Zina eden kadın veya erkek dul mu sayılır?

- Evlenip boşanan veya eşi ölene dul denir. Acaba zina eden erkek veya kadına da dul denir mi?
- Buna göre şu sorunun cevabı ne olur?
- Bir kadının başından hiçbir evlilik geçmemiş ama zina sebebiyle cinsel temas halinde kızın bakireliği gidince bu kadın da dul hükmüne mi geçiyor?
- Ve bu durumda olan kız dul sayılıyorsa evlenmek istediği zaman Hanefi mezhebinin dışındaki 3 mezhebe göre aileden habersiz nikah olmaz görüşü bu dul kadın içinde geçerli midir yani aileden habersiz nikah kıysa Hanefi mezhebinin dışındaki 3 mezhebe göre bu nikah geçerli midir?

Değerli kardeşimiz,

Şerî-hukuki hükümler bakımından dul, meşru olarak evlenip boşanan veya eşi ölen kimsedir.

Kuran-ı Kerîm’de, zinaya yaklaşılmaması gerektiği ve onun çirkin bir iş ve kötü bir yol olduğu belirtilir ve zina; şirk ve adam öldürme gibi büyük günahlar arasında zikredilir. (bk. Furkan 25/68; Mümtehine 60/12; Nur 24/2-3)

Zina gibi ağır günahlar sadece dünya hayatını değil, ahiret hayatını da mahveder. Bu sebeple bir hadiste dinî-ahlâkî erdemine ve iffetine güvenilen kimselerle evlenilmesi öğütlenmiş, bu ölçülere uyulmaması halinde yeryüzünde büyük fitne ve fesat çıkacağı uyarısında bulunulmuştur. (bk. İbn Mâce, Nikaḥ, 46)

İmama Gazali Hazretleri bu hadiste evlenmeye teşvikin, zinadan doğacak fesadı, ahlakî yozlaşma ve bozulmayı önlemenin amaçlandığını ifade eder. (İḥya, II, 22)

Gizli kalmış olan Allah hakkı suçlarında faillerin suçu tekrar etmemeye ve tövbeye davet edilmesi daha uygun görülmüş, ancak failin utanmaz ve uslanmaz oluşu, suçunu pervasızca ifşa etmesi veya şahitlik yapılmadığı takdirde birinin zarar görmesi söz konusu ise şahitlik yapılmasının doğru olacağı ifade edilmiştir.

Aslında tövbe imanın bir tezahürüdür ve Kuran’da işaret edildiği gibi (bk. Şems 91/9-10) nefsini kirlerden arındırma çabasıdır.

İnancın kaynağı olan kalp hadislerde bir aynaya benzetilir. Hz. Peygamber (asm) bu konuda şöyle buyurmuştur:

“Mümin kul günah işlediğinde kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer pişman olarak bağışlanmasını dilerse nokta silinip kalbi cilalanır. Günah işlemeye devam ederse siyahlık kalbini sarar. Cenab-ı Hakk’ın, ‘Onların işlemekte oldukları kötülükler kalplerini kirletmiştir.’ şeklindeki beyanında (bk. Mutaffifîn 83/14) yer alan kir ve pas bundan ibarettir.” (Müsned, 2/297; Tirmizî, Tefsir, 83/1)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet