Allah tek ve yalnız olduğundan sıkılıyor mu?
- Bir ateist şu soruyu sordu:
“Madem Allah’ın rahmeti sonsuzdur neden şeytanı affetmedi? Çünkü şeytanı Allah yaratmış, kıskançlık duygusunu ona veren de Allah’tır. O duyguları Allah vermişse o kadar acımasız olmamalı. Madem Allah her şeyi biliyor o zaman şeytanın isyanını da kendisi planlamış. Ve şeytanı insanlara göstermeden, şeytana insanları yoldan çıkarma görevi vermişse, insanlara musallat etmişse bence Allah ya tek, yalnız olduğundan sıkılıyor ya da bizlerle eğleniyor.”
Değerli kardeşimiz,
- Allah’ın her şeyi önceden bilmesi, o şeylerin yönünü zorunlu istikamet olarak tayin etmek anlamına gelmez. Defalarca vurguladığımız gibi, ilim bir sıfattır, bu sıfatın özelliğinde bir yaptırım gücü, bir zorlama yoktur.
İlim kudret sıfatından farklıdır. Kudretin zorunluluğu vardır. Yapmak istediği her şeyi hiçbir engel tanımadan yapar. İlim ise maluma tabidir. Yani; bir şey ileride nasıl olacaksa onu öyle bilir. Bir olay alacağı için bilinir; bilindiği için meydana gelmez.
- Allah bütün insanları imtihana tabi tuttuğu gibi şeytanı da imtihana tabi tuttu. (Meleklere de Adem’e secde etmeleri emredildiyse de onların yapısında kuvve-i şeheviye, kuvve-i gazabiye olmadığı için bilinen şekliyle imtihana tabi değiller).
Bu imtihanın adalet ölçüsüne uygun cereyan etmesi için, insanlar gibi şeytanlara da özgür irade vermiştir. Bu özgürlük kaderle belirlendiği için, hiç kimse -istese de- bu özgürlük alanı dışına çıkamaz.
İnsanlardan bazıları özgür iradeleriyle küfür tercih ettikleri gibi, şeytanlar da özgür iradeleriyle küfrü, şeytanlığı tercih etmişlerdir. Allah’ın insanları ve şeytanların ne yapacaklarını, hangi yolu takip edeceklerini, özgür iradeleriyle hangi tercihte bulunacaklarını bilmesi, bu konuda bir zorlama değildir.
Allah’ın her şeyi önceden bilmesi Allah olmanın olmazsa olmaz şartıdır. Eğer bazı şeyleri önceden bilmezse o zaman -haşa- cahil olur. Bu safsatayı bütün kâinat elli beş lisanla bunu reddetmekte ve Allah’ın ezeli, ebedi ve sonsuz ilmine şahitlik etmektedir.
- Allah’ın -haşa- sıkılması diye bir şey olamaz. Bunun en açık delili, bütün varlıkların çok sonradan var edilmeleridir. Bugünkü son ilmi keşiflere göre, kâinat yaklaşık on dört milyar yıl önce yaratılmıştır. Eğer -haşa- can sıkıntısından dolayı olsaydı, evreni ve içindekileri milyar defa katrilyon sene önce yaratacaktı.
“Biz göğü, yeri ve aralarında olan varlıkları, bir oyun / eğlence olsun diye yaratmadık. Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, elbette onu kendi katımızdan edinirdik. Şayet yapacak olsaydık öyle yapardık. Hayır (biz bir eğlence olsun, canımızın sıkıntısı geçsin diye değil), biz hakkı bâtılın tepesine indiririz de o, bâtılın beynini parçalar. Bir de görürsünüz ki, bâtıl yok olup gitmiştir. Allah’a yakıştırdığınız vasıflardan dolayı size yazıklar olsun!” (Enbiya, 21/16-18)
mealindeki ayetlerde, Allah hakkında tasavvur edilen “can sıkıntısı” vehminin safsataca hezeyan olduğunu göstermektedir.
- Allah’ın rahmetinin sonsuz olması, onun gazabının, azabının hiç olmayacağı anlamına gelmez.
Bilakis, itaat edenlere rahmet ve şefkat etmek ne kadar güzel ise, isyan eden şakilere karşı gazap ve azabını göstermek de yerine göre o kadar güzeldir. Çünkü, bir sultanın itaat edenlere olan merhameti onun şefkat ve himayesini gösterdiği gibi, isyan eden nankörlere cezası da onun saltanatının haşmet ve izzetini gösterir.
Her zaman olduğu gibi bugün de cinlerden ve insanlardan olan şeytanların yaptığı öyle zulümler var ki, her vicdan sahibine “Zalimler için yaşasın cehennem!” dedirtmektedir.
Allah’ın, bu zulümleri görmezden gelmesini, onları göz ardı etmesini beklemek, onun -haşa yüz bin defa haşa- adaletten ayrılıp zalimlere destek çıkabileceğini düşünmek gibi bir hezeyan-ı küfridir.
Atomdan Herkül burcuna kadar bütün varlıkların içinde bulundukları ahenk ve dengenin şahadetiyle adaleti tahakkuk eden Allah’ın böyle bir zulme sıcak bakabileceğine ihtimal vermek, akıl tutulmasının bir göstergesidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Allah, kainatı yaratmadan önce ne yapıyordu?
- Şeytan tövbe edebilir mi?
- Şeytan, cehenneme gireceğini bildiği halde, neden tövbe etmiyor?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Allah hiçbir yerde olmadığı gibi her yerdedir." sözünü nasıl anlamalıyız? "Allah bize gayet yakın, biz ise ona çok uzağız." deniliyor, bu nasıl oluyor?
- Rahman ve Mearic sûrelerinde "Allah iki doğunun ve iki batının Rabbidir." diye bir âyet var. İki doğu ve iki batıdan kasıt nedir?
- Komünizim ve sosyalizm nasıl ortaya çıktı; bunların savunduğu görüş nedir?
- İncil'in tahrif süreci hakkında bilgi verir misiniz?
- Tevrat ve İncil tahrif olmasına rağmen neden hala insanlar inanıyor?
- Kalbin hastalığı olur mu; olursa bu hastalığın ilacı nedir? Sıkıntılı hülyalardan kurtulmak için ne yapmalıyız?
- Allah'ın şefkatinden fazla şefkat ileri sürülmez, ne demektir?
- İnsan takvasını her zaman nasıl koruyacak?
- Cehenneme girmek mi, yoksa yok olmak mı daha iyidir?
- Allah, neden kendisini yine kendisinin yarattığı insana tanıtıyor?