Allah, sırt üstü uzandı mı?

Tarih: 12.02.2024 - 20:05 | Güncelleme:

Soru Detayı

“Yüce tanrı, yaratıkları yaratma işini bitirince, sırt üstü uzandı. O sırada bir ayağını, öbür ayağının üstüne koymuştu. Bunun benzerini yapmak hiç kimseye uygun değildir.” (Bk. Hafız Ebu Bekr Muhammed İbnü’l Hasan İbn Fürek, Müşkili’l-Hadis, tahkik: Dr. Abdul’mu’ti, s. 42)
“Ayak ayak üstüne atmak”, Tanrı’ya özgü sayıldığı için, insanların bunu yapmaları yasaklanır. (Bk. Müslim, e’s­-Sahih, Kitabu’I-Libas/ 72-74, hadis no: 2099; Ebu Davud, Sünen, Kitabu’I-Edeb, 35; hadis no: 2767)
- İnternette pek çok kaynakta böyle bir hadis rivayet edildiğinden bahsediliyor. Bunun doğruluğu var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bazı rivayetlere göre, Hz. Peygamber (asm) sol el ile yemek yemeyi, kollarını dışarı çıkarmadan elbisesine bürünmeyi, bir tek elbiseye sarılmış olarak makatı üzerinde oturmayı, sırt üstü yatarken ayak ayak üstüne atmayı yasaklamıştır. (bk. Müslim, Libas, 72, 74; Ebu Davud, Edeb, 35)

Diğer bazı rivayetlere göre de, “Hz. Peygamberin (asm) mescidde -sırt üstü yatarken- bir ayağını diğerinin üstüne attığına dair” rivayetler de vardır. (bk. Müslim, Libas, 75; Ebu Davud, Edeb, 31)

Bu iki rivayet de sahih kabul edilmiştir.

Yasaklanması, insanların o durumlarda avret yerlerinin görünebileceği ihtimaline aittir. Efendimizin (asm) kendisinin bizzat ayak ayak üstüne atması ise, böyle bir tehlikeden emin olduğu için yapmıştır.

Ve bu iki zıt gibi görünen rivayetlerden yasaklayıcı olanı, avret mahallinin durumuna bağlıdır. Şayet avret yerinin görülmesi söz konusu olursa bu duruş ve bu oturuş haram; böyle bir durum yoksa ama bu takdirde görülme ihtimali varsa o zaman mekruh olur.

Bizzat Peygamber Efendimizin  (asm) mesciddeki duruşu ise, bu mahzurlu durumun ne fiilen ne de muhtemel bir tehlike arz etmediği için caiz olduğuna dair bir belge hükmündedir.

Bazı âlimlere göre, camilerde Peygamber Efendimizin (asm) bu duruşu pek olmamıştır. Anlaşılan bu durumda bu duruşun günah olmadığına bir işaret etmekte bulunmak istemiştir. (bk. Nevevi, Şerhu Müslüm, 14/76-78)

Bununla beraber, bu hadisin zayıf olduğunu söyleyen de olmuştur. (bk. Avnu’l-Mabud ve haşiyetu ibnu’l-Kayyım, 13/146-148)

- “Müşkilu’l-hadis” isimli eserde yer alan ve soruda “Tanrı’ya özgü sayıldığı için, insanların bunu yapmaları yasaklanır” ifadesi için Müslim ve Ebu Davud’un kaynak verilmesi, doğru olmadığı gibi, ilmin ciddiyetiyle bağdaşmaz. Zira bu husus oralarda böyle bir ifade asla yoktur.

- Bununla beraber, İbn Furek’teki ilgili ifadenin müteşabih olduğu bildirilmiş ve iki şekilde tevil edilmiştir:

1. İki ayaktan maksat, iki grup insandır. Allah onları iki grup ve iki çift hâlinde yaratmıştır. Bir kısmı şakî, bir kısmı saiddir. Bir kısmı zengin bir kısmı fakirdir. Bir kısmı sağlıklı bir kısmı hastalıklıdır. Bu iki sınıf insana “ricl / ayak” adını vermiştir. “Ayak ayak üstüne atmak” ise, bir kısım insanların diğer kısmından üstün olduğuna işarettir.

Nitekim bazı grupları krallar, bazılarını köleler yapmıştır. Bazılarını hayır ve güzel işlerde bazılarını da kötü ve sıkıntılı işlerde öncü yapmıştır.

2. Bu ifadenin diğer bir tevili şudur: “iki ricl / ayak” ifadesinden maksat iki kalabalık cemaat demektir. Araplar kalabalık cemaatlere de ricl derler. Örneğin “Bize çok büyük bir çekirge ayağı” uğradı demekle “çok kalabalık bir çekirge grubunu” kastederler. Yani hem iyi hem kötü insanların kalabalıklar hâlinde var olduğuna işaret edilmiştir.

Ayakların Allah’a nispet edilmesi, Hz. Âdem’in ruhunun ona isnat edilmesi gibidir. Yani temlik için değil, teşrif içindir.

Bu konuda Kab’ın söyledikleri ise, İsrailiyattan bilgilerdir. İtibar edilmez. (bk. Müşkilu’l-Hadis, 1/118-122)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun