Araf suresi 175. ayette bilimsel bir mucize mi var?

Tarih: 29.04.2023 - 09:42 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Araf suresi 175. ayetteki fenseleha kelimesinin "deri" anlamına gelmesi mümkün mü?
- Eğer deri demekse bu da bilimsel bir mucize mi?
- Bu ayette anlatılan kimdir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Araf suresi 175. ve 176. ayetlerin meali şöyledir:

“Kendisine ayetlerimizi verdiğimiz hâlde, onlardan sıyrılan ve şeytanın arkasına taktığı sonunda da azgınlardan olan o kimsenin haberini anlat.”

“Ve eğer dileseydik onu o ayetlerle yüceltirdik, fakat o alçaklığa saplandı kaldı ve kendi keyfinin ardına düştü. Artık onun ibret verici hâli o köpeğin hâline benzer ki, üzerine varsan da dilini uzatır solur, bıraksan da solur. İşte bu, ayetlerimizi inkâr eden kavminin misalidir. Bu kıssayı iyice anlat, belki biraz düşünürler.”

Ayette geçen insilah sözcüğü, derinin soyulması manasına gelir. Fakat bu ayette mecaz olarak “kişinin gördüğü ilahi belgelerin atmosferinden soyunup giden” olarak anlamak gerekir.

Her ayet birçok açıdan mucizedir, ancak derinin soyulmasında bilimsel bir mucize işareti varsa da biz göremedik.

Bu ayette anlatılan kimdir?

Ayetlerin kısaca tefsiri şöyledir:

Ey Resulüm, onlara hatırlat ve kendilerine şu alçağın kıssasını da oku ki, o alçağa ayetlerimizi vermiştik, ilmî ve dinî haysiyeti vardı. İşte o alçak, ayetlerimizden sıyrıldı çıktı da onu şeytan kendisine uydurdu, o da sapıklardan biri oldu.

Ve eğer dileseydik hiç şüphesiz biz onu o ayetlerle yükseltirdik. Lakin o alçak, yere saplandı, dünya ve sefalete meyletti, kendi heva ve hevesine uydu da o ayetlerden sıyrıldı, dinden çıktı, alçaldıkça alçaldı.

Demek ki, yükselmesine ilahi irade meydan vermedi, kendi hâline bırakıldı da bu düşüşten kurtulamadı.

Bunun Hz. Musa zamanında İsrailoğulları âlimlerinden Belam b. Ebr veya Kenanilerden Belam b. Baura namında birisi olduğuna veya Araplardan Ümeyye b. Ebissalti Sakafî hakkında nazil olduğuna dair birkaç rivayet vardır.

Belam'ın bazı ilahi kitaplara bilgisi vardı, duası makbul bir veli iken Arz-ı Mukaddes'e girme meselesinde Hz. Musa'nın veya Yuşa'nın aksine dünya sevgisi ile zorbalara arka çıkmıştı.

Ümeyye b. Ebissalt da bazı din kitaplarını okumuş ve bir peygamberin geleceğine inanmıştı, o gelecek peygamberin kendisi olması ümidine kapılmıştı. O sırada Hz. Muhammed (asm) Efendimize peygamberlik verilince hasedinden dolayı küfre sapmıştır.

Diyebiliriz ki, asıl kıssa Belam olduğu hâlde nüzul sebebi Ümeyye olmuştur.

Fakat ayet şunu gösteriyor ki, kıssadan maksat herhangi bir şahsın tarifi değil, onun hâlini dile getirmek ve karakterini söz konusu etmektir.

Şu halde ayet, bu hâli ve karakteri yansıtan herkesi içine alır.

Madem ki, o heva ve hevesine uydu, dinden sıyrılıp çıktı ve insanlık bakımından alçaldı, işte artık onun temsili bir köpek temsili gibidir, sen onu sevketsen de kehler, bıraksan da kehler, yani onu yorsan da dilini çıkarıp solur, kendi hâline bıraksan da dilini çıkarıp solur, hiçbir zaman ıstıraptan, acıdan kurtulamaz.

Köpeğin en aşağılık hâli de başka hiçbir hayvanda bulunmayan bu soluyuştur.

İşte o kimsenin hâlindeki düşüş, köpeğin mesel olmuş olan bu aşağılık hâli gibidir. Yani alçalmanın en son kertesidir. "...Onları uyarsan da uyarmasan da birdir..." (Bakara, 2/6)

İşte bu mesel ayetlerimizi inkâr eden o kavmin meselesidir, ki onlar, "Tevrat'ı miras alan ve onu şu alçak dünyanın çıkarlarına değişen o bozuk nesildir." O inkârcı kavimdir.

İşte sen onlara bu kıssayı anlat ki, belki biraz düşünürler. İçlerinde bundan ders alacaklar bulunur. Yani sen, bu ihtimali de hesaba katarak anlat. (M. Hamdi YAZIR, Hak Dini, ilgili ayetlerin tefsiri)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun