Ana dilde ibadet helal mi?

Tarih: 24.04.2024 - 11:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Nisa 43. ayete göre, ana dilde ibadet helal mi?
- Nisa suresi 43. ayete dayanarak anadilde ibadet olur diyen mealistlere ne cevaplar verebiliriz?
- Bu iddianın tutarlılığı nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu ayete dayanarak namazın Arapça dışındaki dillerle de okunabileceğini söyleyenlerin hiçbir sağlam dayanakları yoktur.

- Önce ayetin nüzul sebebi bellidir. İçki yasak olmadan önce içki içen bir grup sahabi namaz kılmış ve imam olan zat, “Kâfirun” suresini okumuştur. Ancak ayetleri karıştırmış ve bunun üzerine ilgili yasak ayetin nazil olmuştur.(1)

- Sahih bir rivayete göre konuyla ilgili olarak Hz. Ali (ra) şöyle demiştir:

Şarap yasaklanmadan önce bir gün Abdurrahman b. Avf bizi yemek yemeye davet etti. Aynı sofrada şarap da içtik ve sarhoş olduk. Sonra namaz vakti geldi beni namaz kıldırmaya çağırdılar. Ben namaz kıldırırken, Fatiha’dan sonra zamm-ı sure olarak “kâfirun” suresini okudum. Fakat “Ben sizin ibadet ettiğiniz ilahlarınıza tapmam” cümlesinden sonra “Biz de sizin taptıklarınıza taparız” şeklinde bir cümleyi de okumuş oldum. Bunun üzerine “sarhoş olarak namazı kılmayın” ayeti nazil oldu.

Bu hadisi rivayet eden Tirmizi, bunun sahih olduğunu belirtmiştir.(2)

Aynı hadisi Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmiştir.(3)

- Bu ayetin hedefinde “Namazı sarhoş olarak kılmayı yasaklamaktır.”

- Cumhur-u ulema bu ayetin böyle anlamıştır.(4)

- Burada çok şey söylenebilir. Ancak, İmam Azam hazretlerinin Farsça tercüme ile Fatiha suresinin okunmasıyla ilgili fetvasını bahane ederek, “Biz de muhtacız, Türkçe okuyabiliriz?” diyenlere, Bediüzzaman Hazretlerinin verdiği şu cevabın yeterli olacağını düşünüyoruz:

“İmam-ı Azam'ın bu fetvasına karşı, başta azamî imamların en mühimleri ve sair on iki eimme-i müçtehidîn, o fetvanın aksine fetva veriyorlar. Alem-i İslâmın cadde-i kübrası, o umum eimmenin caddesidir. Muzam-ı Ümmet, cadde-i kübrada gidebilir. Başka hususî ve dar caddeye sevkedenler, idlâl ediyorlar. İmam-ı Azam'ın fetvası, beş cihette hususîdir:

Birincisi: Merkez-i İslâmiyetten uzak diyar-ı âherde bulunanlara aittir.

İkincisi: İhtiyac-ı hakikîye binaendir.

Üçüncüsü: Bir rivayette, lisan-ı ehl-i Cennet'ten sayılan Farisî lisanıyla tercümeye mahsustur.

Dördüncüsü: Fatiha'ya mahsus olarak cevaz verilmiş, ta Fatiha'yı bilmeyen namazı terketmesin.

Beşincisi: Kuvvet-i imandan gelen bir hamiyet-i İslamiye ile maânî-i mukaddesenin, avamın tefehhümüne medar olmak için cevaz gösterilmiş. Hâlbuki zaf-ı imandan gelen ve menfî fikr-i milliyetten çıkan ve lisan-ı Arabîye karşı nefret ve zaf-ı imandan tevellüd eden meyl-i tahrib saikasıyla tercüme edip Arabî aslını terketmek, dini terk ettirmektir!”(5)

Kaynaklar:

1) bk. Kurtubi, ilgili ayetin tefsiri.
2) Tirmizi, h. no: 3026; Kurtubi, ilgili yer.
3) bk. Avnu’l-Mabud, Tuhfetu’l-ahvezi; ilgili hadisin şerhi.
4) bk. Avnu’l-Mabud, a.g.y.
5) Mektubat, s. 434-435.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun