Ayette geçen ifade iki sihir mi yoksa iki sihirbaz mı?

Tarih: 27.05.2016 - 01:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hafs ve Verş kıratı Mushaf farklarıyla ilgili cevabınızı okudum. Peki hocam, diyorsunuz ki :
" Kasas 48. ayette Hafs kıraatinde “Sihranı” (iki büyü), Verş’te “sahirani” (iki büyücü) şeklinde okunmuştur. Burada bu kıraatle bir kelime ile daha geniş bir bakış açısı kazandırılmıştır. Şöyle ki: Ayetteki kelimeyi “Sihrani=iki büyü” şeklinde okuyanlar, bununla Tevrat ve İncil kitaplarını kastetmişlerdir. Yani bu iki kitap sihir kaynağıdır. Bunu “sahirani=iki büyücü” şeklinde okuyanlar ise bununla Hz. Musa ve Hz. İsa’ya, kafirlerin sihirbaz dedikleri manasını anlamışlardır."
- Burada Allahu Teala sihrani mi demiş sahirani mi demiş yani iki büyü mü demiş iki büyücü mü demiş?
- Bunun hangisi doğru?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kıraat birikimine bakıldığında iki kategorik ayrımın olduğu görülmektedir.

Bunlardan biri vahiy lafızlarının farklı şekillerde telaffuz edilmesi, yani fonetik farklılıklar.

Diğeri de kıraat terminolojisinde ferşi farklılıklar olarak geçmektedir. Yani gramatik farklılıklar.

Kıraat birikimi içerisinde telaffuz farklılıkları herhangi bir anlam değişimine neden olmazken gramatik farklılıklar kelimenin veya ayetin anlam değişimine neden olmaktadır.

Sorulan soru da kıraat birikiminin gramatik farklılıkları kısmıyla alakalı, yani anlam değişimine neden olan kıraatlere alakalıdır.

Bu kıraatlerin her ikisini de yüce Allah demiştir, indirmiştir, Hz. Peygamber (asm)'e vahyetmiştir, Hz. Peygamber (asm) de sahabeye okumuştur.

Burada kafayı karıştıran belki ayette yer alan iki anlamdır.

Kıraatlerdeki bu iki anlam veya anlam farklılığı birbirine zıt anlamlar değildir. Aksine ayetin daha farklı perspektiflerle değerlendirilmesini sağlayan açılımlardır. Yoksa kelimenin bir okunuşu örneğin beyaz anlamına gelirken diğer okuyuşta siyah anlamına gelir tarzında değildir.

Sorulan ayet özelinde düşünüldüğünde ayette geçen kelimenin iki büyü veya iki büyücü anlamına gelen iki okuyuş anlam bakımından birbirine zıt değildir. Her iki anlam da ayetin genel manasına uygun düşmekte ve biri diğerini olumsuz kılmamaktadır. 

Dolayısıyla her iki okuyuşta Allah’a aittir ve bu her iki okuyuşun anlamları da bir mana zenginliğidir. Mesajı değişik şekillerde yorumlamanın ana dinamiğidir diye düşünmek gerekir. 

Konu lafız bakımından ele alındığında şunlar söylenebilir:

Kıraat farklılıkları her kıraat imamının tercih etmiş olduğu okuyuşlarla isimlendirilir. O imamların tercihlerini de takip eden topluluklar vardır. Mesela tarihte on kıraat imamı vardır. Bunların okuyuşlarını tercih eden toplumlar vardır. Bunların birçoğu kitaplarda kalırken bu gün dünyada takip edilen üç kıraat vardır. Bunların en yaygını Hafs kıraatidir ki. Bizim de takip ettiğimiz kıraattir.

Diğeri Nafi'nin Verş rivayetidir ki, Mısırda takip edilir. Diğeri de Ebu Amr'ın Susi rivayetidir ki o da Sudan bölgesinde takip edilir. 

Bilindiği gibi Kur'an veya kıraat, hem namazda farz olarak okunur hem de namaz dışında tefekkür, tedebbür ederek okunan önemli bir ibadettir. Yani Kuran’ın lafzıyla ibadet ediyoruz. Kuran, bizim ibadet metnimiz.

Bu ayette geçen kelimeyi Hafs yani bizim kıraatte "sihrani/iki büyü" şeklinde okunur. Nafi’nin Verş rivayeti ile Ebu Amr'ın Susi rivayetinde "sahiran/iki büyücü" şeklinde okunur.

Şimdi biz vahiy diye "sihrani / iki büyü" şeklinde okuyoruz diğerleri de yine vahiy diye "sahiran/iki büyücü" şeklinde okuyup ibadet ediyorlar.

Sorulan soruya göre bunların hangisini Allah dedi veya hangisi vahiydir diye bir soru Kuran'ın Allah’tan geldiğine iman etmiş biri için mantık kuralları içerisinde değerlendirilebilecek bir soru değildir. Zira her ikisi de vahiydir ve her ikisini de Allah demiştir.

Aksi takdirde haşa Kuran’ın kısmi tahrife uğradığı gibi bir sonuç ortaya çıkar ki, bunun hem tarihen hem aklen hem de ilmen doğru olmadığı sabittir.

Özetle, bu durum, anlam değişimi bir tezat değil, açılımdır...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun