Talak suresi 4. ayete göre, hayız görmemiş kızlarla evlenip ilişkiye girilebilir mi?

Tarih: 11.03.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Büluğa ermemiş kız ergin olmadığından, nikahta rıza meselesi nasıl çözülür?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslam, insanların dünya ve ahiret hayatlarında mutlu olmalarını sağlayan prensiplere sahiptir. Bu hakikat onlarca ayet ve hadiste görmek mümkündür.

O halde, İslam dininde insanların zararına olan bir hükmün varlığını düşünmek isabetli olamaz.

Öyleyse, erkek veya kadının -cinsel ilişki açısından- zararına olan bir hükmün İslam’da yeri olamaz.

İstisnalar ise kaideyiz bozmaz. Mesela; İnsanlar mecbur kaldıklarında, ehven-i şer denilen “kötü olanlardan en ehvenini alması” bir adalet-i izafiyedir. Bir kolun kesilmemesi için bir parmağın kesilmesi gibi..

Fakat, bu meselemizde böyle bir şey de yoktur. Dolayısıyla, hangi yaşta bir kızın evlilikten biyolojik veya psikolojik olarak zarar görmesi söz konusu ise, İslam o evliliğe izin vermez.

İslam hukuku bakımından bu mesele tartışılırken, âlimlerin evlenmeyi uygun görenlerin ifadesi, yalnız nikâh akdi içindir.

Ne var ki, deyiş yerindeyse nikâh akdi ile gerdek akdini karıştıranlar, bu işi ele alarak İslam’a hücum ediyorlar.

Özellikle İslam dinini hiç düşünmeden keyiflerine göre yanlışlar yapan Müslümanların bu hatalarını faturasını da İslam’a kesme cüretini gösteriyorlar.

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Kadınlarınızdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Adet görmeyenlerin de süreleri böyledir. Hamile olan kadınların iddetleri, çocuklarını doğurdukları vakit biter. Kim Allah’ı sayıp ona karşı gelmekten korunursa, Allah onun işinde bir kolaylık verir.” (Talak, 65/4).

Kur’an’ın açık ifadesinden sonra, bunda tereddüt etmek mümkün değildir. Tarih boyunca ve bugün de olarca kızın on on iki yaşlarında evlenmeleri bir realite olarak ortadadır.

Eskiden beri çok değişik yaşta evlilikler ve zifafa girmeler söz konusudur. İslam’da bu iş, insanlara bırakılmıştır. Çünkü altı yedi yaş grubuyla zifafa girmenin insanlığa yakışmayan bir tutum olduğu vicdanlarda hissedilen bir gerçektir. Kaynaklarda bildirildiğine göre, kadınlar dokuz yaşında da erginlik çağına girmiş olabilir. Zifafa girmek için kadının yapısı da önemlidir. Belki de evliliğin asgarî sınırı on iki yaş olarak görülebilir; on beş, on sekiz  yaşı gerekli değildir. Elbette bölgelerin örf ve adetlerinin de bunda rolü vardır. Ancak çağımızda tıbbî açıdan, sağlığa en uygun zamanın tespit edilmesi, en uygun olanıdır.

İslam âlimlerinin kabul ettiği görüşe göre, erginlik çağının tespiti, kadınlar için âdet görmek, erkekler için de ihtilamdır. Kadın için âdetin başlangıcı dokuz yaş, (erkekler için on iki yaş) civarıdır.  Bu duruma girmiş kadın ve erkekler, ergin ve mükellef kabul edilir. Bu haller görülmediği takdirde, erginlik çağı on beş yaş olarak kabul edilir.(bk. Reddu’l-muhtar, 1/306-307; Cezerî, el-Fıkhu ala’l-mezahibi’l-arbaa, 1/123-127; Zuhaylî, İslam Fıkhı, 1/456).

Yaş itibariyle erginlik çağını kadınlar için on yedi, erkekler için on sekiz on dokuz yaşları kabul eden âlimler de vardır.(bk. Mebsut, 7/260-şamile).

Sıcak bölgelerde erginlik çağı ve evlenme yaşı, diğer bölgelere göre daha önceden başlar. âlimlerin büyük çoğunluğuna göre, âdet görmenin ilk sınırı dokuz yaştır. Âdet görmek, artık ceninin/çocuğun barınabileceği bir ortamın hazırlandığı anlamına gelir. Bu tekvinî / biyolojik hazırlık, aynı zamanda âdet gören kadının evlenmeye müsait olduğunu gösteren ontolojik bir belgedir.

Bununla beraber, nikâh akdini kıymak zifafa girmek manasına gelmez. Örneğin bir yaşındaki bir çocuğun nikâhı da kıyılabilir ve bu akit âlimlerin çoğuna göre sahihtir. Ancak kadın buluğa erip evliliği kabul edene kadar zifaf olamaz. İmam Azam'a göre bu yaş on yedi'dir.

1. Mucbir veli (baba, dede) buluğa ermemiş bir kızı -onun iznini almadan- evlendirmesi caizdir. Bu hüküm, -ufak nüanslarla da olsa- Hanefilerin dışındaki üç mezhebin görüşüdür. Ayrıca Şafii mezhebine göre, bir babanın dul olmayan kızını, rızasını almadan da evlendirebilir.(bk. es-Siracu’l-Vehhac, s. 364-65; Zuhaylî, 7/48). Hanefî mezhebine göre ise, evlenenlerin rızası nikâh akdinin sıhhati için şart değildir.(bk. a.g.e, 7/78).

Kaldı ki, erginlik çağına girmediği halde, bir kız çocuğu evlenmenin ne olduğunu bilebilir ve bu konuda rızasını açıklayabilir.

2. Her kadın aynı yaşta hayız görmez. Hayız görmediği halde yaşı itibariyle hayız gören bir çok kızdan daha büyük olan bir kızın evlenmesinde dinî bir sakınca yoktur. Evlenebilme yaşı konusunda farklı görüşler olmakla beraber, bu yaşın asgarîsi prensip olarak on iki yaş kabul edilmektedir.

3. Kaynaklarda bildirildiğine göre, kadınlar dokuz yaşında da erginlik çağına girmiş olabilir. Zifafa girmek için (yani dokuz-on iki veya daha fazla yaşın değerlendirilmesinde) kadının yapısı da önemlidir. Belki de evliliğin asgarî sınırı on iki yaş olarak görülebilir. Bu sebeple, nikâhlanmış olsa bile erginlik yaşına kadar zifafa giremez.

Nikâh akdi ayrı bir şeydir, zifafa girmek ayrı bir şeydir. İslam, çocuk yaştaki kızlarla -nikâh akdinin kıyılmasına cevaz vermekle beraber- onlarla zifafa girmeye cevaz vermez.

4. Bu konuyla ilgili olarak tam kırk beş adet tefsir kaynağına baktık, hepsi de aynı şeyi söylüyor. Genellikle “çocuk yaşta olduğundan ötürü hayız görmemiş” görüşüne yer verilmiştir. Bazı kaynaklarda da “küçük yaşta olduğundan veya erginlik çağına geldiği halde hayız görmemiş olanlar” şeklinde ifade edilmiştir. Ayetin ifadesi -çocuk yaşla kayıtlı olmayıp- “hayız görmemiş olanlar” şeklinde mutlaktır:  O halde bunu “küçük yaştan ötürü hayız görmemiş olanlar” şeklinde anlamak mümkün olduğu gibi, “erginlik çağına gelmiş olmakla beraber, hayız görmemiş olanlar” şeklinde de anlamak mümkündür.

İlave bilgi için tıklayınız:

Küçüklerin zorla evlendirilmesi caiz mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun