“Elinizden çıkan şeylerden dolayı gam yememeniz, Allah’ın size nasib ettiği nimetlerle de şımarmamanız” anlamındaki ayeti açıklar mısınız?

Tarih: 06.05.2013 - 02:36 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hadid suresi 22 ve 23. ayetiyle ilgili geniş bir açıklama yapabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu ayetlerin mealleri şöyledir:

“(Üzülmenize veya sevinmenize sebep olacak şekilde) gerek ülkenizde, gerek kendi nefislerinizde, size ulaşan hiçbir şey yoktur ki, bizim onu yaratmamızdan önce bir kitapta yazılı olmasın. Bu, Allah’a göre elbette pek kolaydır."

"Bu da elinizden çıkan şeylerden dolayı gam yememeniz, Allah’ın size nasib ettiği nimetlerle de şımarmamanız içindir. Allah övünüp duran, kibirli, kendini beğenmiş kimseleri sevmez.” (Hadid, 57/22-23)

Bu ayetlerde, kaderden söz edilmekte ve her şeyin Allah’ın ezeli ilminde var olduğuna işaret edilmektedir.

Aslında KADER Allah’ın ilminin bir nevidir. Bu sebeple Allah’ın her şeyi önceden bilmesi, bu ezeli ve kuşatıcı ilmin bir gereğidir. Ancak, Allah’ın ilmi, sebep ile müsebbebe / yani, sebep ile bu sebep altında meydana gelen olaya bir anda taalluk eder. Dolayısıyla, sevindirici bir olayda olduğu gibi, üzücü bir olayda da insanların bir hissesi olabilir. Fakat bu ayette, sebeplerden söz edilmeden sadece insanların olaylar karşısında düzgün ve mutedil bir duruş sergilemelerini; üzücü olaylar karşısında morallerini bütün bütün kaybetmemeleri, sevindirici olayla karşısında da şımarıklık gösterip şirazeden çıkmamalarını sağlamaya yönelik ifadelere yer verilmiştir.

Rivayet edildiğine göre, İbn Abbas bu konuda şunları söylemiştir:

“Her insan kazandığına sevinir, kaybettiğine ise üzülür. Ancak, bu iki olgu ve algının aşırı olmaması önemlidir. Nitekim mümin sevincini şükür, üzüntüsünü ise, sabır şeklinde ortaya koyar.” (bk. Taberi, Maverdi, ilgili ayetin tefsiri)

İbn Abbas’ın bu açıklaması çok önemlidir. Demek ki bu iki ayette, insana sabır ve şükür dersi verilmektedir. Buna göre, insanın kazandığına şımarmaması için nimetin Allah tarafından verildiğini düşünüp şükretmesi gerekir. Kaybettiği zamanda ise üzüntüye boğulup, aşırı kederlenmemesi için de bunun Allah tarafından bir imtihan vesilesi olarak başına geldiğini düşünüp sabretmesi gerekir.

Bir hadis rivayetine göre Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“Allah’ın kaderdeki sırrını bilen kimse, musibetler karşısında aşırı üzüntülerden kurtulur.” (Razi, ilgili ayetin tefsiri)

Bu hakikat “Kadere iman eden, kederden kurtulur.” şeklinde de meşhur olmuştur.

Şu da bir gerçektir ki, Allah’ın verdiği nimetlerle şımarmak, insanları kibirlenmeye, başkasına hor bakmaya, hakir görmeye sebebiyet verdiği için, çok daha kötü bir hastalıktır. Bu özelliğinden ötürüdür ki ayette en son ona yer verilmiş ve ardından da meal olarak “Allah övünüp duran, kibirli, kendini beğenmiş kimseleri sevmez.” ifadesiyle bu hastalığa tedavi uygulanmıştır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun