Bakara suresi 48. ayetteki sebeb-i nüzul sahih midir?
- Nesefi ve Ruhul Beyan, Tefhim gibi bazı tefsirlerde tek sebeb-i nüzul olarak gördüğümüz Yahudilerin peygamberlerin soyundan olduğu için onların şefaatine uğrayıp cennete gireceği ile alakalı görüş benimsediği hadisi sahih midir?
- Senedinde sıkıntı var mıdır?
- Sebeb-i Nüzul olarak benimsenmesi doğru mudur?
Değerli kardeşimiz,
Bakara suresinin 47 ve 48. ayetlerinin mealleri şöyledir:
"Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve sizi diğer topluluklara üstün kıldığımı hatırlayın."
"Öyle bir günden korkun ki, o gün kimse başkası için bir şey ödeyemez; hiç kimseden şefaat kabul olunmaz, hiçbir kimsenin yerine başkası kabul edilmez; onlara asla yardım da yapılmaz."
Nesefî’de bu sebeb-i nüzul, ikinci sırada ve zayıflığın alameti olan “tamriz” sigasıyla (kîle / denildi ki) şeklinde söz konusu edilmiştir. Burada verilen bilgiye göre, Yahudiler, ataları olan peygamberlerin kendileri için şefaat edeceklerini, söylediklerine karşılık, bu ayet indi ve onlar da şefaatten ümitlerini kestiler. (bk. Nesefi, ilgili ayetin tefsiri)
Ruhu’l-beyan tefsirinde de bu ayetin Yahudiler hakkında indiği bildirilmiştir. (bk. Bursevi, ilgili ayetin tefsiri)
Burada bir konuya dikkat çekmekte fayda görüyoruz:
Tefsirlerde de açıkça ifade edildiği gibi, bu ayette geçen “şefaatin olmaması” hükmü kâfirler içindir. Yoksa müminler için şefaatin olacağı ayetlerde ve sahih hadislerde bildirilmiştir. (bk. Beyzavî, ilgili ayetin tefsiri)
Misal olarak kâfirler için şefaatin olmadığı bildirilirken (Müddessir,74/ 48),
“Şefaat edenler, Allah’ın razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler.” (Enbiya, 21/28)
“Allah’ın izin vermediği hiç kimse şefaat edemez.” (Sebe, 34/23)
mealindeki ayetlerde de Allah’ın izin ve müsaadesi dışında kimseye şefaat edilmeyeceğine vurgu yapılmış ve Allah’ın izin verdiği mümin kimselere şefaatin olacağına işaret edilmiştir.
Özetle, kâfirler için şefaatin olmayacağında İslam alimleri arasında ittifak vardır. Bu ayet de onlardan biridir. Bu ayeti öne sürerek, müminlere şefaat edilmeyeceğini veya şefaatin olmayacağını iddia etmek, ayetlere ve sahih hadislere iftira etmek olur.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Şefaat ayetlere ve hadislere göre hak mıdır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Maide suresi 55. ve Mümtehine suresi 9. ayetler çelişkili mi?
- Şefaat Haktır- 14. Bölüm: 4. Soru-Cevap
- Şefaat Haktır- 19. Bölüm: 9. Soru-Cevap
- Şefaat ayetlere ve hadislere göre hak mıdır?
- Ayet ve hadislerin hükmü nuzül veya vurud nedeni ile sınırlı olamaz mı?
- Faize bulaşanlara Maide suresi 33. ayetteki cezalar mı uygulanmalıdır?
- Allah’ın, bir insanın sorusundan dolayı herkese bir hükmü farz kılması nasıl adalet olur?
- Maide suresi 67. ve 3. ayetler Hz. Ali hakkında mı nazil oldu?
- "O gün, kimsenin kimseye hiçbir fayda sağlamayacağı bir gündür. O gün buyruk, yalnız Allah'ındır." (İnfitar 82/19) ayetini delil göstererek şefaatin olmayacağını iddia edenler vardır. Şefaat olmayacak mıdır?
- Tevrat değiştiyse, Kur’an neden onu doğrular?