Zülkarneyn kıssası ya da Kehf suresi ile ilgili Peygamberimizin hadisleri var mıdır?

Tarih: 16.06.2015 - 01:09 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu konuda harsa nelerdir?
- Bu kıssanın ahir zamana kadar anlaşılamayacağını Peygamberimiz söylemiş midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

- Zülkarneyn kıssasıyla ilgili sahih bir hadis kaynağına rastlayamadık.

Kuvvetli bir ihtimalle bu kıssanın bizzat Kur’an’da yer almış olması, onun ayrıca hadislerde yer almasına ihtiyaç bırakmamıştır.

Kur’an’da mücmel de olsa detaylı bir şekilde yer almıştır. Bunun fazla açılımı ilahi hikmete uygun görülmemiştir ki, bu kapalılığı açan ifadelere yer verilmediği gibi, hadislerle de açıklanmasına izin verilmemiştir.

İslâmî kaynaklarda yer alan ve önemli bir kısmı İsrâiliyat türü rivayetlere dayandığı anlaşılan farklı izahlara göre Kehf sûresinin 83-98. ayetlerinde konu edilen kişinin:
- Doğuya ve batıya seferler düzenleyip büyük fetihler yapan bir cihangir olduğu,
- İnsanları tevhide davet ettiği için inkârcılar tarafından başının iki tarafına vurularak öldürüldüğü,
- Başında boynuza benzer iki çıkıntının yer aldığı,
- Tacının üstünde bakırdan iki boynuz bulunduğu,
- Saçlarının iki örgülü olduğu,
- Emrine ışık ve karanlığın verildiği,
- Rüyasında kendini gökyüzüne tırmanmış ve güneşin iki kenarından tutunmuş halde gördüğü,
- Hem anne hem baba tarafından asil bir soya mensup bulunduğu,
- İran ve Yunan asıllı iki soydan geldiği,
- Hayatı boyunca iki nesil gelip geçtiği,
- Büyük cesaretinden dolayı veya savaşta düşmanlarını âdeta koç gibi vurup devirdiği yahut kendisine zâhir ve bâtın ilmi verildiği için Zülkarneyn diye anıldığı belirtilir. (Sa‘lebî, el-Keşf; Fahreddin er-Râzî, ilgili ayetlerin tefsiri)

Kur’an’da yer alan Zülkarneyn kıssasıyla ilgili ifadeler oldukça veciz ve müphemdir. Bu durum kıssayla ilgili tarihî bir çerçeve belirlemeyi güçleştirmektedir.

İlgili ayetlerdeki ifadelere göre Zülkarneyn, Allah tarafından kendisine verilen büyük güç ve geniş imkânlar sayesinde dünyanın doğusuna ve batısına iki sefer düzenlemiştir.

Batı istikametindeki ilk seferinde karşılaştığı bir halka zulümden/şirkten sakınma, Allah’a iman, sâlih amel ve güzel mükâfat gibi kavramlarla ifade edilen bir dinî-ahlâkî tebliğde bulunmuştur.

Ardından doğu istikametinde ikinci bir sefere çıkmış ve bu sefer sırasında kendilerini güneşten koruyacak gölgelikleri bulunmayan başka bir kavimle karşılaşmıştır.

Daha sonra muhtemelen kuzeydeki dağlık bir bölgeye üçüncü bir sefer düzenlemiş, bu sefer sırasında Ye’cûc ve Me’cûc diye anılan fesatçı ve saldırgan bir kavim veya kavimlerden şikâyetçi olan bir halkla karşılaşmış, onların isteği üzerine söz konusu bölgedeki bir geçide demir kütleler ve bakırı eritmek suretiyle sağlam bir set inşa etmiştir.

Bu seddin inşası karşılığında halkın kendisine ücret ödeme teklifini, “Rabbimin bana lutfettiği geniş imkânların yanında sizin vereceğiniz ücretin kıymeti yoktur.” diyerek geri çevirmiş, ancak onlardan kendisine beden gücüyle yardımda bulunmalarını istemiştir.

İnşa faaliyeti tamamlanınca Ye’cûc ve Me’cûc gedik bile açamadıkları bu seddi aşamamışlardır. Zülkarneyn onlara bu başarısının ilâhî lutuf sayesinde gerçekleştiğini belirtmiş ve seddin ancak Allah’ın belirlediği vakit geldiğinde yıkılacağını söylemiştir.

Zülkarneyn’in büyük güç ve imkân sahibi kılınması kıssada “sebep” kelimesiyle ifade edilmiştir. (Kehf, 18/84)

Müfessirler bu kelimeyi genellikle “amaç ve arzuya ulaştıran ilim” diye açıklamıştır. Ancak bazı tefsirlerde sebebin bir şeye nail olmayı sağlayan her türlü imkândan istiare olarak kullanıldığı belirtilmiştir (Fahreddin er-Râzî, Kurtubî, ilgili ayetlerin tefsiri)

Buna göre Zülkarneyn’e verilen sebebin geniş anlamda akıl, ilim, irade, kuvvet, kudret, imkân gibi amaca ulaşmayı mümkün kılan her şeyi kapsadığını söylemek mümkündür. (Şîrâzî, el-Emŝel, Beyrut 2007, VII, 588; Geniş bilgi için bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Zülkarneyn md.)

Cevap 2:

Peygamberimiz (asm)'in Kehf suresinin faziletiyle ilgili şu hadis-i şerifini zikredebiliriz:

“Kehf Sûresinin ilk on ayetini ezberleyen kimse Deccal'ın fitnesinden korunmuş olur.” (Müslim, Müsafirin, 257; Ebû Davud, Melahim, 14)

Diğer bir rivayette ise “Kehf suresinin son on ayetini okuyan deccal fitnesinden korunur.” ifadesi yer almıştır. (İbn Hanbel, Müsned, 2/446)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun