Zamana yolculuk yapılarak, dinin temellerinin atılması diye bir ihtimal var mı?

Tarih: 01.12.2015 - 05:48 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Zaman yolculuk yapılık insanları düzeltmek için çareyi dinde bulup böylece dinin temellerinin atılması diye bir ihtimal var mı?
"Einstein'e göre ışık hızına yaklaştıkça zaman yavaşlar ve ışık hızında olanlar zaman yolcuğu yapabilirler."
- Bu görüşe göre davranan bir adam bu çalışmalar yapmış. Işık hızına yaklaşabilme konusunda. Çalışmaları halen devam ediyor. Bu yazıyı okurken şeytan yine her taraftan bana saldırdı. Çok saçma ve safsata olduğunu biliyorum.
- Diyelim ilerde zamana yolculuk bulundu. O adamlar da geçmişe yolculuk yaptı. Kurtuluşu dinde buldular. Dinde bütün iyilikleri birleştirip bir din yaptılar. Gelecekten geldikleri için ve zamana yolculuk yaptıkları için gelecekten ve geçmişten haberler veriyorlar. Böylece insanları bir amaç doğrultusunda iyi olmaları sağlıyorlar. Geçmişe gittikleri dönemde ben okuma yazma bilmem gibi şeyler söyleyip daha çok inandırıyorlar.
- Bu vesveseye karşı ne demeliyiz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Dinin temeli Allah'tan başka ilah olmadığı hakikatidir. Dolayısıyla bir insan zamanın hangi boyutunda olursa olsun Allah'ın var ve bir olduğu ilkesi değişmeyecektir. İlk peygamber Hz. Adem'den itibaren toplumlara yönelik şeriat kuralları değişmesine rağmen dinin temel ilkeleri değişmemiştir. Çünkü bu ilkeler zaman ve mekan üstüdür. Şeriat hükümleri ise zamana ve şartlara göre değişmiştir.

Dinin temel ilkeleri değişmediği için zamanda yolculuk yapacak birisi yeni bir iddia ortaya atamaz. Hz. Adem'in insanlara tebliğ ettiği din ile Hz. Muhammed'in tebliğ ettiği arasında bir fark yoktur.

Einstein’ın ünlü izafiyet teorisine göre; hiçbir şey ışık hızına ulaşamaz, eğer ulaşacak olursa onun için zaman duracaktır. Bu teoriyi mutlak doğru kabul edenler de bundan hareketle, ışık hızına ulaşan veya onun hızını geçen biri zamanda yolculuk yapabilir, ayrıca onun için zaman hiç geçmeyeceğinden yaşlanmayacaktır sonucuna varmışlardır.

Modern fizikte zamanın temel birimi olarak saniye kabul edilmektedir. Saniye ise dünyanın kendi etrafında bir tur dönmesinin 86.400’de biridir. Yani -doğal olarak- insanlık zaman tayini için bir kıstas belirlemek zorundadır. Bu kıstas da dünyanın kendi etrafında bir tur atması olmuştur.

Bizler dünya üzerinde yaşadığımız için tabii ki dünyaya endeksli bir tanım getirme mecburiyetimiz vardır. Eğer Jüpiter’de yaşıyor olsaydık o zaman da Jüpiter’in bir tur atmasını kıstas kabul edecektik ve belki de buna saniye diyecektik. Ama Jüpiter’in turu dünyadan daha farklı olacağından Jüpiter saniyesi de farklı olacaktır.

Dünyada yaşayan insanlar için Jüpiter’in turu 590 dakika iken dünyanın turu ise 1.440 dakikadır. Yine günü 24 saat, saati 60 dakika, dakikayı 60 saniye kabul edersek; Jüpiter’de yaşayan insanlar için Jüpiter’in turu 1440 dakika olduğunda ise dünyanın turu 3.515 dakika olacaktır.

Tabii her iki ölçü de o gezegenlere ve onların hareketlerine bağlı olacaktır. Yani, gezegenlerin uzay boşluğunda aldıkları yola göre endekslenmiş bir ölçüm biriminden söz ediyoruz. Peki bu neye benzemektedir?

Normal hızda seyreden bir araba ile onun birkaç katı hızda seyreden arabalarda bulunan iki kişiyi düşünelim. İkisi de aynı otoban üzerinde yol almaktadır. Birisi saatte 70 km ile giderken, ötekisi 200 km ile gitmektedir. Diyelim ki, bu otoban bir çember biçimindedir. Bu kişiler de kendi zaman birimlerini bu otoban dairesinde attıkları tura göre belirlemişlerdir. Fakat onlar gibi arabalarda bulunmayan, dışarıda sabit duran bir kimsenin varlığını da hesaba katmamız gerekir.

Şimdi, bu arabalar otobanda duracak ve hiç yol almayacak olsalar, zaman onlar için hiç geçmeyecek midir?

İşte gezegenlerin misali böyledir.

Zamanın tayini gezegenlerin dönmesine endekslenmiş bile olsa, gezegenlerin dönmesi duracak olsa zaman da duracak mıdır?

Gezenlerde bulunmayan ve uzay boşluğunda sabit duran bir kimsenin, gezegenlerin dönüşüne endeksli bir zamanı olmayacaktır. Yani zaman, her halükarda ve birimlerden bağımsız olarak geçecektir.

O halde zamanın tezahürü -görünmesi- etkisi kişilerin, şahısların zamanı algılamalarına göre izafi olmaktadır; ancak zamanın bizatihi kendisi ölçeklendirilmemiş, yalın ve saf haliyle somut bir hakikat olarak karşımızda durmaktadır.

Zamanı değişik birimlere bölerek biz kendimize göre ölçeklendirmekteyiz. Yoksa zaman bağımsız bir olgu olarak zaten akıp durmaktadır. Bunun iyice anlaşılması gerekiyor.

İnsanın ölümü zamandan bağımsızdır. Işık hızına yakın bir zaman diliminde yaşansa da insanın fizyolojik yapısı sonsuz yaşamaya müsait değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun