25 farklı Kuran nasıl açıklanır?

Tarih: 12.08.2022 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kıraat farkı vs. den kaynaklı diyecekseniz ama ben size örnek veriyorum:
- Hafs: Ali-İmran:146: ''qatala'' = o öldürdü Verş: Ali-İmran:146:''qutila'' = o öldürüldü.
- Hafs: ''(Muhammed) Dedi ki: Rabbim herşeyi bilir''. Özne Muhammed, işi Muhammed yapmış. Verş: ''(Allah): De ki: Rabbim her şeyi bilir''. Burada ise özne Allah'tır. Direkt özne değişiyor ve kaldı ki 7 farklı mushaf değil 25 kadar hatta daha fazla kuran mushafı var.
1- El-Susi Kuranı
2- Abu Jafar Kuranı
3- Yakuub Kuranı
4- Duri: Abi Amr El Basri Kuranı
5- Duri: Abi Amr El Ala Kuranı
6- İbn Amir Kuranı
7- Kalif El Aşir Kuranı
8- Kalif El Şatebaye Kuranı
9- El leyd ibn kalid kuranı
10- Warş: El Azrak versiyonu Kuranı
11- Warş: El Asbahani versiyonu Kuranı
12- Warş: Neyfa Kuranı
13- İbn Camaz Kuranı
14- El Kesai Kalid El bağdat Kuranı
15- Şuaba ibn Ayaa El asım Kuranı
16- Şuaba İbn Abi Kuranı
17- El bazzi İbn Kessir Kumbul Kuranı
18- Haşim İbn Amir Kuranı
19- El Bazzi Kuranı
20- Kalaf el hamza Kuranı
21- El imam Ibn Abn Asmir
22- Kaluun El Şemiya Kuranı
23- Hafs: İbn Kathir Kuranı
24- Hafs: Şuaba Kuranı
25- Ruva Kuranı
26- Kaluun Kuranı
- Kuran kelimesi kelimesine aynıysa bu durumu nasıl açıklarsınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

"25 Kur'an nasıl açıklanır?", sorusunun mantık kurallarına uygun olabilmesi için, soru ve sorunun içeriğini oluşturan hususların birbiri ile uyuşması gerekir.

Öncelikle soruda kullanılan Kur'an kelimesi ile içinin doldurulduğu örneklemeler içlem-kaplam açısından doğru tanımlanmaları gerekir.

Kur'an, Allah'ın indirdiği vahiy birikiminin tamamını ifade eder, verilen örneklerdeki kıraat farklılıkları da bu vahiy birikiminin bir kısmını oluşturmaktadır. Dolayısıyla bunlar zaten Kuran'ın içeriğini oluşturan vahiylerdir.

Bilindiği üzere her ilmin kendisine ait kavramları vardır ve bilimsel etik ve objektivite gereği bu kavramlar iyi niyetli, doğru ve yerinde kullanılması gerekir. Aksi takdirde bu bilimsel olmadığı gibi o ilme ait gerçekleri de değiştirmez, sadece subjektif, sloganik ve şartlanmıştık egoları tatmin eder.

Bu soruda Kur'an diye sunulan şeyler, onun çok küçük parçasını oluşturan kıraat farklılıklarıdır. Kıraat farklılıkları da vahiy lafızlarının farklı seslendirilmesidir. Bunlar içerisinde çok küçük bir kısmı oluşturanlar da anlama etki eden, anlam çeşitliliği sağlayan, mütekellimin maksadını farklı şekillerde sunan gramatik farklılıklardır.

Az önce de belirtildiği gibi, bu farklılıklar vahiy birikimi içerisinde çok küçük bir kısmı teşkil etmektedir. 

Soruda sıralanan isimler ve bunlara nispetle ayrı ayrı belirlenen "Asım Kuran’ı", "Hamza Kuran’ı" vd. gibi, Kuran tanımlamaları, her şeyden önce alanı bilmemenin ortaya çıkardığı tarihsel, bilimsel sıkıntıdır. Çünkü bir kelime üzerinde var olan farklılık iki türlüdür. Soruda belirtildiği gibi "qatele-qutile" veya "qale-qul" şeklinde okunan bu iki okuyuşu kıraat imamları veya ravilerin bir kısmı öyle bir kısmı da diğer türlü okumaktadır.

Bu iki kıraat veya kelime üzerinden 25 veya daha fazla Kur'an nasıl ortaya çıktığının ciddi tarihi, ilmi, dini ve ahlaki gerekçelerinin ortaya konulması gerekir.

