Yapılmadığında günah olan tahrimen mekruhlar nelerdir?

Tarih: 04.05.2023 - 13:10 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Namaz ibadetinin terkinde günah olan tahrimen mekruhları nelerdir?
- Allah rızası için hepsini yazar mısınız tek tek, hiç bir sitede yazmıyor. Tahrimileri sadece.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bir farzı terk etmek haram olduğu gibi, bir vacibi terk etmek de tahrimen mekruhtur.

Tahrimen mekruh; harama yakın olan mekruhtur. Vacip olan bir şeyi terketmek gibi. Tahrimen mekruh olan bir şeyi işlememek vaciptir, işleyen ise günahkâr olur ve azabı vardır.

Buna göre, namaz, hac gibi ibadetlerin birini terk etmek tahrimen mekruh olur.

Haram yerine tahrimen mekruh denilmesinin nedeni şudur:

Allah’ın veya Elçisinin (asm), yapılmamasını kesin ve bağlayıcı tarzda istediği fiil olmakla beraber, bu talep haber-i vahid gibi zanni bir delil ile sabit olmuştur. Başkasının alışverişi sırasında alışveriş teklifinde bulunmak, başkasının evlenme teklifi üzerine aynı teklifte bulunmak tahrimen mekruhtur. Çünkü Hz. Peygamber (asm), "Kişi kardeşinin alışverisi üzerine alışveriş teklifinde bulunmasın " ve "Kardeşinin evlilik teklifi üzerine aynı teklifte bulunmasın."(1) buyurmuştur.

Bu fiillerden sakınılması kesin ve bağlayıcı tarzda istenmiştir. Fakat bu talep haber-i vahid ile yani zannî bir delil ile sabit olmuştur.

Tahrîmen mekruhun haramdan ayrıldığı yön de şudur:

Haram, Kuran ayetleri, mütevatir veya meşhur sünnet gibi kati bir delille kesin olarak bir fiilin yapılmamasını istemesidir. Hırsızlık, zina, faiz alıp verme, içki içme vb. gibi haramı inkâr eden kişi kâfir olur. Haram ve tahrimen mekruh cezayı gerektirme konusunda birleşmektedirler.

Tahrîmen Mekruhun Hükmü

Tahrîmen mekruha giren fiilleri işlemek veya vacip olduğu hâlde onu yerine getirmemek, haram bir fiili işlemek gibi cezayı gerektirir, fakat haramdan farklı olarak, bu fiilin hükmünü inkâr eden kişi kafir sayılmaz.(2)

Namazın Vacipleri

Hanefî fıkıh âlimlerinin terminolojisine göre vacip kabul edilen hususların bir kısmı fakihlerin çoğunluğuna göre farz, bir kısmı da sünnet olarak nitelendirilmiştir. Bazı hususlarda ise üç mezhep arasında farklı görüşler söz konusudur.

Hanefîlere göre namazın vaciplerinden birini unutarak terk eden ya da geciktiren kimsenin sehiv secdesi yapması vaciptir. Vaciplerden birinin kasten terkedilmesi durumunda ise tahrimen mekruh işlenmiş olur ve namazın yeniden kılınması gerekir.

Hanefî Mezhebine Göre Namazın Vacipleri Şunlardır:

1. Namaza "Allahü ekber" sözüyle başlamak. Bu, çoğunluğa göre farzdır.

2. Nafile ve vacip namazların her rekâtında, farz namazların ilk iki rekâtında Fatiha suresini okumak. Bu, çoğunluğa göre farzdır.

3. Farz namazların ilk iki rekâtında, vacip ve nafile namazların her rekâtında Fatiha'dan sonra, Kuran'dan kısa bir sure veya buna denk düşecek bir veya birkaç ayet okumak (zamm-ı sûre), Fatiha'ya bir küçük sure veya en küçük sureye denk üç kısa ayet ya da üç kısa ayete denk bir uzun ayet eklemek vaciptir [En küçük sûre Kevser sûresi (İnnâ a‘taynâke'l-kevser) ve en kısa ayet "sümme nazar" ayetidir). Fatiha'dan sonra bir sure daha okumak çoğunluğa göre sünnettir.

4. Farz olan kıraati ilk iki rekâtta yerine getirmek.

5. Fâtiha'yı, eklenecek sureden önce okumak.

6. Tek başına namaz kılarken öğle ve ikindi namazları ile gündüz kılınan nafile namazlarda gizli okumak (kırâat-i hafî yapmak). Gizli okumanın ölçüsü, sadece kendisinin duyabileceği kadar kısık bir sesle okumaktır. Sabah, akşam ve yatsı namazları ile gece kılacağı nafile namazlarda kişi serbesttir; isterse sesli (cehrî), isterse hafî (alçak sesle) okuyabilir.

7. Cemaatle kılınan namazda imam, sabah namazı ile akşam ve yatsı namazlarının ilk iki rekâtında sesli okumalıdır. Cuma namazında, bayram namazlarında, cemaatle kılınan teravih namazında, teravihten sonra cemaatle kılınan vitir namazında da imam kıraati yüksek sesle yapar.

İmam, öğle ve ikindi namazlarının bütün rekâtlarında, akşam namazının üçüncü ve yatsı namazının son iki rekâtında kıraati hafî yapar.

8. Secdede alın ile birlikte burnu da yere koymak.

9. Üç ve dört rekâtlı namazlarda ikinci rekâtın sonunda oturmak (ka‘de-i ûlâ = ilk oturuş).

10. Namazların gerek ilk, gerekse son oturuşunda teşehhütte bulunmak, yani Tahiyyât'ı okumak.

11. Namazın sonunda sağ ve sol tarafa selâm vermek (“es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah” cümlesinin "es-Selâm" kısmını söylemek vacip, "aleyküm ve rahmetullah" kısmını söylemek ise sünnettir).

12. Farz olan fiillerin sırasına riayet etmek (kıyamdan sonra rükuya gitmek, iki secdeyi peş peşe yapmak gibi).

13. Farz olan fiili geciktirmemek. Mesela, birinci oturuşta Tahiyyât'ı okuduktan sonra, "Allahümme salli alâ Muhammed" diyecek kadar bir süre bekledikten sonra üçüncü rekâta kalkılacak olursa farz geciktirilmiş sayılır ve sehiv secdesi gerekir.

14. Vitir namazında Kunut duası okumak Ebu Hanife'ye göre vacip, İmameyn’e (Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed) göre sünnettir.

15. Ramazan ve Kurban Bayramı namazlarının her iki rekâtında ilave (zâit) üçer tekbir almak (bayram namazının ikinci rekâtında rükûa giderken tekbir almak da vaciptir. İkinci rekâtta getirilen ilave tekbirler rükûdan hemen önce olduğu için bu rekâtta rükûa giderken alınan tekbir de vacip sayılmıştır).

16. Sehiv secdesi yapılmasını gerektiren bir fiilde bulunulmuşsa sehiv secdesi yapmak. Sehiv secdesinden sonra selâm vermek de vaciptir.

17. Tadil-i erkâna riayet etmek Ebu Yusuf'a göre farz, Ebu Hanife ve Muhammed'e göre vaciptir.

18. Namazdayken secde ayeti okunmuşsa tilâvet secdesi yapmak.

İlave bilgi için tıklayınız:

Mekruh ne demektir, hükmü nedir, varsa kaça ayrılır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun