Alimler önderdirler... anlamına gelen bir hadis var mı?

Alimler önderdirler... anlamına gelen bir hadis var mı?
Tarih: 25.10.2021 - 10:31 | Güncelleme:

Soru Detayı

Bu söz hadis mi:
Alimler önderdirler. Takva sahipleri efendi ve reistirler. Bunlarla oturup kalkmak hayır ve iyiliği arttırmak demektir.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, bu anlamda bir hadis vardır:

"Alimler önderdirler. Takva sahipleri efendi ve reistirler. Bunlarla oturup kalkmak, hayır ve iyiliği arttırmak demektir." (Camiü’s-Sağir, No: 5704)

Alimler Önderdirler

Her şeyden önce İslam ümmetinin benimsediği değerler sisteminin devamlılığı ilme bağlı olduğu için, Hz. Peygamber (asm) ilmi yüceltmiş ve teşvik etmiş; mesela ilmin nafile ibadetten daha üstün olduğunu söylemiştir. (bk. Tirmizî, İlim, 19)

Hadislerde, ilim öğrenme yolunda olanlara peygamberlerinin yaptığı gibi ilimlerinin artması için Allah’a yakarmaları öğütlenir. (bk. Tirmizî, Daavat, 128)

Alimler, bildiklerini hem kendileri hem de insanlar için İslami ölçüler içinde yararlı kıldıkları oranda ilim onlar için bir üstünlük kabul edilir. Nitekim ilim zeval bulmaz bir mevcudiyettir, ancak ulema zeval bulur. (bk. Müslim, İlim, 14)

Ayrıca hadislerde, bilginlerin azalması veya yok olmasının, İslâm ümmetinin istikamet ve akıbeti için son derece kötü sonuçlar doğuracağı bildirilir. (bk. İbn Mâce, Fiten, 26)

Alimleri peygamberlerin varisleri olarak gösteren hadis (bk. Buhari, İlim, 10), dolaylı biçimde alimlerin de peygamberler gibi hem tebliğ hem de rol model olmaları gerektiğine dikkat çekilir.

Buna göre ilim sahipleri, peygamberin artık cismen var olmadığı zamanlarda dinin değişmeyen ilkelerini yaymak, savunmak ve öğretmek yahut değişen şartların gerektirdiği hükümlere varmak durumundadır. Böylece alimler ilim sahibi olmakla belli bir görev ve sorumluluk yüklenmiştir. (bk. Darimi, Muḳaddime, 34)

Resul-i Ekrem Efendimiz (asm), bilgi edinmenin, edinilmiş bilgileri öğretmenin ve aktarmanın taşıdığı önemi ısrarla belirtir. (bk. Müsned, 5/269)

Şu halde davranış ve uygulama planında somutlaşmayan bilginin insan için yararı olmayacaktır. Ancak bilgisizce yapılan amelin de ilimden daha değerli olduğu söylenemez. (bk. Dârimî, Muḳaddime, 32)

Sonuçta zihnini doğru bilgilerle, kalbini Allah’a karşı saygı ve sorumluluk şuuruyla ve hayatını hayırlı amellerle donatanlar “erdemli bilginler”, sadece dünyevî emellere ulaşmayı amaçlayan ve zaman zaman bu amaç uğruna bilgisini kötüye kullananlar da “erdemsiz bilginler” adını almıştır. (bk. Dârimî, Muḳaddime, 29, 34)

Erdemli bilginlerin yeryüzündeki mevcudiyeti ise yıldızların gökteki mevcudiyeti gibidir. (bk. Müsned, 3/157)

Takva Sahipleri Efendi ve Reistirler

Kur'an’da ve hadislerde takva bazen sözlük anlamında, “korumak, korunmak, sakınmak, saygı göstermek, dindar olmak, itaat etmek, korkmak, çekinmek” bazen de “Allah’ın emirlerine uyup yasaklarından kaçınarak azabından korunma” anlamında kullanılır.