Kıraat tercihi yapan imam veya ravi ve hatta tarik sayıları üzerinden böyle bir sonuca varmak, öncelikle mantıksal bir paradokstur. Zira hakikatte var olan iki gerçek yani okuyuş üzerinden birbirinden farklı imiş gibi hissettirilen 25 veya daha fazla Kuran’ın olduğunu iddia etmek sadece söylemde kalır o da ağızdan çıktığı an uçar gider bilimsel bir değer ifade etmez.

Soruda belirtilen isimler Kur'an kelimelerinde var olan bu sınırlı farklı okuyuşlar üzerinden tercih yapmakta, bu birikim üzerinden kendileri için yapmış oldukları tercihlerle bölgelerinde eğitim öğretimi gerçekleştirmişlerdir. Bu durum pedagojik açıdan zorunludur.

Dolayısıyla tarih içerisinde kıraat tercihleriyle ön plana çıkan imam, ravi, tarik sayısı kadar farklı okuyuş söz konusu değildir ve bunların okuttuğu Kur'an aynıdır, sadece bahsedilen oldukça küçük bir kısmı oluşturan okuyuşlardan birini tercih ederek eğitim öğretim yapmaktadırlar.

İlave bilgi için tıklayınız:

Kur'anlar arasında binlerle ifade edilen kelime farklılıkları var; bunu ...

Kıraat çeşitleri Mushaflarda yer almış mıdır?

Farklı kıraatlerin hepsini Hz. Peygamber okumuş ve ashabına ...

Kıraat senetleri mütevatir mi?

Kur'an-ı Kerim kaç kıraat üzere okunabilir?

Kuran'da sinonim veya kıraat farkları da mucize mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+

Yorumlar

necefli maşrapa

Sonsuz güç ve kudret sahibi olan bir varlığın kimin okuduğuna göre anlam değiştirecek durumdaki kelimeler içeren bir metin göndermesi akla yatkın mıdır? Temel sorununuz şu ki; size sorulan soruların özüne değil, kıyı köşesine cevap veriyorsunuz. Örnek, yukarıdaki soru. Evet 25 farklı Kur'an var diyemeyebiliriz belki, ama "qatele-qutile" veya "qale-qul" farklılıkları nihai olarak metnin anlamını çok değiştiriyor.

Neyse, asıl konumuza geri dönelim: Burada önemli olan, sonsuz güç sahibinin insanlığa değil, bir kabileye konuşuyormuş izlenimi vermesi. Zira apaçık olduğunu bildiren bir vahiy, indiği dilde bile farklı okunup farklı şekilde yorumlanıyorsa ve bu vahyin daha iyisinin getirilemeyeceği bildiriliyorsa...

"Kimse kusura bakmasın ama ben bundan iyisini yazabilirim" diyen biri çıkarsa ve hatta daha iyisini yazsa ne yapacağız?_

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editör (hasanfidan)

Cevapta verilen bilgiler usul ve yöntem ile ilgili bir bakış açısı kazandırmaya yönelik açıklamalardır. Zira usule dair bilgi eksiklikleri olduğu sürece furu yani detaylara dair soruların ardı arkası kesilmez ve yapılacak açıklamaların da muhatap tarafından anlaşılmama sorunu devam eder. Nitekim cevaba verilen olumsuz tepki de yine bu eksikliğin doğurduğu sonuçla ilişkilidir.

Kıraat ilmiyle ilgili ana konulardan biri olan ve okumayı kolaylaştırmayı amaçlayan “yedi harf” ruhsatı kıraat farklılıklarının önemli bir dayanağı olmuştur. Sahâbe, Resûl-i Ekrem’in vefatından sonra da Kur’an kıraatine önem vermiş, Hz. Peygamber döneminde var olan kıraar farklılıkları ile ilgili rivayetleri muhafaza etmiştir. Okuyuş farklılıkları Kuran'ı değiştirme olarak değil anlaşılması açısından bir zenginlik olarak kabul edilmiştir. Zira değiştirme asli halini tamamen ortadan kaldırıp yerine yeni bir şey koyma olarak tezahür eder. Oysa kelimenin farklı şekillerde okunuşunda böyle bir risk olmadığı gibi kıraat farklılığını bilen kişi diğer okuyuş şekillerininde bilincindedir. Bu sebeple farklı okuyuşlar uzmanların ilgilendiği bir ilim olup halka indirgenmemiştir. Uzmanı onu zenginlik olarak görürken bilmeyen ise onu tahrif olarak niteler.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun