumlarda, öncelikle hakaretin altında yatan psikolojiyi bilmekte fayda var. Hakaret eden kişi, aslında kendisini haksız veya içten içe yetersiz, zayıf eksik görür. Haksızlığı, yetersizliği, kusuru ile yüzleşmekten korktuğu için baskın gelmeye çalışarak karşısındakini hakaretlerle susturmak ister.

Mesela, söylenen bir yalanın ortaya çıkma endişesi ile kişi öfke kontrol sorunu yaşayarak karşısındakine hakaret etme yolu ile durumu geçiştirmeye ve baskın hâle gelme çabası içine girebilir. Yani hakareti bir çeşit savunma mekanizması gibi kullanır.

Hakaret davranışında kişinin karakterinin, kişiliğinin etkisi olabildiği gibi, yetiştirme biçiminin de etkisi var. Çünkü gereğinden fazla övülen, şişirilen, eğitimde sınır konulmayan kişiler, büyüdüklerinde içlerinde kendilerini yetersiz görseler de şişirilen egolarına göre tavır alırlar.

Onların neden böyle olduklarını ve niçin böyle davrandıklarını empatik olarak düşünürsek, duygusal olarak olumsuz etkilenmemiz daha az olur. Bu hakaretleri aslında bize yönelik olmadığını, kendilerini kurtarmaya yönelik olduğunu anlar, hatta bir miktar da düşmüş oldukları acınası hallerine üzülürüz.

Ancak bu anlayış, hakaretlerine izin vermek anlamına gelmez. Çünkü haksızlığı hak bilene karşı diklenmek, aynen karşılık vermek ne kadar faydasız ve sonuçsuz ise dik durmak, alttan almak, ezik ve zayıf görünmemek de o kadar önemlidir; insan olmanın bir gereğidir. Aksi halde onları daha fazla hakarete yönlendirmiş oluruz.

Bu konuda psikoloji der ki, birisinin bize nasıl davrandığına biraz da biz izin veririz. Çünkü hakaret eden kişiler, genellikle kendilerinden fiziksel ya da duygusal olarak daha zayıf veya statü olarak daha aşağıda gördüğü birini seçer. Çünkü kendisinden daha zayıf olarak gördüğü karakterin karşı koyamayacağını düşündüğü için böylece kendi içinde yaşadığı yetersizlik hislerinin açığa çıkmayacağından emin olur ve kendini daha güçlü hisseder.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretlerinin ibretlik sözleri var:

“Aç canavara karşı tahabbüb, merhametini değil, iştihasını açar. Hem de diş ve tırnağının kirasını da ister.” (bk. Mektubat, Hakikat Çekirdekleri: 37)

“Zalim ve vicdansız bir adam, birisini yere atıp ayağıyla onun başını kati ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam eğer o vahşi zalimin ayağını öpse, o zillet vasıtasıyla kalbi başından evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel ölür. Hem başı gider hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o canavar, vicdansız zalime karşı zaaf göstermekle, kendisini ezdirmeye teşci’ eder.” (bk. age., Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Risale)

Kısaca bu ve benzeri hakaretleri alttan almak, ses çıkarmamak, ezik durmak, karşıdaki kişinin hakaretlerinin devam etmesini sağlayacağı için saygı ve insani değerler içinde karşı durmak ve hakaret etmeden cevap vermek en doğru olanıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun