Babanın önünden yürümek günah mı?
- Hazret-i Ayşe şöyle nakleder:
“Resûlullah’a bir kişi geldi. Yanında da yaşlı bir zât vardı. Allah Resûlü: “Ey filân! Yanındaki kimdir?” diye sordu. O kişi: “Babamdır.” cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şu ikazda bulundu: “Onun önünde yürüme, ondan evvel oturma, onu ismiyle çağırma ve ona hakaret ettirme!” (Heysemî, VIII, 137)
- Bu hadis sahih midir yani babanın önünden yürümek günah mıdır?
- Ayrıca, ona hakaret ettirme ifadesini nasıl anlamlıyız?
Değerli kardeşimiz,
Söz konusu hadisi Taberani el-Evsat’ta rivayet etmiş. (Evsat, no: 6857) ve senedinde “leyyin” yani biraz gevşek davranan bir ravinin bulunduğunu söylemek suretiyle az da olsa rivayetin bir zaafının olduğuna işaret etmiştir. Bu rivayet mevkuf olup Hz. Ebu Hureyre’nin sözü olarak zikredilmiştir. Ve bu rivayette “babanın arkasından veya yanında / hizasında (onunla yan yana) yürü” bilgisi vardır.
Haysemi, -soruda geçtiği üzere- bu sözü merfu yani Hz. Peygamber (asm) Efendimizin sözü olarak rivayet etmiştir. Fakat burada da Taberani, şeyhi olan ravinin, “leyyin” olduğunu bildirmiştir. (Mecmau’z-zevaid, 8/137)
Hülasa, bu hadis rivayetinin az da olsa bir zaafı vardır. Bununla beraber, fezail-i amale ait olan hadislerden olduğu için, bu da göz önünde bulundurulabilir.
1. Babanın önünde yürümek günah olmasa da kerahetten hali değildir. Bu kültürümüze ve örfümüze de aykırıdır. Özellikle baba bundan rahatsızlık duyuyorsa, bu takdirde bunu yapmak günah olabilir.
Buna göre, bir kimse bir yere gidildiği zaman, yolda yürürken babasının önüne geçip yürümemelidir. Bir mecliste veya herhangi bir yerde oturmak gerektiğinde de ondan önce oturmamalıdır. Bu bir hürmet ve terbiye göstergesidir. Eğer baba buna uymayan evladından şikayetçi değilse, bu durum günah olmasa da bu edebe uymanın sevabı ve babanın gönlünü almak söz konusudur.
2. Bir evlat babasına isim vererek, Ahmet veya Mehmet diyerek seslenmemeli, böyle hitap etmemelidir. Ona hitaben bir şey söyleyeceği zaman, baba veya babacığım şeklinde söylemelidir. İlk maddede ifade ettiğimiz konu bu madde için de geçerlidir.
3. Bir kimse başkasının babasına hakaret eder veya kötü davranırsa, o da aynıyla mukabele eder. Böylece evlat, kendi babasına hakaret ettirmiş ve kötülük etmiş olur. Böylece hem başkasının anne babasına yaptığı günahtan hem de kendi anne babasına yapılan günahtan sorumlu olur.
Nitekim, Hz. Peygamber (asm): “Bir kimsenin kendi ana babasına sövmesi büyük günahlardandır.” buyurmuştu.
Ashab-ı kiram: Yâ Resulallah! İnsan kendi ana babasına hiç söver mi, deyince:
“Evet, tutar birinin babasına söver, o da onun babasına söver. Birinin anasına söver, o da onun anasına söver.” buyurdu. (Müslim, Îmân 146)
Başka bir rivayete göre Resulullah Efendimiz: “İnsanın kendi ana babasına lanet etmesi en büyük günahlardandır.” buyurmuştu.
Ashab-ı kiram: “Ya Resulallah! Bir kimse kendi ana babasına nasıl lanet eder?” deyince:
“Birinin babasına küfreder, o da onun babasına küfreder. Adamın anasına küfreder, o da onun anasına küfreder.” buyurdu. (Buhârî, Edeb 4)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Anne babaya asi olmak ne demek?
- Kötü huylar ve davranışlarla ilgili açıklamalı hadis ve ayetleri belirtir misiniz?..
- Anne babanın çocukları üzerindeki hakları nelerdir?
- Ana-babaya bakmak zorunda olan evlat hangisidir; kız evlat mı, erkek evlat mı?
- Anne-baba zulmetse bile evlat onlara itaat etmeli mi?
- Babanın duası Peygamberin duası gibi mi?
- Anne baba, hakkımı helal etmem diyebilir mi?
- Evladın anne baba üzerinde hakkı var mı ve evlat anne babasına hakkını helal etmeyebilir mi?
- Bir kadına bakma görevi evlatlarının mı kardeşlerinin mi?
- Bir kimse, kendisine İslamı, Kur'anı öğretmedikleri ve düzgün bir isim vermedikleri için, anne ve babasına hakkını helal etmeyebilir mi?