Takva, sevap-günah, helal-haram konusunda derin bir hassasiyeti gerektirir. İslâm’da helal ve haramlar bellidir. Ancak bu ikisi arasında şüpheli şeyler vardır. Bu tür şüphelerden sakınan kimse dinini ve şerefini korumuş olur. Bir hadiste şüpheli olan şeylerin terkedilip şüpheli olmayanlara yönelinmesi tavsiye edilmiştir. (bk. Buhari, Büyu, 3; Tirmizi, Ḳıyamet, 60)

“Günah, seni rahatsız eden ve gönlüne yatmayan şeydir.” (Müslim, Birr, 14; Tirmizî, Zühd, 52);
“Fetvayı kalbinden iste.” (Müsned, II, 228; Darimi, Büyu, 2)

mealindeki hadisler, helal ve mubah olmaması muhtemel bulunan şeylerden kaçınmanın takva gereği olduğunu gösterir.

Ayrıca, kesin olmayan bir delille insanların mahkum edilmesinin caiz görülmemesi (bk. İbn Mace, Muḳaddime, 2) kişilerin hukuku alanında da şüpheden kaçınmayı ve takvayı gerektirir. Haram veya şüpheli şeylerden sakınma hem Allah hakkı hem kul hakkı konusunda önem taşır.

Diğer taraftan, özellikle rüşvet, hediye, vakıf, velâyet, vesayet, miras gibi konularda, işçi-iş veren ilişkilerinde, kamu hizmeti, okul, hastahane gibi kamuya ait mallar konusunda hassas olmak; tabiata canlılara, yollara ve sulara zarar vermemek takva açısından büyük önem taşır. (bk. Gazzâlî, İḥya, 2/99-154)

Demek ki, bütün yönleriyle takva sahibi olanlar, toplumun reisleri ve efendileridirler.

Alimlerle ve Takva Sahipleriyle Beraber Olanlar

Bir mümin için; Hz. Peygamberi (asm) kendine örnek alıp etrafına rol model olan alimlerle ve her yönüyle takvada örnek olan muttakilerle beraber olmak ve onların halleriyle hallenmek talihlerin en büyüklerindendir.

Hak dostlarını ve maneviyat ehlini tanıyıp, onların huzurlarında ve çevrelerinde bulunabilmek, hal ve davranışlarındaki feyiz ve ruhaniyetten istifade etmek, Allah’ın bir ikramı ve bir lütfudur, şükrü gerektiren müstesna bir nimetidir.

Nasıl ki bir gül bahçesinde gezen insanın üzerine gül kokuları sinerse, salihlerin meclisinde bulunan kimselerin gönüllerine de o güzel insanlardan feyz ve ruhaniyet akseder. Zira hâl sârîdir (sirayet eder, yayılır).

Nitekim bir ayette şöyle buyurulur:

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve sadıklarla (doğrularla) beraber olun.” (Tevbe, 9/119)

Demek ki, sadık olmanın bir yolu da sadıklarla beraber olmaktır, onların söz, hal ve hareketlerinden, hallerinden istifade etmektir.

Nitekim İslam semasının yıldızları olan sahabilerin bazıları, cahiliye döneminde fıtrata ters, yarı vahşi bir hayat yaşıyordu. Fakat İslam ile şereflendikten sonra Allah Resulü aleyhissalatü vesselam Efendimizle engin bir muhabbet ikliminde yaşadıkları beraberlik neticesinde nebevi ahlakın kendilerine aksetmesiyle, dünyanın en faziletli insanları haline geldiler.

Bu konuyu açıklayan iki hadis meali şöyledir:

"Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb; 19, Tirmizi, Zühd, 45)

“İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük çeken insanlar gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın. Körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusunu alırsın.” (Buhârî, Büyû 38, Zebâih 31; Müslim, Birr 146)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun