Acıkmadan yemeyiz doymadan kalkarız sözü hadis mi?
- Hz. Peygamber (asm) Efendimizin bir mektupla İslam’a davet ettiği Mısır hükümdarı Mukavkıs’ın Peygamberimize gönderdiği hediyeler arasında bir doktor da vardı. Medine’de iki yıl kaldıktan sonra kendisine başvuran hasta bulunmaması nedeniyle gitmek için peygamberimizden izin istemiştir. Peygamber Efendimiz gitmesine müsaade etmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Biz hastalanmayan bir kavimiz, çünkü acıkmadan yemeyiz, sofradan doymadan kalkarız.”
Soru: Böyle bir rivayet var mı, Peygamberimiz bir (biz) hastalanmayız demiş mi, iki yıl boyunca Medine'de kimse hastalanmadı mı?
Değerli kardeşimiz,
Bu bilgiyi bakabildiğimiz eserlerden sadece Halebi’nin "Sire" isimli eserinde bulduk. Bu bilgi de soruda geçen tarzda detaylı değildir, senet ve kaynak verilmeden şu şekildedir:
وقد قال بعضهم: إن المقوقس أرسل مع الهدية طبيبا، فقال له النبي صلى الله عليه وسلم
ارجع إلى أهلك نحن قوم لا نأكل حتى نجوع وإذا أكلنا لا نشبع
Bazıları dedi ki: Mukavkıs hediyelerle beraber bir de doktor gönderdi. Fakat Hz. Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem doktora şöyle buyurdu:
“Sen ailene dön, biz acıkmadıkça yemeyen bir milletiz, yediğimizde de tam doymayız.”(1)
Görüldüğü üzere burada geçen bilgilerde Efendimizin (asm) “hastalanmayız” gibi bir ifade olmadığı gibi, “doktorun iki sene gibi uzun bir müddet kalması” şeklinde bir ifade de yoktur.
Eğer bu rivayet sahih ise, bunu sadece “Acıkmadan yemeyiz doymadan kalkarız.” şeklinde anlamak mümkündür ki bu da sünnettir.
Hz. Resulullah Efendimiz (asm) her şeyde olduğu gibi şüphesiz yemek içmede de bize en iyi örnektir.
Peygamberimizin sünnetine göre yemek içmek nasıl olmalıdır?
Peygamberimizin saygı değer hanımı, Hz. Aişe (r.a.) diyor ki:
“Allah’ın Resulü üç gün peş peşe karnını doyurmamışlardır. İsteseydi doyururdu. Lakin o, yoksulları doyurup kendisi aç kalmayı tercih ederdi.”(2)
Ebu Kerime (r.a.) şöyle rivayet etmiştir: Peygamberden işittim; buyurdu ki:
“Âdemoğlu karnından daha fena bir kap doldurmamıştır. Belini doğrultacak kadar birkaç lokma nesine yetmez. Behemehal fazla yemek mecburiyetinde ise, karnının üçte birini yemeğe, üçte birini içeceği suya ve üçte birini de nefesine ayırmalıdır.”(3)
Görüleceği üzere Resulullah (asm) Efendimiz az yemeyi tavsiye etmiş ve kendisi de az yemekle iktifa etmiştir.
Peygamber Efendimizin (asm), biri sabah, diğeri akşam olmak üzere günde iki sefer yemek yediği, yemek yediğinde de iyice doymadan sofradan kalktığı rivayetlerde belirtilmiştir.(4)
İslam alimleri Resulullah’ın sünnetindeki tavsiyelerden ilhamla, ittifakla çok yemek yemenin zararlarına dikkat çekerler. Mesela:
İbn-i Sina; “Bütün hastalıklar yenilen içilen şeylerden ileri gelir.” der.
İmam-ı Gazali; “Karın, dertlerin ve afetlerin bitip büyüdüğü yerdir.” der. Âlimlerimiz, Kuran-ı Kerim’de geçen; “Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz” (Araf, 7/31) mealindeki ayetini kastederek; “Cenab-ı Hak tıbbı yarım ayette hülasa etmiştir, özetlemiştir.” demişlerdir.
Netice olarak, Peygamberimizin (asm) yaşayışına, sünnetine uygun olan beslenme tarzı şöylece özetlenebilir;
1. Hakiki açlık hissedilmeden, yani iyice acıkmadan yemek yememek.
2. Henüz iştah mevcut iken, yani tıka basa doymadan sofradan kalkmak.
Meşhur İbn-i Sina, “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez” (Araf, 7/31) mealindeki ayeti yalnız tıp noktasında şöylece tefsir etmiş, demiş ki;
“Tıp ilmini iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra dört, beş saat kadar yemek yeme.
Şifa hazımdadır. Yani kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemek üstüne yemek yemektir.” Yani vücuda en muzır, dört beş saat fasıla vermeden yemek yemek veyahut telezzüz için yani lezzet hatırı için mütenevvi (çeşit çeşit) yemekleri birbiri üstüne mideye doldurmaktır.(5)
Kaynaklar:
1) Halebi, Sire, 3/352.
2) İbn-i Mace, Etime, 48.
3) İbn-i Mace, Etime, 50.
4) İbrahim Canan, Hz. Peygamber’in Sünnetinde Terbiye. Cihan Yay, İstanbul, 1982, s. 218-220.
5) bk. Nursî, Ramazan, İktisat ve Şükür Risaleleri. Envar Yay, İstanbul, 2000, s. 40; Alparslan Özyazıcı, Din ve Bilimin Işığında Oruç ve Sağlık, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ramazan ayında, iftarda ve sahurda çok yemenin de hesabı sorulacak mı?
- Abur cuburlara karşı tavrımız nasıl olmalıdır?
- Nimetin asıl lezzeti nedir?
- Nimetlere hamd ve şükür nasıl olur?
- Peygamber Efendimizin yemek konusundaki sünneti nedir?
- Peygamber Efendimiz yemeğe ekmeği neden banmazdı?
- Peygamberimiz'in yemek adabı hakkında bilgi verir misiniz?
- Az yemenin ölçüsü nedir?
- YEMEKLER SOFRA DÜZENİ VE ÇEŞİTLİ YİYECEKLER
- Kabak yemeğine "Peygamber yemeği" denilmesinde bir sakınca var mı?